Yazan: Turgut Koçak 11 Şubat 2014
AKP iktidarının yolsuzluk yapıp yapmadığını tartışmak bile abesle iştigaldir. Bugüne kadar ortaya çıkmış olanlar, değil AKP iktidarını, AKP iktidarı gibi 100 iktidarı bile götürecek denli vahimdir. Ortaya dökülen bilgi ve belgelere karşın yargıya müdahale eden AKP iktidarı hem yargıyı etkilemek hem de yargının elindeki bilgi ve belgeleri işlevsiz hale getirmek için her yola başvurmuştur. Bu yüzden de operasyonlarda görev alan yargı mensuplarından emniyet görevlilerine kadar hemen herkes iktidarın operasyonu ile karşılaşmış, görevden alınmışlar ve başka başka yerlere sürülmüşlerdir. Doğal olarak görevden alınanların yerine de iktidar yanlısı kimseler getirilerek dosyalar o savcılara verilmiştir.
İktidarın yargıya baskı girişiminin ilk sonuçları da ne yazık ki gelmeye başlamıştır. Son olarak bakan çocuklarının, Reza Zarrap’ın ve evinden ayakkabı kutuları içinde milyon dolarlar çıkan Halk Bankası Genel Müdürü’nün dondurulan mal varlıkları dosyada yeterli kanıt bulunmadığı gerekçesiyle kaldırılmıştır. Tutuksuz yargılananlara yurtdışı yasağı kaldırılmış, Ağaoğlu da dahil öteki sanıklar adliye emanetinde bulunan telefonlarını böylece almışlardır.
Sözünü ettiğimiz olayların bu şekilde gelişmesi ile birlikte iktidarın yargı üzerinde yapmak istediği operasyon da böylece gün yüzüne çıkmıştır. Bu yeni karardan sonra milyon dolarlar, kasalar, para sayma makinesi, telefon konuşmaları, teknik takibe takılan alma verme görüntüleri hepsi hepsi buharlaşıp uçmuştur. Bundan sonraki gelecek adımsa bilinmeli ki, ya adı geçen tutuklu sanıkların serbest bırakılmasıdır ya da ileriye doğru yayılacak şekilde bir bir aklanma yoluna gidileceğinin işaretleridir bunlar.
Ancak bütün Türkiye’nin gözleri önünde cereyan eden olayların kapatılması için gerçekten de mucize gereklidir. Bu mucizeyi yaratacak olan yargıçlar var mıdır bilmiyoruz ama olabileceğinin işaretleri şimdiden açıkça görülmektedir. Bakanlar Kurulu adına açıklama yapan Bülent Arınç Bey öteden beri dini bütün gösterilerek yalan söylemeyeceği, doğruların yanında olacağı zaman zaman birçok kez dile getirilmiştir. Ancak durumun hiç de öyle olmadığı bütün çıplaklığı ile görülmüştür. Yaşanan olayların bir kez daha Bülent Arınç’ın ağzından örtülmeye çalışıldığı görülmüştür. Bülent Arınç’a göre bu operasyonların nedeni; yaklaşan Cumhurbaşkanı seçimleri öncesi karmaşa yaratılmak istenmesinden kaynaklıymış ama bunu kimse yutmuyormuş.
Hani derler ya “minareyi çalan kılıfını uydurur” diye, işte Bülent Arınç’ta hükümet sözcüsü olarak çalınan minareye kılıf uydurmaya kalkmaktadır. Hiç kuşkusuz bu hırsızlıkları ve yolsuzlukları birileri vakayi adliyeden görmüyor. Bu yüzden de inanmaları ve inanmamaları bir şey ifade etmiyor. Ne var ki, AKP’ye oy verecek olan sayısız seçmen inanmadığından değil, bile bile hırsızlığa ve yolsuzluğa ne pahasına olursa olsun onay verdiği için yine de AKP’yi destekleyeceklerdir.
Şimdi bilmem anlaşıldı mı bakanlar hakkında meclise gönderilen fezlekeler niçin TBBM’ye getirilmemiş, gerisin geri iade edilmiştir? Durum çok açıktır, sözü geçen fezlekeler ya suya sabuna dokunmayacak şekilde yeniden yazılacak ya da fezlekeye bile gerek duyulmayıp AKP’nin bakanlarının suçsuz oldukları ve mağdur edildikleri topluma şırınga edilmeye çalışılacaktır.
Artık bu konular kabak tadı vermeye başladı.
AKP’nin Alicengiz oyunları arşıalaya çıkmıştır. AKP adına konuşanların söylediklerinin bir tekine bile inanmak saflıktan da öte bir aymazlıktır. Şunun şurasında Recep Tayyip Erdoğan ve tayfası kaç gün önce tutukluluk süresi ile ilgili olarak 5 yıllık süreyi dillendirip bu süreyi dolduranların çıkmaları gerektiğini söyledikleri halde, nasıl da birden bire çark ederek hazırlanacak olan yasa da Ergenekon ve benzeri davadan yargılananların yararlanamayacağını söylemeye başlamışlardır? Öyle ya, bu ülke bunların babasının çiftliğidir, istedikleri gibi at oynatabilirler. Yurttaşlar da bunların tebasıdır ister asarlar ister keserler ister köle pazarına sürüp satarlar.
Bunların kafası bu da, başarırlar mı?
Hayır.
Çünkü bu kafada olanlara, dünyayı dar edecek milyonlarca namuslu insan vardır bu da böylece biline…