HANGİ DEĞERLER?

Yazan: Turgut Koçak 31 Temmuz 2015

Seçimler sırasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin söylediklerini hatırlamayan var mı? Bence yoktur. AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’a vurdukça vuruyor, öyle ilginç betimlemeler kullanıyor ki, toplum katında destek de görüyor. Ya devamında olanlar nedir? Devamında olanlarsa yalancıya yalancının nasıl seslendiğinin gün yüzüne çıkmasıdır. Onca AKP’ye atıp tutan MHP, ilk fırsatta TBMM Başkanlığı’nı AKP’ye hediye ediverdi. Sonra bir tutturdu ki koalisyon falan istemiyor. HDP’yi ise tanımıyor. Adam tıpkı Berkeley Papazı gibi. Sanki bir şeyi yok sayarsa o şey yok olacakmış gibi düşünüyor. Sonra devamı gelmekte gecikmiyor.

Adam kan kokusu aldı ya hemen ortalara düşüp Türkiye’nin büyük devlet olduğunu, sorunların da üstesinden gelineceğini söylüyor. Dedik ya adam kan kokusu aldı. Bu koşullarda yapılacak olan terörle ilgili olağanüstü toplantıya da bu koşullar altında gelip CHP’nin terörle ilgili araştırma komisyonu kurulması isteğini AKP’yi destekleyerek reddedilmesini sağlıyor. Arkasından da hık mık derken devlet için taşın altına elini değil bütün gövdelerini koyacaklarını söylüyor. Bütün bunlar olurken CHP-AKP koalisyon görüşmeleri ise Nasrettin Hoca hesabı dostlar alışverişte görsün anlamında devam ettiriliyor. Bir yandan da görülüyor ki, el altından MHP ile görüşmelere epey mesai ayrılmış. Söylendiğine göre Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’liler Kur’an’a el basarlarsaymış MHP de AKP ile koalisyon kurarmış yönünde bilgiler düşüyor ajanslara.

Ne olacak ki canım, AKP için Kur’an’a el basıp yemin etmek peynir ekmek yemek gibi bir şey. Adamlar Kur’an’dan pasta mı, ekmek mi yapıp yemediler, Kur’an’a el basmaktan niye çekinsinler ki? İlahi Bahçeli sen ömür adamsın. Bütün faşistler de zaten senin gibi ömürdürler. Çünkü sizler başkalarının ömrünü çalarak hayatta kalabilirsiniz ancak. Partiniz Türklük istismarı dışında aklı başında hangi politikayı gündeme getiriyor?

Gerilerden bugüne kadar bir düşünün tek bir sorunla ilgili politikanıza örnek verebilir misiniz acaba? Bu durumda PKK üzerinden kendinizi ifade etme olanağınız kalksa bu ülkede kim sizi anımsar ve partinize oy verir ki?

Dün neyseniz, bugün de osunuz. Dün ABD görevlisi olarak sosyalizme ve Sovyetler Birliği’ne karşıydınız bu yüzden de NATO Gladyosu içinde yer alıp binlerce ülke yurttaşının kanına girdiniz, bugün de aynı yolun yolcusu olarak elinizi kanla yıkamaya soyunmuş bulunmaktasınız. Aslına bakarsanız sizin terörün bitmesinden yana olduğunuza kimse inanmaz. Çünkü terör biterse sizin partiniz de biter. Yani %1-2 arasında bir yerde olabilirseniz ne âlâ olamazsanız bilmelisiniz ki karanlık güçlerin size ve partinize gereksinimi kalmadığı için sizi ve partinizi tedavülden kaldırmıştır.

AKP için ne değerlerin önemi vardır ne de ahlakın. Çünkü bir yandan ciddi ciddi koalisyonda anlaşma başlıklarını görüşüp hem de bunun için 7 saat zaman harcarken el altında da MHP ile daha ileri anlaşmalara varıldığı yönünde bilgiler sızıyor kamuoyuna. Madem MHP ile bu denli koalisyon kurmaya teşnesiniz elinizi tutan mı var? Kurun koalisyonu olsun bitsin.

Hem ülkede içsavaş mı çıkaracaksınız, ülkenin ekonomisini berbat edip Türkiye’yi yabancı güçlere ipotek mi edeceksiniz bu halk sizi görsün ki, ikinizi birden süpürüp atma şansını elde etsin. Öyle her fırsatta ortaya çıkıp halkın biletini kestiği AKP’yi kurtarmak için partiniz MHP, can simidi falan olmaya yeltenmesin.

Tabi bir sözümüzde CHP’ye var. Ülkede her şeyin nereye gittiği çok belliyken, AKP bütün il örgütlerine seçime hazır olun emri verip il başkanlarını toplayıp planını tıkır tıkır işletirken sizler AKP’nin yalanına niçin Devlet Konukevi’nde 7 saatinizi ayırıyorsunuz? Yoksa sonuna kadar koalisyon olup olmayacağını denemeden bilecek kadar birikimden mi yoksunsunuz? Ya da ne bileyim gerçekleri halkımıza anlatamayacağınızı mı düşünüyorsunuz? Bunca allem gallemin planlayıcısı AKP’nin oyunlarını anlatamamak da bir arıza ya neyse. Bize göre oturup düşünmeli ve kamuoyuna doyurucu açıklamalar yaparak bu oyunları bozmak için kolları sıvamalısınız. Yoksa dengelerin sizin lehinize değişmesini görmek için neyi beklemektesiniz anlamak gerçekten zordur.

Ortada iktidardan düşmüş ama iktidarı gasbetmiş bir AKP ve Recep Tayyip Erdoğan olgusu var. Bu gasp halini ise meşrulaştıran bir MHP var. Bu yüzden de önümüzdeki günlerin çok daha çetin geçeceği açıkça görülüp durulmaktadır.

Bu arada öyle görünüyor ki, karanlık çevrelerin Selahattin Demirtaş sevdası bitmiş olmalı ki, Demirtaş hakkında seviyesiz bir kampanya başlatılmıştır. Hem de bu kampanyaya içerden Öcalan’ın da destek verdiği söylenerek. Bizler sistem partilerinin matruşka bebek politikalarını bilmiyor değiliz. Ancak bu son kampanyalar oldukça densiz ve yersizdir. Bu da gösteriyor ki, kapitalizmi savunan, emperyalizmin işbirlikçisi sistem partileri yeri geldiğinde anasını bile satar, niye Demirtaş’ı satmasın ki?

İşte bu yüzden önümüzdeki yıllarda bizleri çok daha kötü günler beklediğini bilmeli ve bütün kurgularımızı bu gerçek ışığında kurmalıyız ki, AKP ve MHP ortaklığının Gladyolu oyunlarına geçit vermeyelim.

Bunların oyununu bozalım ki, halkımız daha fazla yoksulluğun ve baskıların altında yazgısına boyun eğmek zorunda kalmasın…