GÖRÜNÜŞ

Yazan: Turgut Koçak 25 Aralık 2014

Artık AKP ve tepede oturan Recep Tayyip Erdoğan iktidarının hangi noktaya geldiğini anlamak istiyorsanız hemen her gün yaşadığımız olayların haberlerine bakın. Bu haberlerden bugünün gazetelerine düşen haberlere şöyle bir göz atarsak gördüklerimiz gerçekten de artık yeter denilecek haberlerdir.

CHP, 17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonu ile ilgili eylemler yapıyor ya, bu eyleminin gereği parti binalarına afişler asıyor. Sonra ne oluyor Recep Tayyip Erdoğan’ın polisi gidip mahkemeden karar çıkarıyor ve CHP binalarında arama yapmaya kalkışıyor. Aynı şey MHP binasına asılan; “Hırsızlık Oğuldan Babaya Değil! Babadan Oğula Geçer” pankartı için de yapıldı. Sizin anlayacağınız iktidar karşısında yer alan bütün muhalefet partileri iktidar tarafından sindirilip susturulmak isteniyor.

İş bu kadarla da kalmıyor. Resmi gazete aracılığı ile yayınlanan haber karşısında bu da neyin nesi deyip ortalığa fırlmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Resmi Gazete’de yayınlanan yazı şöyle: Bundan böyle yönetmelik gereği Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) üyeleri uluslararası toplantı ve kongrelere katılmak için 15 gün önce bakanlığa başvurup izin isteğinde bulunacakmış. Bu yönetmeliğe niçin gerek duyuldu diye soruyorsanız yanıtı şu: Bildiğiniz gibi TMMOB Gezi gösterilerinden, Üçüncü köprüye, Üçüncü Hava alanından Kaç/ak Saray’a kadar iktidarın birçok yaptırımına karşı çıktığı için kısacası cezalandırılıyor.

İzmir’de Gezi gösterilerini desteklemek amacıyla çadır kuran 5 lise öğrencisi de ceza aldı. Bunlardan dördünün cezası ertelendi, birisinin cezası ise ertelenmedi.

Biliyorsunuz Tunceli/Çemişgezek’te TOKİ’nin yaptırdığı evlerle ilgili DHA Muhabiri Ferit Demir bir haber yapmış, yoksullara yapılan dairelerin AKP milletvekili ve eski Belediye başkanı tarafından alındığını dile getirip yazmış, bu haber büyük yankı getirmişti. Bu haber sonrası AKP’liler boş durmamış, muhabire bir şey yapamadıkları için onlar da muhabirin hemşire olan eşinin Sağlık Bakanlığı aracılığı ile görevine son verdirtmişler.

Daha bitmedi. Konya’da önceki gün ‘Devrim Şehidi’ Kubilay’ı anma töreninde yaptığı konuşmada Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği ileri surulen lise öğrencisi 16 yaşındaki M.E.A dün okulunda gözaltına alındı. M.E.A. savcılık ifadesinde açıklama için izin alındığını, konuşmasında hakaret kastı olmadığını söyledi. Tutuklanması isteği ile Konya 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne çıkarılan M.E.A. “kuvvetli suç şüphesi bulunduğu” gerekçesiyle tutuklanarak ceza evine gönderildi.

Ha bir de Recep Tayyip Erdoğan’ın TÜBİTAK’ın Bilim Ödülleri’nde yaptığı konuşma var. Erdoğan konuşmasında; “Zengin, bilim yapmaya, üretmeye son derece müsait bir dilimiz varken bir gece yattık, sabah kalktık, baktık ki o dil yok” dedikten sonra Türkçe’nin felsefe yapmak için yetersiz olduğunu dile getirdi.

Artık birileri bize kalkıp da “öküzün altında buzağı arayamazsınız” diyemez. Diyemez çünkü AKP iktidarı’nın bütün uygulamaları ancak ve ancak faşist rejimlerde yaşanır.

Recep Tayyip Erdoğan’ın TÜBİTAK Bilim Ödülleri’nde yaptığı konuşmaya gelince bunun yanıtını da Çin feylozofu Konfüçyüs vermiş. Bir ülkeyi yok etmek istiyorsanız dilini yok edeceksiniz. İşte Recep Tayyip Erdoğan’ın çabası bu. Osmanlıca’ya gelince Türkçe ile de ilgisi yok başka bir dille de.

Derleme toplama o kadar.

Zaten Anadolu’da Osmanlı’nın yaptığı Türkmen katliamı ve onlar için kaba konuşan kimseler denmesinin de bir nedeni olsa gerektir.