HIRSIZ

Başbakan’ın geçmişte yaptığı konuşma TV’lerde dolaşıyor. Başbakan öyle bir kendinden geçerek konuşuyor ki, demeyi gitsin. Hırsızlık evladından babasına geçmez, babadan evladına geçermiş. Üst yöneticiler hırsız olursaymış, onlardan aşağıdaki yöneticilere, onlardan da halka kadar uzanırmış…

Bu konuşmanın üzerinden kaç yıl geçmiş bilmiyorum ama bugünü bundan daha iyi anlatan sözler olamaz. AKP’nin 11 yıllık iktidarı döneminde yönetenler tıpkı kabile kafasıyla davranarak ülkeyi yönetmişler, her yaptıklarını kendilerinde hak görerek bugünkü yaşanılan noktaya gelmişlerdir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çocuklarını yurt dışında kim okuttu? Ahbapları. Kendisi varlıklı bir ailenin çocuğu değildi, onun bugünkü zenginliğe ulaşmasını kim sağladı? Ahbapları. Bu ahbaplar nasıl bir ahbaptır ki, bunca özveri göstererek Recep Tayyip Erdoğan’ın iyi günde de kötü günde de yanlarında oldu?

Uzaklara gitmeye gerek yok ki, Recep Tayyip Erdoğan ailecek milyonlarla oynar hale nasıl olup da geldiler? Baba Recep Tayyip Erdoğan’ın görevi sırasında aldığı maaşın delikli kuruşuna dokunmadığını saysak acaba bugünkü zenginliğe ulaşabilir miydi? Vakıflar, düzmece şirketler, pırlanta ticareti, köşkler, villalar, gemiler gemicikler nasıl oldu da edinildi? Başbakan’ın kendisi bildiğimiz kadarıyla holdinglerin sahibi değildi. Devletten aldığı maaş nasıl oldu da, ailecek yürü ya kulum denmesine yetip bunca zenginliğe ulaştılar?

Neyse; görülüyor ki, sıra Başbakan’a daha sonra gelecek. Şimdilik sıra bakanlarında. Sözü geçen bakanların dünya yıkılsa yerinde olmak istemezdim. Ben söylemiyorum, telefon dökümlerinden ortalığa dökülen sözlere bakınca; insanın, helal olsun sana Recep Tayyip Erdoğan diyesi geliyor. Geçmişte yaptığın konuşmalar tam da bugünü; yani senin bakanlarını anlatıyormuş. Nasıl bildin dememize gerek yok. Dünden bugüne demokratik olmayan toplumlarda yöntem hep böyle işlemiş. Dünyanın bütün krallıklarında ve de Osmanlı İmparatorluğu içinde rüşvetin, hırsızlığın onca ağır cezalara karşın önüne geçilmiş mi? Geçilememiş. Recep Tayyip Erdoğan ve tayfası da eskiye tutkun oldukları için neyin nasıl işlediğini iyi bilirler. Bu yüzden de Başbakan kolaylıkla; hırsızlığın evlattan öğrenilen bir şey değil de babadan öğrenildiğini söylemektedir. Yöneticilerle ilgili söyledikleri ise daha çarpıcı, daha çok belleklerde kalıcıdır. Bu yüzden de elin adamı söylediklerinizi unutmaz Sayın Başbakan. Aradan geçen onca yıl sonra çıkar karşına buyur bu sözler senindir diye karşına çıkıverir.

Hani Karadenizlilerin bir konuşması vardır; “noldi, benzin soldi” diye, işte siz bugünlerde tam da bu sözlere tıpa tıp uyuyorsunuz. Başta siz olmak üzere bütün bakanlarınızın benzi solmuş.

Son yaşanılan olayları yargıya müdahale ederek önleseniz bile gerçekleri siz harfi harfine biliyorsunuz. O paralar, teknik takibe takılan (Allah kimseyi bu duruma düşürmesin) fotoğraflar, telefon konuşmaları kime aittir acaba? Bir bakanın oğluna dikkat etmesi konusunda söyledikleri sözleri işitince biliyorduk bilmesine ya bu kadar da olmaz dedirtecek şeyler döndüğünü hayal bile edemezdik.

Şimdi kalkmış kendisi de Ali Dibolarla anılan Adalet Bakanınız Sadullah Ergin’i Başsavcı Turan Kadıoğlu ile görüşmeye gönderiyorsunuz. Ne yapmak istiyorsunuz Sayın Başbakan? Bu açıktan açığa yargıya müdahale değil mi? Haydi yargıya müdahale ettiniz ve adı geçenleri kurtardınız diyelim, sizler sonsuza kadar iktidarda kalabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Yaşanılanları İsrail’e de, MOSSAD’ a da ve hatta yabancı bilmem kimlere dayandırır, Türkiye kamuoyunu uyutmaya çalışabilirsiniz. Ancak bu sözlerinizi kimse yutmaz Sayın Başbakan? Sizin dediğiniz gibi bile olsa bu kez de size çıkar deriz ki, o zaman ne işiniz var başbakanlık koltuğunda?

Evet, bundan böyle adınız ayakkabı kutuları, para kasaları ve para sayma makinesi ile anılacak. İktidarda kalmak için hangi yola başvurursanız başvurun 100 milyara yakın euradan söz edilmektedir.

Bu paranın hesabını veremeceğiniz gibi daha bilmediklerimizin de hesabını veremeyecek, bir daha gelmemek üzere gideceksiniz Sayın Başbakan gideceksiniz.