Yazan: Turgut Koçak 20 Mart 2021
AKP’nin19 yıllık iktidarı döneminde nelere imza attığını hepimiz bütün çıplaklığı ile biliyoruz. Bugün izlenen şahinlik politikasının da nedenini araştırınca her bir şey bütün çıplaklığı ile ortaya çıkıyor. Hani, MHP Genel Başkanı HDP bir daha açılmamak üzere kapatılsın diyordu ya bu yaklaşıma uygun olarak 697 kişiye siyaset yasağı getirilmekte var işin içinde. Yalnız siyaset yasağını iktidar bu sayı ile sınırlı tutar sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Yapılmak istenen şeyin kesinlikle bu iktidarın kime siyaset yasağı getirmek istiyorsa ona siyaset yasağı haline getireceğini de aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor.
Ancak bütün bu yolların AKP ve saray iktidarını oluşturan gücün erimesini durduramadığını da hemen herkes en çok da iktidar çevreleri görüyor. Ne AKP’nin oylarının ne de MHP’ninkinin erimesi durdurulamıyor.
Yandaş ya da değil, bütün anket kuruluşlarının rakamları bizim işaret ettiğimiz bu gerçeği gösteriyor. Ayrıca Erdoğan’ın güç yitirdiğini de net bir şekilde görüyoruz.
Biliyorsunuz AKP milli irade sözcüğünü hiç dilinden düşürmezdi. Eğer yine sandıktan çıkmayı düşünüyor, iktidarda ne pahasına olursa olsun bu yolu denemeyecekse iktidar olamayacağı da toplum katında açıkça belirgin hale gelmiştir. Ancak AKP ve saray iktidarının izlediği politikalara baktığımız zaman ise iyimser olmamızı gerektiren küçücük bir belirti bile yoktur. Dahası bugüne kadar bütün iktidar partileri seçim sistemi ile çok ama çok oynamışlardır. Bunun nedeni de meclise sol ve sosyalist partilerin girmelerini engellemektir. Bugün bu engeli HDP’nin aştığını görüyoruz. İktidar ortağı MHP ise aksine oy yüzdesi azalan bir parti olduğundan AKP iktidarı ortağının meclis dışı kalmasını engellemek için seçim sistemini içine bazı tuzaklar da koyarak değiştirme peşindedir. Bu yüzden seçim barajının 7’ye hatta 5’e düşürülmesi bile akıllarından geçen şeylerdir.
Bir başka konuda AKP’nin parti kapatmalarını bitirdikleri yolunda onca çıkış yapmalarının arkasından HDP’nin kapatılmasının yeniden gündeme getirilmesidir. Yani buradan da anlaşıldığı gibi AKP ve saray iktidarının amacı parti kapatılmasının önünü kapatmak olmadığı, attığı adımlarla asıl kendisini sağlama aldığı gerçeğini hiç ama hiç unutmamak gerekir. Yoksa bu iktidarın toz zerresi kadar bile demokrasi inancının olmadığı bilinmeyen bir şey değildir.
AKP ve saray iktidarı, bir yandan HDP’yi kapatarak toplumdan alabileceğini düşündüğü desteği yukarılara çıkarmak istiyor diğer yandan da HDP’nin kapatılması ile gidilecek bir erken seçimde katakulli ile milletvekilliklerine konacağını düşünüyor olsa da bunu da başaramayacağını bizce bizden de iyi biliyor. Çünkü ellerinde bulundurdukları iktidar gücüyle desteklerinin nerelere düştüğünü görüyorlar. Diğer yandan bu dağılmayı gören ve kargaşa ortamına yeterince hazırlıklı olmayan bir muhalefetin kimi gelişecek baskı yöntemleriyle parçalanıp etkisizleştirilmeleri de uzak bir olasılık değildir. Bu yüzden de bütün demokrasi güçleri her zamankinden bugün kesinlikle daha da uyanık olmak zorundadırlar.
HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar Mecliste yaptığı konuşmasında aklanmayla sonuçlanan çok sayıda davayı da kanıt sayarak HDP’nin kapatılması olayının tarihe kara bir leke olarak geçeceğini söylemesi hiç de altı boş sözler değildir. Ayrıca Eşbaşkan Pervin Buldan da 6 milyon oylarının 12 milyona çıktığını ileri sürdü. Diyebiliriz ki Pervin Buldan’ın bu sözlerinin de güçlü dayanakları vardır. Çünkü demokrasi güçleri olarak gördüğümüz politik yapılar bu yolda HDP’yi yalnız bırakmayacaklardır.
Hani, bu yüzden diyoruz ki demokrasi güçleri HDP’nin kapatılmasına karşı nasıl olsa bizi ilgilendirmiyor düşüncesiyle hareket ederlerse siyaset yasağının onların da kapısını çalacağını hiçbir zaman akıllarından çıkarmamaları gerekir. Gidişe baktığımız zaman bu konuda gelişmeler de çok uzak bir olasılık değildir. Her ne kadar AKP’liler bilbordlara LOVE ERDOĞAN asarlar ve yerli ve millidirler. Ancak Erdoğan, kısa süre önce; “Her şey gibi muhalefetin de yerli ve millisini ülkemize kazandırmak inşallah bize nasip olacaktır” dediydi ya işi buralara götürmek onlar için hiç de başvurulmayacak bir yol değildir. Bu durumda AKP’den iktidar MHP’den de muhalefet yaratılırsa gel keyfim gel milli ise milli, yerli ise yerli kim daha ne ister ki?
Sonuçta HDP’nin kapatılması 697 kişiye de siyaset yasağının getirilmesi oyunu bu kadarla da sınırlı kalmaz, kalamaz. Bu yüzden de HDP’ye kurulan tuzağın bütün demokrasi güçlerine kurulmuş tuzak olduğunu anlamamız ve ona göre davranmamız gerekir…