GARP CEPHESİNDE DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK

Yazan: Turgut Koçak 26 Aralık 2014

Dün Gazi Üniversitesi’nde kızların üzerine yürüyerek onları dövmeye kalkışan ülkücü tosunları gördünüz. Bütün yiğitlikleri ve kin kusan halleri ile kızların üzerine saldırıyor ve hep aynı terane sloganları bağırıyorlardı. Neymiş efendim? “Komünist köpekler, millet sizden ne bekler!” Onların saldırgan hallerini görünce aklım hep gerilere gitti. Bunların abileri de aynıydı. Düşünmez, taşınmaz kendilerine ne şırınga edilmişse aynısını yaparlardı. Bundan 30-40 yıl öncesinde de bunlardan duyduğumuz slogan aynıydı. “Komünist köpekler, millet sizden ne bekler!”

Hiç unutmuyorum, Sakarya Tüm Sağlık Personeli Derneği Şube Başkanıyım. Hemşire ve sağlıkçı arkadaşlar dernekte oturuyorlar, biz de ölen arkadaşım Seyfi Şakar’la derneğin tam karşısındaki lokantada yemek yiyoruz. O zamanlar saldırılar yoğun olduğu için yüzüm tam da derneğin merdivenlerine dönük. Birden lokantanın önünden kurt rozetli 5-6 kişinin geçtiğini gördüm. Önemli değil diye düşünerek yemeğime devam ettim. Sonra içime bir kuşku düştü. Bunlar derneğe gitmiş olabilir, oradaki arkadaşları şıkıştırabilirlerdi. Seyfi’ye bir şey söylemedim fırladım. Merdivenlerden çıkarken konuşmaları duydum. Hemşire arkadaşlara bize çay kahve yapın diyorlar, bir yandan da “Türk kızı bu saate dışarıda ne arar” diye soruyorlardı.

Daldım içeri. Öyle hışımlıydım ki, 5 kişinin beşini de pencereden atacak güç vardı sanki bende. Yanlarına dikildim, “Şimdi sittir olup gidiyorsunuz yoksa hepinizi burada haşat edeceğim” dedim. Paniğe kapıldılar. Bende silah olduğunu düşünüyor olmalıydılar ki, karşılık vermeye bile cesaret edemediler. O anda içeri Seyfi girdi, aynı anda da silahını çekip doğrulttu üstlerine. 5 ülkücüde konuşacak hâl yoktu. Sonradan içlerinde birisi dili ile dişi arasında, “niye bize bu denli şiddetli davranıyorsunuz, biz buraya ricaya geldik” dedi. İki erkek arkadaşımızı bir köşeye sıkıştırmışlar, onlar öylece seslerini bile çıkarmadan susuyorlar. Kızlarsa korkularından öyle şaşkınlar ki, ellerinde hâlâ ülkücülere kahve yapmak için tuttukları cezve ve kahve fincanları var.

Ben daha da çok kızarak ülkücülerin kızların önünde bize yalvarmalarını istediğim için sert bir şekilde “ne söyleyeceksiniz lan” dedim. Bu kez bir diğeri; “sizin geceniz varmış, bize gecenizde ülkücü köpekler demeyin diye ricaya geldik” dedi. Bunun üzerine daha da hiddetli; “ulan şerefsizler, siz gece yapıyorsunuz biz size bize komünist köpekler demeyin diye ricaya geliyor muyuz” dedim. Seyfi kimsenin kıpırdamaması için silahını daha da kararlı tutup duruma göre bir onun, bir bunun bir ötekinin üzerine çeviriyor. Baktım iş uzayacak. Uzadıkça da işin tadı kaçabilir. “Kalkın lan ayağa” dedim, kalktılar.

Bunları tek sıra yaptım ve merdiven başına geleni tekmeleyip aşağı yolladım. Sonra geçip oturduk. Orada bulunan iki erkek sağlıkçı siyasi olarak bizden farklı düşünen kimselerdi, onları da bir güzel haşladıktan sonra “yazık size lan adam olan adam masanın altına saklanır mı, niye karşı koymadınız bu şerefsizlere” dedim. Burunlarını yerden kaldırmadılar, arkasından da utanç içinde çıkıp gittiler.

İşte bu yüzden ben bu slogana çok takmışımdır. Önceki gün Gazili ülkücü tosunların aynı sloganlarını duyunca ne kadar cin varsa tepeme çıktı. Gidip hepsini tepeleyesim geldi. Neyse bakıyorum da bu ülkücü tosunlarda değişen bir şey yok. Hep aynı terane hep aynı afilli haller. 12 Eylül 1980 faşist darbesinde içerde de gördük bunları. Hepsi idareye yaranmak için bin takla atarlardı. Bir yandan da; “düşüncemiz iktidarda biz içerdeyiz” diyerek yakınır dururlardı.

İşte başbuğları Türkeş ülkücüleri yargılamada sattı. Bunun üzerine eski ülkücülerden bazıları yollarını ayırdılar. Bunlar sistem nerede oradadırlar. Onlara göre kutsal olan devlettir, devlet başa olmazsa kuzgun leşe olur. Bu anlayış nedeniyle de bunlar zulüm yapanlarla birlik olmaktan hiçbir dönem

çekinmemişlerdir. Bugün de ikide birde AKP’ye payanda olmalarının nedeni de budur. Ne zaman AKP zora düşse birde bakmışsınız ki imdatlarına MHP ve ülkücüler yetişmiştir. Bazı ülkücü eskileri ise AKP’ye transfer edilip MHP’den oylar kapılır ki, bu döngü hep sürer gider.

Sözün özü değişen bir şey yok. Yürekleri bir kez bile Konya’da 16 yaşındaki M.E.A. gibi atmaz atamaz. M.E.A.’nın konuşmasını izledim ve gördüm ki, önceki günkü Gazi’de “Komünist köpekler, millet sizden ne bekler” diye slogan atanlarla arasında dağlar kadar fark var.

Ne diyeyim bir insanın yüreği atacaksa M.E.A. gibi atmalıdır.

Yoksa Gazi’deki kurt uluması gibi değil.