GAYET UYGUN

Yazan: Turgut Koçak 6 Ekim 2021

Artık öyle bir noktaya gelindi ki yurttaş evinde tenceresini bile kaynatamaz hale geldi. Ama ne gam. Erdoğan’ın eşi imdada yetip bir kitap yazdı da yurttaşlar da mango nasıl kurutulurdan porsiyonun nasıl küçültüleceğine kadar her bir şeyi öğrendiler ve de içleri rahatladı. Ama işte böyledir bu işler, bir şey yaptığınızı sanırsınız bir de bakarsınız ki sandığınız şey ayaklarınıza dolanmış. Emine Erdoğan’ın ki de o hesap bir iş yapayım derken sadece ayağına dolandırmadı ellerine de dolandırdı.

Hemen her gün yurttaşlar sokaklarda yaşam pahalılığından dem vuruyor. Bu duruma AKP Genel Başkanı ve iktidarın en tepesindeki kişi Recep Tayyip Erdoğan öfkelenmiş olmalı ki kalkıp bunca sızlanmaya bir çare bulayım dedi bula bula da çareyi esnafın teröristliğinde buldu. Arkasından şöyle bir açıklama yaptı. “Hem maliyetlerdeki yükselişle hem fırsatçılarla mücadele ederek milletimizin refah seviyesini daha da yukarılara taşıyacağız. Etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz!”

Esnafın durumuna bakarsanız hali hal değil. Salgın sonrası on binlerce esnaf batmış, debelenenlerin çoğu ise hâlâ siftah bile yapmadan dükkanını kapatmak zorunda kalıyor. İktidar yüksek ekonomi bilgisiyle sorumluyu bulmuştu fakat TL niye değer yitiriyor, kiralar niye başını aldı gitti, enflasyon gerçekte hangi rakamlarda seyrediyor hiçbirinin akla getirilmesini istemediği için çalı dolanmaya devam ediyor.

Erdoğan kararlı. Halk artık denileni yutmaz olmuş. Bunun üzerine o da aldı yanına eşini ve kızı Sümeyye’yi gitti Tarım Kredi Kooperatifi satış mağazasına. Aldı alacağını, sattı satacağını o da halkı rahatlatmak için olsa gerek bir güzel yaptı açıklamasını. Neymiş? “Kalite, fiyat iyi, vatandaşın kesesine uygun” muş. Başka marketlere gitmemiş ama bizler biliyoruz ki muhteremin gittiği marketteki fiyatlar da diğer marketlerin fiyatlarından hiç de kalır yanı yok. Eh tabi herkes ayağını yorganına göre uzatıp ona göre konuşuyor konuşurken. Erdoğan’ın maşallah ülke yurttaşları gibi yorgan konuşacak yoksulluğu mu var? Allah vermiş de vermiş!

Hani biz biliyoruz da bu tür mağazalardan 1000 tane kurulması için talimat neye yarayacak ki? Tarım Kredi Kooperatifi mağazalarında sanırsınız ki fiyatlar asgari ücrete göre ayarlı. Oradaki fiyatlarla market fiyatlarının arasında hemen hemen hiç fark yok hatta bazı ürünler pahalı bile.

Unutmayalım böylesi çözüm yollarını 31 2019 Mart seçimleri öncesinde de gördük. Pek çok kent meydanlarına kurulan sebze ağırlıklı çadırlarda satışlar yapıldı da bir durum mu değişti ki Erdoğan’ın bu yeni önerisi ile değişsin. Değişmedi elbette ki bu satış yerleri kısa süre sonra kapatılıverdi. Üstelik de bu görüntü öyle perşan sahnelere neden oldu ki AKP’ler bile durumdan şikayetlendiler. Bu yüzden de seçimlerle birlikte AKP icadı tanzim satış noktaları da kaybolup gitti. AKP ve saray iktidarı gerçeklerden bilinçli bir şekilde çok uzak. Bu yüzden de seçimlere yönelik göz boyayan bazı adımlar atmak istiyor. Hepsini gerçekleştirmesi asla olası değil, belki de birkaç üründe fiyat düşüklüğü yapabilmeyi becerirse çıkıp halka propagandasını yapacak. Bakın bizim suçumuz yokmuş, gördüğünüz gibi bu işin suçluları terörist esnaflar ve spekülatörlermiş diyerek.

Varsın bu marketler de açılsın. Halk ucuz bir şeyler bulurum umudu ile oralara koşup kuyruklarda beklesin. Olmadı sağa solan serpilen artıkları toplasın ama bu da AKP ve saray iktidarı için bir çıkış yolu olmayacak. Çünkü bu iş ekonomi işi ekonomi. Hem de kapitalist ekonominin nasıl işlediğinin en çarpıcı görüntüsü.

Şimdi bütün girdi fiyatları artıyorsa, elektriğe, doğalgaza, benzine, motorine, mazota, ilaca, gübreye, tarım aletlerine zam üstüne zam bindiriliyorsa, vergi üstüne vergi konuyorsa nasıl olacaktır da fiyatlar aşağı düşürülecek bunu kimin aklı alır?

AKP’nin vurgun düzeni kapitalizmi bile ciddiye almadığını görüyoruz fakat bunlar sapına kadar da kapitalizmi savunuyorlar. Çünkü bunların dünyalıklarını kuran ve de bunları halktan iyice koparak kapitalizmin yanında bir de inançları var.

Seçimlere doğru hep talan ekonomisi uygulanır ya sanırız AKP ve saray iktidarı bir kez daha aynı yolla şansını denemek istiyor. İstiyor da artık halkın kandırılmaya müsait bir yeri kalmadı. Bu yüzden de AKP iktidarı ya gidecek ya gidecek gitmesine de sosyalistler olarak bizler de önümüzdeki seçimi iyi değerlendirir ve mecliste bir güce sahip olursak Türkiye işte o zaman önemli günler yaşayacak demektir.

Yoksa çok da halkın yaşamı açısından değişen bir şey olmayacaktır.