Yazan: Turgut Koçak 13 Eylül 2022
Ülke 2023 seçimlerine doğru hızla yol alırken ülkemizde AKP, MHP ve öteki faşizmin yalağından su içmiş sağ partiler sürekli olarak HDP üzerinden kendilerini var etmeye ve zor korudukları tabanlarının ayranlarını kabartarak tutmaya çalışıyorlar. Gördüğümüz o ki HDP üzerinden bir kaşık suda fırtına kopararak kazançlı çıkmaya çalışan partilerin pırtıların kirlettiği ortamda bizler de politika yapmaya çalışıyoruz.
Baraj yüzde 10 iken de baraj sorunu olmayan HDP’nin yüzde 7’lik baraj konusunda hiç sorunu kalmadı. Çünkü 7 milyona yaklaşan bir oy potansiyeli her zaman var daha da yukarılara çıkması olası. Üstelik de HDP’nin taşıdığı önemi de düşünürsek sağ milliyetçi kesimler tarafından üstünde mühendislikler yapılması ve bu partiye karşı oyun üstüne oyun tezgâhlanıyor olması hiç de şaşırtıcı değil. Cumhur ittifakının ülke geleceği, iç barış gibi hiçbir derdi olmadığı için onlar pupa yelken düşmanlıkları körükleyip oylarını koruma hevesindeler. Ancak kendilerini iktidar adayı gören 6’lı masa içinden de sık sık çatlak seslerin duyuluyor olması işleri önemli ölçüde karıştırıyor. Niye derseniz hem Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanlığının kazanılması hem de parlamenter sistemin yeniden gerçekleştirilmesi için HDP’nin desteği bize göre zorunlu.
HDP bilindiği gibi hakkında 17 Mart 2021 tarihinde kapatılma davası açılmış bir parti. Bütün üst düzey yöneticileri ise siyasi yasakla karşı karşıyalar. HDP Anayasa Mahkemesi katında savunmasını sundu fakat durum önemli ölçüde kritik. Çünkü AYM’nin yapısı iktidarın istediği yönde büyük çapta değiştirildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kendi anlayışına göre kanıtları sunmuş bulunuyor. Taraflar sözlü olarak dinlenilecek arkasından da karar çıkacak.
Durum bu evredeyken Cumhur ittifakı HDP’yi açıktan açığa terör örgütü olarak göstermeye çalışıyor. Cumhur ittifakı işi öyle azıttı öyle azıttı ki 6’lı millet ittifakını bile HDP’ye bakışı açısından köşeye sıkıştırmaya çalışırken her yolu deniyor.
Tamda böyle bir anda CHP Milletvekili Gürsel Tekin bir televizyon programında HDP’nin de seçimlere giren ve milletvekilleri olan bir parti olduğunu tüm diğer partilere olduğu gibi gerekirse HDP’ye de bakanlık verilebileceğini söylemesi ülkede adeta fırtına koparttı. AKP ve saray iktidarı destekçisi yazılı ve görsel basın iyice çileden çıkan yorumlar yaparak HDP’yi durmadan provoke eden açıklamalarla ortalığı toz duman hale getirdi. İyi parti içinden de seslerini yükseltenler oldu. Daha önce de bu parti içinden sık sık açıklamalar yapıldığını biliyoruz.
Bu konu ile ilgili 10 Eylül tarihinde parti meclisi toplantısında Eşbaşkan Mithat Sancar açıklama yaptı. Sancar, “Bizi bakanlık pazarlığına indirgeyemezsiniz” diyerek söyleyeceğini söyledi. Parti Meclisi toplantısında önümüzdeki dönem HDP’nin ne gibi adımlar atacağı da kuşkusuz konuşuldu. Eh tabi haklı olarak HDP’de kendi politikalarını yaşama geçirmek için gerekli adımları atacaktır. Bu adımların en öne çıkanı ise HDP ayrı bir ittifak olarak gücünü ortaya koymaya çalışacak. Bir başka deyişle bütün suçlamalara karşın HDP kendi yolunda yürümeyi sürdürecek diyebiliriz.
Bilindiği gibi HDP bugüne kadar kurulmuş ve kapatılmış olan partilerin en uzun ömürlü olanı. Türkiye partisi olma yönünde politik bir yola girildiğinde görüldü ki bu parti salt Kürtlerden değil hemen her kesimden de oy alabilir hale geldi. Türkiye partisi olma konusunda sıkıştırma sorularıyla da HDP az muhatap olmadı hani. Son olarak Mithat Sancar’a böyle bir soru sorulduğunda Sancar’ın yanıtı, “Türkiye partisi olma unvanını en çok hak eden parti biziz” oldu. Sonuç olarak HDP kendisine yönelik her iki Eşbaşkan’ın Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın verdikleri yanıtlarla anlamlı yanıtlar vermiş oldu ki bunu önemli saymak gerekiyor.
Bir parti düşünün ki son yerel seçimlerde kazandığı belediyeler elinden alınmış, bazı milletvekillerinin TBMM’de milletvekillikleri düşürülmüş, her fırsatta operasyonlara uğrayarak yöneticileri tutuklanmış. Bu nedenle de unutmayalım ki HDP kendisine yönelik Alicengiz oyunlarını çok da takmadan bir çözüm en zor koşullarda da olsa üretecektir.
Bundan da zararlı çıkacak olan peşin peşin söyleyelim ki cumhur ittifakı olacaktır.