Yazan: Turgut Koçak 27 Mayıs 2015
Bu gerici ve halk düşmanı kafalar nasıl çalışıyor hiç düşündünüz mü? Bize göre bunların sürmeyi gözden çalan bir halleri var. Bunlar öyle derinleşmişler öyle derinleşmişler ki, Allah’ın cebinden peygamberi çalacak kadar mesleklerini ileri götürmüşler. Çağlar boyunca da ne yazık ki, halkı cambazlıklarına inandırmayı başarmışlar. Dün dişi deveyi erkek deve diye halka yutturup söyletenler bugün de kırk kez açılışını yaptıkları yeri ya da daha hizmete bile açılmamış çalışmalara başlanan bir su arkının bile açılışını yaparak göz boyuyorlar. Otupurup bir düşünün villasının deposunda bir gün boyu para taşıtıp da geriye 30 milyon Eurosu kalan bir muhterem nasıl olur da böylesine korkunç bir gediğini kapatabilir? Tamam, bu operasyonlarda yer alan bütün görevlilerin icabına bakıldı, savcılar, hakimler sürüldü yetmedi görevlerinden alındı. İyi tamam da bütün bunlar göz önündeyken nasıl olmaktadır da bu halk bu denli büyük yolsuzluğu ve telefon konuşmalarındaki gerçekleri sineye çekip böylesine alicengiz oyunlarına katlanabilir?
Bir bakıyorsunuz ki, Erzurum AKP’nin sanki ayrı devlet kurmuş olduğu bir kentmiş gibi zaptı rapt altına alınmış. CHP’nin alana yerleştirdiği propaganda tırı 1 aydır kaldırılmak isteniyor. Nihayet dün zabıtası, polisi ve de bilimum devlet görevlisi gelmişler CHP’li gençleri döverek meydandaki tırı da bilinmeyen bir yerlere götürmüşler. Erzurum 1. sırdaki avukat bayan milletvekili adayı bu hukuksuzluğu engellemek için çırpınıp duruyor. Sanki sanırsınız ki Erzurum’da hukuk mukuk yoktur da AKP’nin zorbalığı orada her istediğini yapacak denli bir rahatlık içindedir. Bir hukuk devletinde böylesi bir olayın değil yaşanması daha başladığı anda engellenmesi gerekmez mi? Eğer gerekmiyorsa bu olup bitenler meşru ise AKP’nin de ülkemizde sayısız illerde propaganda yapamayacak duruma düşürülmesi çok mu zor sanıyorsunuz? Bu yüzden fetih kafası olarak suçladığımız bu zihniyeti Erzurum’daki yaşananlardan dolayı şiddet ve nefretle kınarken niçin Erzurum’un gerici ve faşist karanlığın dip kuyusuna bırakılmış olmasına sebep olanlar kimlerdir bunu da açıkça bilmek istiyoruz.
Recep Tayyip Erdoğan başta bu zihniyeti oluşturanların hâl ve tutumlarına baktığınız zaman işleri nerelere kadar götürecekleri konusunda açıkça belirtmek isteriz ki kimse zorlanmamalıdır. Türkiye’de bu iktidarla başlayan büyük sıkıntı gerçekten de felakete dönüşmek üzeredir. Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu ikilisinin Türkiye’de yarattığı politik atmosfer gerçekten de tehlikeli boyutlardadır. Bu ikili yalan makinesine dönüşmüş meydenlarda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ı sürekli olarak suçlamaktadırlar. Üstelik bu suçlamaların hemen hiçbirinin de ne aslı ne de astarı vardır. Yalan açılışlarla oyalanan Türkiye halkına her şey çok görülmektedir.
Özgürlükler halka çok görülmektedir. Emeklilere iki maaş ikramiye ve en az maaşlarının 1500 TL olması çok görülmektedir. Çiftçilere 1,5 TL’den mazot çok görülmektedir. 1500 TL asgari ücret çalışanlara çok görülmektedir ama bu bezirgan kafalılar tarafından en lüks arabalar Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından önce çerez parası sonra da okyanusta bir damala olarak görülebilmektedir. Özetlersek AKP iktidarı tam 13 yıldır tepemizde demoklesin kılıcına dönüşmüş ülkeyi satıp savmakta,Beykoz Ormanlarını Arap Şeyhlerine satmak için her şeyi yapmakta, milyonları yoksulluğun çukuruna itmekte, eğitimi ve sağlığı sıfırlamakta olup geldiği noktada faşist bir diktatörlük oluşturmaya yeltenmektedir. Neymiş efendim?
Recepli ve Ahmetli İstanbul’da Fetih kutlaması yapılacakmış. Öyle ya AKP artık mitinglere ne yaparsa yapsın gerektiği kadar insan taşıyamamaktadır. Recep Tayyip Erdoğan’ın durumu da Davutoğlu’ndan farklı değildir. Okulların öğrencileri, kurumların personelleri miting meydanlarına götürüldüğü halde sonuç yine de fiyaskodur. Bunların en büyük fiyaskosu da Fetih kutlaması olacaktır. İstanbul’da yaşadıkları için Fetih Kutlaması adı altında AKP’nin İstanbul’da hâlâ güçlü olduğunu göstermek gayreti içine girmişlerdir. Bu yüzden de bu kutlama için ülkenin bütün kaynakları seferber edilecek ve AKP’nin ne denli güçlü olduğu gösterilmek istenecektir. Böylece insanlar bir kez daha baskılanıp etki altına alınacak AKP’de sözüm ona İstanbul’da oy oranını böylece korumuş olacaktır.
Buradan hem Fetih kafalılara sesleniyor ve diyorum ki, ne maarifet ortaya koyarsanız koyun, isterseniz hokkabaz oynatın çabanız nafiledir. Buradan özgürlükten, emekten ve de insanlıktan yana İstanbul halkına sesleniyorum ve diyorum ki, dişi deveyi erkek deve diye halka yutturup kabul ettiren dünün Muaviyeleri neyse bugünün Muaviyeleri de odur. Bunları cezalandırmak yurttaş olarak bizlerin görevidir. Bu gösterilere merakla bile olsa hem gitmemeli hem de gitmek isteyenleri ikna edip göndermemelisiniz. 1453 yılında alınmış olan İstanbul’un, AKP zihniyeti tarafından ranta çevrilmemiş neresi kalmıştır ki? Belki de AKP’liler bu zihniyetle fetih kutlaması yapıyorlardır olamaz mı? Çalanların, çırpanların, hırsızlıkları ayyuka çıkmış olanların İstanbul’un fetih kutlamalarına gidecekseniz, orası da artık sizin bileceğiniz iştir.
Fetihmiş… beyler beyler sizin iktidarınız döneminde İstanbul’u nasıl yiyip yuttuğunuzu bilmeyen mi var ki, Fetih kutlamaları yaparak gözboyamayı sürdürüyorsunuz?
Tamam, yeterince halkın gözünü boyadınız, Karun kadar da zengin oldunuz. Şimdi her şey tersine döndü. Bu kez attan inecek eşeğe bineceksiniz.
7 Haziran 2015 gününün akşamını bekleyin göreceksiniz.
Daha şimdiden boyunuzun ölçüsü alındı bile.
Yallah tarihin çöplüğüne…