Yazan: Turgut Koçak 18 Haziran 2012
İki elini havaya aç, gözlerinden sicim sicim yaşlar süzülsün, dudakların kıpır kıpır edip dursun siz o zaman görün sözlerinizin insanlar üzerindeki etkisini. Bay Tayyip, Pensilvanya’daki Fethullah Hoca’ya; gariplik üzerinden giriş yaparak yurda dön çağrısı yaptı ya, yanıt gelmekte gecikmedi. Salya-sümük birbirine karışmış ağlayan Fethullah Hoca veriverdi yanıtını.
TÜRKİYE BENİM İÇİN GÜVENLİ DEĞİL!
Oysa bizler sanıyorduk ki, yargıdan çeşitli kurum ve kuruluşlara kadar işin başında Fethullah Hoca’ya bağlı bir sürü mürit var ve o müritler Hoca’yı korurlar. Meğer öyle değilmiş. Hoca için Türkiye güvenlikli değilmiş. Türkiye’ye gelirse başına bir sürü bela gelebilirmiş. Daha da önemlisi Hoca kendisi yüzünden mevcut iktidarın başının da ağrımasını istemiyormuş. Bunun için her zorluğa katlanır, elin Pensilvanya’sında garipliği sineye çekip otururmuş. Ama yine de dayanamamış demiş ki; TÜRKİYE’DE ÖLMEK İSTERİM.
Hocanın bu minval üzere konuşmasını dinleyenler öyle sanıyoruz ki, Hocanın bu konuşmasını Kemalistlerden korktuğu şeklinde yorumlamışlardır. Ve de böyle sanarak kendilerine alttan alta pay bile çıkaranlar olmuştur. Ancak; Fethullah Hoca kimilerinin sandığından da bu siyaset sahnesinde acemi değil, tersine usta biridir. Kendisine tehlikenin nereden geleceğini de iyi bilir.
Bugün; hem Recep Tayyip Erdoğan, hem de Fethullah Gülen tartışmasız şekilde uluslararası sermayenin katıksız adamlarıdır. Bugün bulundukları yeri de bu sözü geçen uluslararası sermayeye borçludurlar. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken şey uluslararası sermaye için miadı dolanların tasfiye edileceği gerçeğidir. Bu yüzden denilebilir ki, Hem Recep Tayyip Erdoğan, hem de Fethullah Hoca tasfiye anlamında her zaman için uluslararası sermayenin gündemindedirler. Ancak zamanın ne zaman dolacağı ve tasfiye konusunda kimin ilk sırada olduğunu tabi ki de, uluslararası sermaye adına Amerika belirleyecektir. Bu konuda bir değerlendirim yapacak olursak hiç kuşku yok ki, Fethullah Hoca’nın tasfiyesi Recep Tayyip Erdoğan’dan daha önceliklidir. Zaten çeşitle alanlarda Fethullahçılarla, Recep Tayyip Erdoğan’ın boy ölçüşmeye kalkmalarının da gerçek nedeni budur.
Bir süredir AKP koalisyonu bu tür boy ölçüşmeleri kimi zaman açık, kimi zaman da alttan alta zaten yaşamaktadır. Her su yüzüne çıkan anlaşmazlıkların üstünün örtülmesine gereksinim duyulsa da, mızrak çuvala sığdırılamayacağı için birçok konuda çatışma yaşandığı açıkça görülmektedir. Yani uluslararası sermaye egemenliğini; Fethullah Hoca’dan çok Recep Tayyip Erdoğan’la sürdürmek isteyeceği doğru olandır. Sözün özeti; Fethullah Hoca, ister Bay Tayyip’in iktidarı sürsün, isterse yeni bir iktidar söz konusu olsun asla güvende olmayacaktır. Bir başka deyişle topun ağzındadır. Bugünkü ortamda ise Fethullah Hoca için en büyük tehlike uluslararası sermayenin Recep Tayyip Erdoğan aracılığı çekeceği operasyondur. Bu gerçek; öyle sanıyoruz ki, hoca tarafından da görülmüş, Hoca kuzu postuna bürünerek; “TÜRKİYE BENİM İÇİN GÜVENLİKLİ DEĞİLDİR” demiştir. Aslında AKP koalisyonu içinde giderek genişleyen çatlak ne kadar sıvanırsa sıvansın çatlağın genişlemesinin önüne geçilemeyecektir. Büyüyen çatlak AKP koalisyonunun da sonunu getirecektir. Unutmayalım ki, uluslararası sermaye adına davranan ABD emperyalizminin elinin altında devreye koyacağı pek çok Truva Atı vardır. Amerika için önemli olan hangi Truva atının kendisi için daha yararlı olacağıdır.
Evet, Fethullah Hoca doğru söylüyor. Karanlık güçlere hizmet edenler için dünyanın neresine giderlerse gitsinler orası kendileri için güvenlikli değildir. Oysa biz sosyalistler hiç böyle düşünmüyoruz. Yani biz kendimizin güvenlik derdine düşmüş insanlar hiç olmadık, olmayız da. Oysa CIA’ya çalışarak, emperyalistlerin hizmetinde olanlar için güvenlik en önemli sorunlarıdır ve de en önemli korkularıdır.
Sonuç olarak rüzgar ekenler günün birinde fırtına biçeceklerini de iyi bilmektedirler. Yani uluslar arası sermaye adına davranan Amerikan emperyalizmi günün birinden hem Erdoğan’ı, hem de Fethullah Hoca’yı tasfiye edecektir. Ancak tasfiyede ilk sırayı hangi tedbiri alırsa alsın yine de Fethullah Hoca alacaktır. Erdoğan’ın çağrısına verilen yanıtta Fethullah Hoca’nın Erdoğan tarafından tasfiye edileceği korkusunun dışa vuruluşunu görmemek olası değildir. Arınç başta, ortalıkta ağlak ağlak dolaşanlar bu halleri ile yığınları etkilemeye kalkıyor olabilirler. Çünkü onların hocaları tabi ki de Fethullah’tır.
Ancak emperyalizm gözyaşına değil, kendi çıkarlarını her zaman başa alacaktır.
Şimdilik görünen gerçek budur.