HAYDİ BRE KİM TUTAR SENİ?

Yazan: Turgut Koçak 21 Nisan 2015

Çanakkale destanının filminde Cumhurbaşkanlığı, Çanakkale Zaferi’nin 100. yıl dönümü için özel bir film hazırladı. “Yüz Yıllık Destan” isimli filmde Cumhurbaşkanı Erdoğan Arif Nihat Asya’nın “Dua” şiirini okuyor. Tüm televizyonlarda aynı anda ekrana gelen filmde Erdoğan’ın, Çanakkale şehitliğinde dua ederken çekilmiş görüntüleri de kullanıldı. Filmin finalinde ise Osmanlı ordusunu Çanakkale’de Anafartalar Grup Komutanı olarak yöneten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün portresi geliyor ve askerlerin “emret komutanım” tekmilleri duyuluyor. İşte bu görüntüler bütün televizyonlarda aynı anda yayınlanmaya başlayınca tamam dedim, Recep Tayyip Erdoğan yeni bir skandala imza atıyor ve bunun arkasından resmen AKP’nin reklamı gelecek. Gerçi düşündüğüm gibi olmadı ama bu görüntülerde aslında AKP’nin propagandası sayılırdı. Görüntüler öyle verildi ki, görüntüye renk katan aslında Erdoğan’dı.

Erdoğan’ın okuduğu şiiri dinledik. Görüntülere şöyle bir baktık. Şiirin içinde geçen sözler bizi bir kez daha din iman satanlarla ilgili olarak düşündürdü bizi. Arif Nihat Asya’nın seçilmesi ise sizi sizi ümmetçiler sizi, bu kez de milliyetçilik mi dedirtti ve kendimizi ara ara HAYDİ BİRE KİM TUTAR SENİ diyerek dalgacı Mahmut rolüne soyunur bulduk. Yani boş, bomboş bir nafile girişim işte.

Erdoğan’ın şiir okuma merakını biliriz. Zaten bu yüzden cezaevine bile girdi. İçerden çıktıktan sonra AKP’nin Genel Başkanı oldu ama yasaklı olduğu için milletvekili seçilemedi. Bu yüzden de onun yerine bir süreliğine Başbakanlık koltuğunu Abdullah Gül doldurdu. Arkasından da demokrasidir şudur, budur hatırına engeli kaldırıldı, Siirt seçimleri Jet Fadıl gerekçe gösterilerek iptal edildi ve böylece Erdoğan da milletvekili seçilip Başbakanlık koltuğuna oturuverdi.

Konumuz tabi ki de bu değil. Konumuz Recep Tayyip Erdoğan’ın birden bire milliyetçi kesimlere vermeye çalıştığı mesajdır. Bugüne kadar güçleri yetse her yerden Mustafa Kemal’in resimlerini kaldıracaklar ama bu reklam görüntüsüne nasıl olduysa lutfettiler Mustafa Kemal’in görüntüsü de geldi. Arif Nihat Asya’nın bol dualı şiirini etkili bir ses tonuyla okuyan Recep Tayyip Erdoğan milliyetçileri etkilemiş midir bilinmez ama eğer etkilediyse bu milliyetçi geçinenlerde de var bir arıza demekten de kendimi alamıyorum. Çünkü herkes bilir ki, Recep Tayyip Erdoğan her fırsatta milliyetçiliği ayaklarının altına almaktan çekinmemiştir. Şimdi ise böylesine bir çark söz konusuysa demektir ki yandı keten helva.

Artık takatten iyice düşmeye başlayan AKP bu yarışı zor götürür zor..

Öte yandan da, Erdoğan öyle bir kahramanlık ipini yakalamaya çalışıyor ki, bu ip çürük müdür nedir düşündüğü bile yok. Zaten bu dinci takımının ne Çanakkale Savaşı’nda ne de Kurtuluş Savaşı’nda esamileri okunmadığı halde bugün kalkıp da dualarıyla sahip çıkmaları yok mu gerçekten de samimi ve ülkesini seven Müslümanlara da hakaret sayılır. Çanakkale Savaşı’nın yıldönümü Mart ayıydı.

Cumhurbaşkanlığı tarafından gösterime sokulan bu reklam filmi ise televizyonlarda Nisan’ın sonlarına gelindiğinde yayınlanmaya başladı. Recep Tayyip Erdoğan’ın nafile ve işe yaramaz bu reklam filmi için ne kadar para harcanmış olacağını öğrendiğimizde göreceksiniz bir kez daha dudaklarınız uçuklayacak. Oysa CHP seçim bildirgesini açıklar açıklamaz AKP iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan’da öyle bir panik başladı ki sormayın gitsin. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek çıkmış televizyona kaynak yok diyor. CHP vaadlerini yerine getirsin bende CHP’ye üye olacağım diyerek CHP’nin atağa geçmiş halini sözümona kırmaya çalışıyor. Recep Tayyip Erdoğan koalisyonlara verip veriştirerek işin önünü almaya çalışırken AKP’de bir zurba insan kaynak da kaynak tekerlemesine sarılmışlar CHP’nin etkisini kırmaya çalışıyorlar.

Oysa bu zihniyetin adamlarının konuşmalarını yurttaş yanyana getirse kaynak var mı yok mu görecek ama iktidar medyası hemen saldırıya geçerek gerçekleri iyice dibine indirip üstünü de bir güzel topraklamak istiyor.

Ne diyor Bülent Arınç?

“İsraf önlense vergiye bile gerek kalmayacak.”

Peki, Sanayi Bakanı ne diyor?

“Her bakana bir uçak alınmalı.”

Sözün özü yurttaşlar bugünkü gazetelerin bazıları özellikle de Bir Gün ve Sözcü kaynak var mı yok mu göstermeye çalışmış. Bu yüzden de bu konunun üstünde durmuyoruz. Ancak rengi siline siline görünmez hale gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yazımızı bitirelim. Ahmet Davutoğlu CHP’nin sosyal yardımlar konusundaki seçim bildirgesine dikkat çekiyor, biz o yolları çoktan geçtik demeye getiren sözler söylüyor. Doğru çoktan geçtiler. Geçtikleri için de toplum sadaka ekonomisine muhtaç hale getirildi. Öyle ki AKP iktidarda kalmak için gözlerimizin içine baka baka yoksulluğu yönetip iktidarda kalmak istiyor.

Ancak tıpkı Ahmet Davutoğlu gibi AKP’nin de rengi siline siline AKP görünmez olmaya başladı bile.

7 Haziran seçimlerinde artık ortada renk kalırsa onu da hep birlikte 8 Haziran sabahı siler atarız olur biter.