FAİZ-NAS MAS VE HAS SOYGUN

Yazan: Turgut Koçak 27 Mayıs 2022

Ne olmuş? Merkez Bankası faiz kararını açıklamış ve herhangi bir değişiklik yapılmamış. Ancak değişikliğin yapılmamış olması değişiklik yapılması gerektiğini hiç akıl etmedikleri anlamına gelmiyor. Ama Türkiye’de ekonomiye ile ilgili kesimlerin tahminler ne olacağını tahminden daha çok konunun muhatabı kurumun nasıl bir açıklama yapacağını daha çok anlamaya çalışmalar gerçekten de dikkat çekici. Çünkü ülkemizde çökertilip işe yaramaz hale getirilmiş neredeyse iktidar tarafından kurum bırakılmamış.

Enflasyon ne düşüyor ne yerinde sayıyor. Tırmanma sürekli yukarı doğru artarak devam ediyor. Bu yüzden de piyasalarda risk her geçen daha da artarak tehlikeli bir hal alıyor. Oysa Merkez Bankası ne yapıyor.

Faizi yerinde tutuyor. Peki, bu ne demek oluyor? Şu oluyor ki yetkililer olup biteni sadece seyrediyorlar sadece. Bu yüzden de işlevini yitirmiş bir Merkez Bankası’ndan söz ediyoruz ki doktor bunlara ne yerseniz yiyin demiş sanki.

Bakan Nebati’yi ciddiye almak gerekir mi bilemem de ettiği sözler gerçekten de ipe sapa gelir şeyler değil. Nebati, “Merkez Bankası’nı ve politika faizini önemsizleştirdik” demiş. Bu açıklama ülkeyi içerde ve dışarda ne hale getirir tartışmaya bile gerek yok. Böylesine önemli bir kurumun getirildiği içler acısı durumu göz önüne getirirsek AKP ve saray iktidarının ülkeye ve ülke halkına vermiş olduğu zararı ölçmekte bile zorlanırız kesin.

Geçen yıldan bu yana çıkan ve indirilen faizlere baktığımız zaman neler olduğunu, kimin ne kadar vurgun vurduğunu, ülkenin kısa süre içinde ne kadar borçlandırıldığını, enflasyon rakamlarının akıl almayacak boyutlara yükseldiğini yaşamadık mı? 18 lirayı aşmış dolar kurunun aşağılara çekildiği zaman bunu yaparsa Erdoğan yapar hesabında ortalığı velveleye veren yarım akıllı AKP’lilerin meydanlarda, televizyonlarda, gazete köşelerinde palavralarını dinlemedik mi? Peki, sonra ne oldu? Yine soyguna dayanan sözüm ona tedbirler alındığını gördük de yük kimin sırtına bindi acaba? Kimin sırtından vurulan vurgunlarla zenginler daha da zenginleştiriliyor. Eee peki, 11 lira civarına indirilen dolar burada tutulabildi mi? Bugün gelip dolar yine 17 liraya gelip dayanmadı mı? Daha da artacağı görülüp durulmuyor mu? Ama aldıkları kararlarla istedikleri sonuçları alabildiler mi? Ne gezer. İşler daha da sarpa sarmaya başladı. Çünkü şu an dolar 17’ye yaklaşırken avro 18 lirayı buldu nerdeyse. Enflasyon rakamları bile arttıkça artıyor. Kim ne söylerse söylesin resmi rakamlar bile 70’leri bulmuş durumda. Gerçeği ise temel tüketim malları başta olmak üzere tüm malları düşündüğümüzde 200 rakamını bile versek yanılmış olmayız.

Ekonomi düzeltilemiyor. Düzeltilemediği için de yurttaş enflasyonla baş başa kalmış ve ölüm kalım mücadelesi veriyor. Hani bunlar artık utanmamayı ele almışlar ya açıklamalarını okuduğumuz zaman enflasyonun artış nedeninin içinde inim inim inleyen yurttaşlarda gösteriliyor ne yazık ki? Böyle bir kafa sizce hiç enflasyonla savaşabilir mi? Ağzına vurup lokmasını ağzından aldıkları yurttaşın mış meğer suç. Bir gün bu iktidar çevreleri yaşadıklarımızın asın suçlusunun bizler olduğu açıktan açığa söylemeye başlarlarsa şaşırır mıyız? Niye şaşıralım ki zaten söylüyorlar da.

Yani enflasyonun kontrolü için ya da mümkün değil de aşağı çekilmesi için AKP ve saray iktidarının herhangi bir politikası var mı? Bence yok. Var diyen varsa eğer uyursun açıklasın. Bu durumda bizler de gözlerindeki ışığı işaret edip gözleri felfecir oynayan Nebati’ye mi inanacağız yani?

Dünyada bu işlerin başka türlü işlediğini, ciddi tedbirler alındığını biliyoruz fakat ülkemizde yapılan nedir acaba? Biz ne yapacakmışız? Bekleyecek ve görecekmişiz. Eee peki, dünyanın diğer ülkelerinde hiç böyle diyen var mı? Adamlar en azından şunu biliyorlar. Kapitalist sistemde enflasyonu önlemenin olanağı yoktur yok olmasına da bazı tedbirlerle de dağa ağırlaşma eğilimi gösteren çöküşün önüne bir ölçüde de olsa geçilebilir. Bizde ise bu işleyiş nasıl oluyor? Eşeği saldım çayıra mevlam kayıra türünden tabi ki de…

Bugüne kadar döviz satarak artışı baskılamayı düşünen iktidar bu işin de sonuna gelmiş durumda. Çünkü niye? Elde satacak döviz kalmadı da onun için. Bu satışlar bir şey kazandırmadı aksine Merkez Bankası döviz rezervleri eksilerde seyrediyor. Bazı atılan adımlar karşın bile eksi rakamın 55 milyar doları geçtiğini gösteriyor.

Bu politika yüzünden yabancılar paralarını alıp yurtdışına çıkararak kendilerini kurtarıyor da ülke içinde başının çaresine bakacaklar neyle karşılaşacaklar acaba? Bir süreden beri bono idi, tahvildi, takaslama vb. finans araçları yolu ile ülkeden 13 milyar dolar civarında bir çıkış yaşanmış. Bundan sonrası tersine döner mi diye soruyorsanız elin adamı işini biliyor. AKP ve saray iktidarı ise elin adamına ülkeyi soydurmaya devam ederken aynı zamanda da bizzat kendileri içinde ülkeyi soyarak ülke ekonomisini felç etme noktasına getirmişler. Bu durumda görünen köy kılavuz ister mi? İstemez. Ya ülke hepten batacak Ya da bu iktidar gönderilecek.

Gerçek kurtuluş reçetesi de başka yolu yok sosyalizm reçetesi olacak…