FAŞİSTLER TESLİM OLDU

Yazan: Turgut Koçak 9 Mayıs 2021

İkinci Paylaşım Savaşı’nda 60 milyondan fazla insan canından oldu. Almanların yenilip teslim olmalarının üzerinden ise bugün tam 76 yıl geçmiş bulunuyor. 8 Mayıs’ı 9 Mayıs’a bağlayan gece Berlin’deki Karl horst Askeri Eğitim Merkezinde Almanya ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB) arasında imzalanan anlaşmayla, faşist Hitler ordusunun generalleri yenilgiyi koşulsuz kabul etmiş ve beyaz bayrak çekmişlerdi. Bugün SSCB yok ama Rusya bu zaferi kutlayacak. Dünyada faşizme karşı pek çok örgüt ve partiler de bu zaferi benzer duygularla anacak ve kutlayacaklar.

Savaşın asıl bitişini ilan eden gerçekse 2 Mayıs 1945 tarihinde Alman Parlamentosu Raichtang’ın tepesine Sovyet askeri Aleksey Kovalyov, Abdülhakim İsmailov ve Leonid Goriçev’in bayrak dikmesi eylemi oldu. Bu müthiş an Kızıl Ordu Fotoğrafçısı Yevgeniy Haldey tarafından ölümsüzleştirildi.

İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’nı çıkaran Birinci Paylaşım Savaşı’nın sonuçlarını içine sindiremeyen Alman sermayesinin bu savaşı başlattığını asıl hedefin ise Sovyetler Birliği ve sosyalizm olduğunu zaten biliyoruz. Başarıya ulaşmak için Alman sermayesi Hitler rejimini işbaşına getirmiş, içerde ve dışarıda milyonlarca insanın canına kıyarak tam anlamıyla bir insanlık suçu işlemişti ki bu savaşta faşistlerin yenilgisiyle bitti. Bir anlamda Sovyetler Birliği faşist Almanya’nın sonunu getirdi ve sosyalizm böylece dünyanın dört bir yanında müthiş bir destek gücüne ulaştı. Arkasından da bir dizi demokratik halk cumhuriyetleri kuruldu. Böylece sosyalizmi yıkma çabası içinde olan emperyalist/kapitalist devletlerin de hayali suya düşürülmüş oldu.

Almanya’da ise durum bambaşka idi. Bir yanda Doğu Alman Demokratik Cumhuriyeti kurulurken Batıda da Batı Almanya Federal Cumhuriyeti kuruldu. Batı Almanya yöneticileri emperyalist güçlerce faşist yöneticilerden oluşturulduğu ve desteklendiği için hiçbir zaman Batı Almanya 8 Mayıs 1945 tarihini faşizmden bir kurtuluş günü olarak değil de bir esaret günü olarak görüp emperyalistlerle birlikte Sovyetlere ve sosyalizme karşı büyük düşmanlıklar beslediler.

Bu konuda bir tek 1985 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Richard Weizsacker alışılmışı bir yana bırakarak 8 Mayıs gününü faşizmden Kurtuluş Günü olarak ilan etti. Almanya yöneticileri katında ise her zaman 8 Mayıs 1945 tarihine karşı kin ve nefret beslendi. Aynı durum bugün de inatla sürdürülmektedir.

Bir Alman faşisti olan aşırı sağcı-faşist AFD’nin Meclis Grup Başkanı Alexander Gauland bakın bu konuda ne diyor: “8 Mayıs, aynı zamanda Almanya’nın bütünüyle yenildiği, büyük bir bölümünü ve (dünyayı) şekillendirme imkanını yitirdiği bir gündür.” Şimdi söyler misiniz, bu sözlerle Hitler’in bakış açısı arasında küçücük bir fark bulunuyor mu?

Korona virüs tehlikesi nedeniyle bu yıl pek çok ülkede kutlamalar sönük geçecek. Almanya’da da aynı şey yaşanacak. Rusya’da ise durum başka. Rusya 9 Mayıs 1945 tarihini Putin’in de isteği ile yine en üst düzeyde kutlayacaktır kesin. Bakalım bugün neler olacak göreceğiz.

Ancak hiçbirimiz unutmamalıyız ki bugünkü Rusya ile Sovyetler Birliği Rusya’sı 9 Mayıs 1945 ikinci Paylaşım Savaşı’nın bitişine aynı anlamı yüklemiyor. Sovyetler olaya sermayenin emperyalist yayılmacı politikalarının bozguna uğratılması ve halkların kurtuluşu bağlamında ileri bir adım olarak görürken bugünkü Rusya’da ise kutlama sadece ulusal hasletlere indirgenip başka bir deyişle emperyalist Amaçlara hizmet bağlamında bir noktaya çekilmek isteniyor.

Her ne kadar geçmiş çabuk unutulsa da geçmişi etinde, kemiğinde yaşayanlar faşizmin işlediği suçları unutturmuyorlar. O dönemden sağ kalanlar vicdanlarını onca acıya ve yıkıma kapatmış olanların aksine birileri her zaman çıkıyor ve faşistlerin hayallerini kursaklarında bırakıyor. Bizce bu bile önemli.

Bugün de dünyanın dört bir yanında militarizm, ırkçılık ve faşizm kol geziyor. Dolayısı ile 8 Mayıs bellekleri açık tutmak ve dünyanın ne büyük bir felaketle karşı karşıya olduğunu hiç aklımızdan çıkarmamak için önemli.

Bu yüzden herkes unutsa da Türkiye Sosyalist İşçi Partili komünistler olarak bizler asla aklımızdan çıkarmamalı ve insanlığın yaşadığı bu acı gerçekleri her fırsatta belleğimize kazımalıyız.

Faşizme karşı demokrasiyi, sömürüye karşı sosyalizmi an bile olsun savunmaktan geri durmamalıyız. Dolayısı ile bu önemli günde işçi sınıfının yüce evladı Çelik iradeli Stalin yoldaşı da anmadan geçmemeliyiz.

Not: Yazımızda 8 ve 9 Mayıs tarihlerini birbirine karıştırmamak için savaşın bitiş anlaşması imzalanırken Sovyetler’de tarihin 9 Mayıs 1945 Almanya’da da 8 Mayıs 1945 olduğunu saat farkı nedeniyle doğru algılamalıyız.