FİLİSTİN MESELESİ BİTMİŞTİR

Yazan: Turgut Koçak 16 Eylül 2020

ABD emperyalizmi bölgede oynadığı oyunları özenle devam ettiriyor. İyi kötü Filistin’le ilişkileri koparmayan Arap ülkeleri birer ikişer ABD’nin söylediklerine uyarak İsrail’le ilişkiler kurup Filistinli kardeşlerine ihanet etmeyi seçtiler.

Bildiğiniz gibi İngiltere savaş sonrasında bölgeden çekilmek zorunda kalınca kanayan yara konumundaki Filistin gerçeği de apaçık ortaya çıktı. Başlangıçta BM bölgede bir görev üstlendi ve iki ayrı devlet kurulması önerisi gündeme gelirken bu yöndeki çözüme Arap ülkeleri karşı çıktılar. Çünkü yanı başlarında bir Yahudi devleti kurulmasını istemiyorlardı. Bu yüzden savaş patlak verdi ve Araplar yenildi. Böylece 15 Mayıs 1948 yılında İsrail bağımsız bir devlet olarak kurulmuş oldu. O tarihten bugüne geçen süre boyunca Filistinliler tutsak gibi yaşadılar ve ömürleri direnişle geçti. 1947 yılında BM’nin iki devlet önerisinin reddelmesini nitekim Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas 20011 Ekim’inde yanlıştı diye niteleyecekti.

Ama bugüne geldiğimizde ise Trump’un yağlı kırbacını kaldırması ile birlikte hizaya geçen birçok Arap ülkesi bölgede hem İsrail’i tanıyacaklar hem de iyi ilişkiler kurmak için sıraya gireceklerdi. Yaşamın şu yazgısına bakın ki geçmişte burada bir Yahudi devletinin kurulmasını asla istemeyenler şimdi ne olduysa oldu ister konuma düştüler.

Dikkatlice olaya baktığımız zaman Filistin halkının hem İsrail’in saldırıları sonucu hem de Arap ülkelerinin İsrail’le iyi ilişkiler kurma isteği ile Filistin halkını kendi topraklarında tutsak konumuna düşürdü. Üstelik bütün bu yaşananlarsa petrodolar zengini Arap Emirlikleri, Sultan ve krallıklarının ihanetiydi ki bu ihanetin kapısını ilk açan ülke de Mısır olmuştu. Mısırdan sonra peşini Ürdün izledi. Şimdilerde de BAE normalleşme sürecine cumburlop dalmış oldu. Arkasından da Bahreyn’in adım attığını görüyoruz. Trump’un sözlerine bakılırsa bu kervana sırasıyla Kuveyt, Umman, Fas, Sudan ve Moritanya’da katılacakmış. Doğal olarak bu yaşananları Suudi Krallığı kıyıdan köşeden seyredecek değil. Suudi Krallığı da bu işin aktörleri arasında başı çeken ülke.

Özetlersek ABD’nin planı sistematik bir şekilde yaşama geçiriliyor. Ortadoğu Barışı adı altında piyasaya sürülmüş olan “yüzyılın anlaşması” sözü geçen ülkeler ABD kırbacı ile hizaya getirilerek yaşama geçirilmek isteniyor. 28 Ocak’ta Trump ve Netanyahu tarafından açıklanıp pazarlanan “yüzyılın anlaşması” Filistin halkı için yeni bir felaket olarak gündeme getirilmiş oluyor. Savaş nedeniyle bugüne kadar yerlerinden yurtlarında edilen Filistinlilerin geri evlerine dönmelerine izin söz konusu bile değil.

Suriye, Lübnan, Ürdün gibi ülkelerde yaşayan Filistinlilerin sayısı ise 5 milyonu buluyor. Filistinliler bu anlaşma sonrasında bir daha ülkelerini ne yazık ki göremeyecekler. Bütün bu gelişmelerden sonra İsrail işgalini de resmileştirmiş olacak. Bunun yanında Filistinlilere de küçük bir devlet olmaları için küçük bir toprak parçasının verilmesi ise bir kandırmaca olarak Filistin halkının önüne sürülecek. Filistinliler böylece Gazze, Sina Yarımadası’nda Negev çölünde Gazze’ye yakın iki arazi parçası ve işgal altındaki Batı Şeria’nın sadece bir bölümünden oluşacak. Üstelik böyle bir devletin kurulması da koşulsuz olmayacak. 4 yıllık müzakereler sonunda Filistinliler kendilerine tanınan haklara razı gelirlerse bir devlet kurmaları da mümkün olacak. Daha da önemlisi Filistin halkı söylendiği gibi Başkenti de Doğu Kudüs falan olmayacak. Buranın bazı mahallelerini içine alan bir yerleşim yeri olacak. Ordusuz ve İsrail tarafından kuşatılmış bir Filistin Batı Şeria’dan Gazze’ye parçalanmış bir toprak parçasına sahip olacak ki bu işin sonu da Filistin açısından hiç ama hiç kazançlı olmayacak.

İsrail kazançlı çıkmanın da ötesinde Kudüs kentini de hiç bölmeden kendi başkenti yapacak.

Sözü geçen “yüzyılın anlaşması” böylece Filistin için “yüzyılın ihaneti” olarak karşısına çıkacak. ABD emperyalizminin bu girişimi ise Filistin’in tek başına kalmasını getirecek ve İsrail sonuçta kalıcılığını ve işgalini de meşrulaştırmış olacak.

Her fırsatta Filistin’i konuşarak kamuoyu nezdinde puan kazanmak isteyen AKP ve saray iktidarının yeni Osmanlı düşleri de sonsuza kadar toprağa gömülmüş olacaktır. Ve zaten Bölgemizde ve ülkemizde ABD’nin yapıp ettiklerini yeterince kavramayıp ya da kavradığı haldi işbirlikçi politikalar daha çok işlerine geldiği için ABD’yi stratejik ortak olarak dillerinden düşürmeyenlerin oyunları ve yalanlarının mumu da yatsıya kadar yanmış olacak.

Sizin anlayacağınız gerçekte Filistin olayı işbirlikçilerin ve ABD emperyalizminin eliyle bitirilmiştir o kadar…