Yazan: Turgut Koçak 14 Kasım 2015
G20 liderleri Antalya’da toplanıyor ya, iktidarın yandaşı Yeni Şafak Gazetesi şöyle başlık atmış:
‘G-20 LİDERLERİ BU ÇAĞRU SİZE’.
Alt başlığında ise şöyle devam etmiş:
‘Siz, G-20 liderleri! Dünya nüfusunun üçte ikisine, ekonominin ve kaynaklarının tamamına siz hükmediyorsunuz. Güç ve azametin temsilcisisiniz. Ellerinizi vicdanlarınıza koyun. Sadece aklınızla değil, kalbinizle de yönetin. Hükmetmekten çok adalete çağırın. Bugün coğrafyamızı kasıp kavuran kaos yarın sizin şehirlerinizi de vuracak. Bu kötü gidişi durdurun."
Yeni Şafak Gazetesi böyle bir başlık atmış. Oldukça ilginç. Çünkü dün gece Paris’in 5 ayrı bölgesinde terör saldırıları yaşandı ve açıklamalara göre 160’yakın kişi yaşamını kaybederken çok sayıda da yaralı var.
Neymiş efendim, G20 ülkeleri nüfusun üçte ikisini barındırıyor ekonominin ve kaynaklarınınsa tamamına hükmediyormuş. Ellerini vicdanlarına koymalılar öyle yönetmeleri, hükmetmeleri ve adalete çağırmalıymışlar. Yoksa bugün coğrafyamızı kasıp kavuran kaos onların şehirlerini de yakarmış. Bu kötü gidişi durdurmaları gerekiyormuş.
Gazete bu başlığı attığı sırada Paris’te terör eylemleri gerçekleşmiş miydi bilemiyorum ama denilebilir ki, bu AKP yanlısı gazete amma da öngörü sahibiymiş. Olacakları bilmiş ve bu zengin ülkelere uyarıda bulunarak akılla değil de kalbinizle yönetin çağrısı yapmış. Gerçekten de bu gazete için denilebilir ki, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Çünkü o terör belasını ABD ile birlikte en çok destekleyenlerin başında Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu gelmektedir. Suriye’de konuşlanan ne kadar insanlık düşmanı İslami terör örgütü varsa bunların tamamı AKP iktidarı tarafından desteklenmiş, silahlandırılmış ve bizim sınırımızdan geçirilerek Suriye’ye karşı eylem yapmalarına göz yumulmuştur. Demek ki, akılla değil de kalple yönetmek böyle bir şey olmalı ki, bu tür anlayış 13 yıldır AKP’nin izlediği en önemli politika oldu. Ülke içinde yaşanan adaletsizliklere, hırsızlıklara, vurgunlara, ihale alaveresine, rüşvetlere, nüfuz ticaretine değinmeyi bile gereksiz görüyoruz.
Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış. İşte Yeni Şafak Gazetesi’nin durumu da bu hesap, ev sahibini bastırıp aklınca bir yerlere akıl satmaya kalkışıyor. Kötü bir rastlantı oldu. Bu başlığın atıldığı saatlerde Paris’te terör saldırısı oldu ve 160’a yakın kişi yaşamını yitirirken 300’e yaklaşan sayıda da kişi yaralandı. İşte Yeni Şafak gazetesinin vermek istediği ilk mesaj yerini böylelikle bulmuş oldu. Kaç gündür G20 toplantısı olacak diye Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu Suriye’ye karşı neler yapılması gerektiği konusunda yırtınıp duruyorlar. Bugüne kadar kendilerini dinlemeyen ülkelerin liderleri bir bir bu ikilinin dediklerine geliyorlarmış. Durum bu olunca da bu ikilinin yeni isteklerine olumlu yanıtlar erinde gecinde gelecekmiş.
Sonuç olarak; AKP iktidarının IŞİD’a yaptığı silah yardımı nasıl olsa gündeme gelecekti gelmesine de, Paris’te IŞİD’ın yeni saldırısı ile birlikte bu konu çok hızlı bir şekilde gündeme gelebilir ve Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’nun politikası yüzünden çok büyük bir riskle karşı karşıya kalabilir. Ayrıca ABD ve ortaklarının IŞİD’a yönelik yeni operasyonlarda TSK’yı kullanma isteği de canlı bir şekilde gündeme gelebilir ve Türkiye böylece içinden çıkılması çok daha zor bir bataklığa saplanma tehlikesi tehlikesinin içine düşürülebilir.
Eee bu Yeni Şafak Gazetesi’nin aklı öteleyip kalbi öne sürmesinin altında yatan şeyler sanırız bu tür felaketlere tellal çıkarmak olmalı.
Çıkarılmış oldu da…