Yazan: Turgut Koçak 15 Temmuz 2014
AKP Gençlik Kolları tarafından İstanbul Eyüp’te düzenlenen AK üniversiteliler sahur programına katılan İçişleri Bakanı Efkan Ala buyurmuş; “Eleştirmekten çekinmeyin, acımasızca eleştirin.” Konuşmasının devamında ise Ala, elde ettikleri seçim zaferlerinden gururlanmamaları gerektiğini söyledikten sonra hızını alamayarak Hz. Muhammed’in Mekke’nin fethi sırasında gurura kapıldığını ve Allah tarafından uyarıldığına işaret etmiş.
Bunun üzerine dinsel konularda kendilerini otorite sayan kimler varsa harekete geçip Efkan Ala’ya hep bir ağızdan yanıt vermişler ve demişler ki, “peygamberimiz gururlanmazdı…” Doğrusu Hz Muhammed gururlanır mıydı gururlanmaz mıydı bilemiyoruz. Gururlanıp gururlanmadığı bizi çok da ilgilendirmiyor. Ancak Efkan Ala’nın sözlerine gelince işte bu sözün üzerinde durmak gerekiyor. Öyle ki, Türkiye hastalık derekesinde gururla Recep Tayyip Erdoğan’la tanışmış olmasına karşın, Efkan Ala Başbakan’ı için hiç gurura kapılmadığını söylüyor. Yazık, çok yazık. Demek ki insanoğlu görmek istemezse göremiyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın hangi konuşması bu dağları ben yarattım cinsinden değil? Ya da; Erdoğan’ın bir tek konuşması var mıdır içinde alçak gönüllülük taşıyan? O insanlara yukarıdan bakan konuşmaları, herkese yaptığı saldırıyı, Berkin’in annesini bile yuhalatmasını nasıl değerlendirebiliriz ki? Ya da her şeyi ben bilirim cehaleti ile çalımlı çalımlı her tarafa laf yetiştirmesi de mi gururlanmanın alameti farikalarından değildir acaba?
Ama gerçekten de bu AKP’lilere acımak gerek. Gözleri öylesine kalın kara gözbağı ile bağlanmış ki, bunların görüp göreceği bir şey yok. Salt bu yüzdendir ki, AKP’li milletvekili, belediye başkanı, il başkanı konumundaki kişilerden Recep Tayyip Erdoğan’ı överken kantarın topuzunu yerinden fırlatan laf salataları gelmedi mi? Daha dün Recep Tayyip Erdoğan için; “Allah’ın bütün sıfatlarını üzerinde toplamıştır"değerlendirmesi yapılmadı mı? Ya, “Recep Tayyip Erdoğan’a dokunmak ibadettir” diyen kimdi? Recep Tayyip Erdoğan’a; “Biatsa biat” diye höyküren milletvekilini de mi anımsamıyoruz? Sayın Efkan Ala, sizler kantarın topuzunu kaçırmışsınız bir kere. Size Allah işinizi rast getirsin diyeceğim ama sizin inandığınızı da düşünmemin olanağı yok. Ne varsa sizin ağzınızda. Eğer gerçekten biraz olsun inanmış olsaydınız da söylediğiniz sözleri halkı kandırmak için söylememiş olsaydınız bu kadar denetimsiz niye atacaktınız ki?
Haklısınız valla, sizin partiniz hileli hilesiz onca seçim kazandı sizde ve en tepenizdeki kişide ne gurur vardı ne de burnundan kıl aldırmayan kibir. Bu ülkenin insanları alçakgönüllülükle ilk sizinle tanıştı.
Dün, jest olsun diye cumhurbaşkanlığı yarışı için Recep Tayyip Erdoğan’a 1000 TL bağışlayan Ekmeleddin İhsanoğlu’nun jesti eğer Recep Tayyip Erdoğan kendisini gurur abidesi görmeseydi hiç avukatları aracılığı ile bu bağışı geri iade eder miydi? Niye Selahattin Demirtaş, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun rakibi değil mi? O neden geri iade etmiyor üstelik teşekkür edip “keşke hocam (Erdoğan’ı kastederek) onda çok var onu da bana gönderseydin” diyerek karşılık veriyor. Bu tavır salt siyaseten gösterilmiş bir tavır değildir. Bu tavır Anadolu insanındaki alçakgönüllülüktür. Selahattin Demirtaş bu yanıyla bizden biri gibi davranır ve ailesinden, çevresinden aldığı değerleri yansıtırken; Erdoğan’daki yansıma nedir sizce?
Türkiye’nin sorunları içinde bunlar diyebiliriz ki ayrıntıdan ibarettir. Ancak bu ayrıntıları topladığın zaman kimin kim olduğu da bir güzel ortaya çıkmaktadır. Demek ki, çıkıp da insanların karşısında gurur murur deyip durmayın. Sonuçta ortada sizin gururlanarak fink atacağınız öyle bir şey de yok. Çalma çırpma sizin iktidarınıza özgü. İhale yolsuzlukları, rüşvet, irtikâp, soygunla sizin iktidarınız anılıyor. Yoksulları daha yoksul, zenginleri daha zengin yapan iktidar da sizin iktidarınız. İçerde ve dışarda saygınlık adına bıraktığınız bir tek şeyden söz edebilir misiniz? Recep Tayyip Erdoğan polislerin katlettiği gençlerin ölümü ile ilgili, “emri ben verdim” derse, bütün göstericileri ve AKP’ye karşı olanları terörist ilan ederken, IŞİD gibi kelle avcıları için tek bir söz dahi etmezse gururlansanız ne olur gururlanmasanız ne olur?
Sözün özü gurur abideniz şimdi cumhurbaşkanı olmak için yarışıyor. Bizler biliyoruz ki, bütün faşizan düşünce taşıyanlarda ölçüye vurulamayacak denli hastalıklı bir gurur vardır. 12 yıllık iktidarınız döneminde bu ölçüsüz gururu her aşamada Recep Tayyip Erdoğan’da gördük, yaşadık. Bu yüzdendir ki, kendinize ve biat ettiğiniz kişiye haketmediğiniz sıfatlar biçmeyin.
Halk düşmanı politikalar tıpkı su testisinin su yolunda kırıldığı gibi kırılıp yok olacaktır.
Diyelim ki, Recep Tayyip Erdoğan’ın önü cumhurbaşkanlığı seçiminde kesilemedi, (kesilecek de) 2015 yılını bir düşünün.
2015 yılında neler yaşanacağını ve kargadan başka kuş tanımayan partinizin yerinde yeller eseceğini de hiç aklınızdan çıkarmayın; çıkarmayın ki, öyle afra tafra yaparak ülke yönetmeye kalkışmayın.
Bizden söylemesi…