HEM İKTİDAR HEM MUHALEFET

Yazan: Turgut Koçak 9 Kasım 2014

AKP İktidarı tam anlamıyla bir talan ve yalan iktidarıdır. Vurgun onlarda, soygun onlarda, yalan, talan onlarda, adam kayırma, nüfuz ticareti onların işi. Yargıyı işlemez hale getirip paralel bir yargı kurma çaba ve başarısı da bu iktidarın el atıp yerine getirdiği şey. Hem hırsız hem ev sahibini bastırmakta da hünerlerine diyecek yok. Kendi başlarının altından çıkan ne kada kötülük varsa sanki başkalarının işiymiş gibi işi pişkinliğe vuranlarda bunlar.

Soma / Yırca köyünde 6 bin zeytin ağacı doğrandı ya, iktidar içinden sızlanmalar duyuyoruz. Neymiş efendim? Böylesi bir durum vahşi kapitalizmin işiymiş. Kim söylüyor bu lafı diye soruyorsanız söyleyelim. Hani bir muhterem vardı da AKP iktidarını eleştirip “Harunlardı Karun oldular” demişti bildiniz mi? İşte o zatı muhterem Numan Kurtulmuştur. Gerçi geçen gün mecliste sıkıştırılınca bu sözü ben kendim için söyledim, kimseyi kastetmedim dedi ya, siz geçin bu boş lafları. Çünkü muhteremin bu konudaki sözleri ortalıkta dolaşıp yayınlanıyor.

Dünkü yazımızda ne demiştik? İktidarın yandaşı Kolin Grubu Yırca Köyü arazilerine termik santral yaptıracaktı. Bunun için köylülerin arazisi ağaç başı 91 liraya kamulaştırılıp Kolin Grubuna verildi. Kim yaptı bu şeytanlığı? AKP iktidarı. Köylüler ayağa kalkmasaydı işi ham hum şaralopa getirip santral kurulmuş olacaktı. Ancak köylüler bu hukuksuzluğa izin vermediler bir yandan direndiler bir yandan da Danıştay’a başvurarak yargıda haklarını aradılar. Yargı kararı gecikmeli de olsa yürütmeyi durdurdu durdurmasına ya, ne yazık ki, Köylülerin onca direnişi de fayda etmedi ve 6 bin zeytin ağacı iş makineleriyle doğranıverdi.

İşte bu olay sonrası Numan Kurtulmuş kalkmış bu ağaç doğrama işinin suçunu vahşi kapitalistlere yükleyiveriyor. Yani anlayacağınız iktidarlar ama muhalefet gibi konuşuyorlar. Anımsarsanız aynı durum Soma Maden ocaklarında yaşamını yitiren 301 işçimiz ile ilgili de Torunlar İnşaat’ın asansörünün 32. kattan yere çakılması sonrası yaşamını yitiren 10 işçimiz için de son olarak da Ermenek/Güneyyurt’taki kömür ocağında yaşanan ve 18 işçimizin sular altında kalması sonrasında da söylenmiştir.

Hatta en tepedeki kişi Recep Tayyip Erdoğan bile vahşi kapitalist işverenleri Ermenek’te yaşanan olaydan sonra kalkıp suçlamıştı. Bu yüzden de AKP iktidarının kime muhalefet ettiğini ve de niçin iktidarda olmasına karşın böyle alengirli davrandığını kendi kendimize sormuştuk. Aslına bakarsanız işin özü şudur. Son zamanlarda bu iktidarın çivisi çıkmıştır. Geniş halk yığınları bu iktidarla ilgili hiç de iyi düşünmemektedir. Bu yüzden de iktidar kurnazlığa başvurup sanki patronların koruyucu ve kollayıcısı kendisi değilmiş gibi bir havaya girerek patronları suçlayıp hedef olmaktan kendisini kurtarmaya çalışmaktadır.

AKP’yi destekleyen çevrelerin ne ikiyüzlü olduğunu anlamak istiyorsanız Soma Maden Ocaklarında yaşanan katliamdan sonra AKP’ye onca hizmeti geçmiş olan maden ocağı sahibinin hizmetleri unutulmuş ve Akit gazetesi utanmaz, arlanmaz bir yol izleyerek maden ocağı sahibinin damadının Yahudi olduğunu yazarak damadın ve babasının ne zaman isim değiştirdiklerinin tarihini bile açıklamıştı. Bu yüzden diyoruz ki, AKP iktidarı ve ileri gelenlerinin arafeye birlikte girdikleriyle bayram yaptıkları görülmemiştir. Yani anlayacağınız; bunlar kolaylıkla insanı satabilecek tiynettedirler. Muhteremler bu numarayı biliyorlar ama her nedense Ak Saray dedikleri kaçak saraylarının bir odası ile 1000 yaşam odası yapılacakken Torba Yasası’nda yaşam odası zorunluluğu akıllarına bile gelmiyor.

Önceki gün Ermenek’teki ocaktan iki işçinin cesedi çıkarıldı. İnsanların acılarının arşı âlâya çıktığını hepimiz gördük. Bir anne oğlunun mezarına kendisi girip yattı. Kardeşinden evlatlık olarak aldığı oğlu için halanın nasıl yandığını gözlerimizle gördük. Baba ise bakanlardan birine sarılmış olup bitenlerin hesabının nasıl sorulacağını soruyordu. Yani sorunun elebaşılarına acısının bir ölçüde de dinmesi için yalvar yakar olan babayı işte bu iktidar bu denli şaşkın hale getirmiştir. AKP iktidarı bezirgan ve mütegallibe kültüründen geldiği için göz boyamayı Allah için iyi başarıyor. Ancak bu göz boyama ustalarından bizler yaptıklarının hesabını sormadığımız sürece göreceğiz ki, daha çok işçi kardeşlerimiz can verecek ve çocukları yetim kalacaktır. Ülke varlıkları talan edilecek ağaçlarımız doğranarak ülke çöle çevrilecektir.

Bu yüzden de başka bir seçeneğimiz yoktur.

Bunları ya iktidardan göndereceğiz, ya göndereceğiz.