Yazan: Turgut Koçak 21 Temmuz 2022
Erdoğan konuşuyor ama inandırıcılığının olup olmadığına dikkat bile ettiği yok. Neymiş? Avrupa’da enflasyon yüzde 9, bizde ise yüzde 80’miş ama Avrupa’da halk yokluk ve yoksulluktan kırıldığı için sokağa dökülüyormuş. Bizde öyle miymiş ya kimse yüzde seksen enflasyona karşı sokağa dökülmüyormuş. Niye acaba? Erdoğan’a göre işin başka nedenleri varmış. Yani bizim ülkemizde her şey farklı işliyormuş. Bu yüzden de ülkede ne açlık ne de yoksulluk söz konusu değilmiş. Öyle ya adam ekonomist bizim bilmediğimiz onun bildiği başka bir şeyler olabilir mi diye geçiriyoruz aklımızdan ama aklımıza iki şeyin dışından hiçbir şey gelmiyor. Birincisi saray ve çevresi, ikincisi AKP iktidarını oluşturan özel tabaka iktidara geldikleri günden başlayarak öyle bir vurgun vurdular ki yapıp ettikleri eğer yanlarına kar kalırsa yedi cetleri asırlar boyu korkunç bir zenginliğin içinde yüzerler ki sanırız Erdoğan konuşurken Erdoğan’ın kast ettiği seslerini çıkarmayan kesimlerden birisi bu.
İkincisine gelince; bugün tarlaları ellerinden zorla alınıp kamulaştırılan, bütün bunlar yapılırken ÇED raporuna bile gereksinim duyulmayan konularda köylüler canla başla topraklarını savunuyor. Ancak köylülerin üzerine gönderilenler kim? Halkın çocukları yani Jandarmada görev yapan rütbeli rütbesiz kimseler halka nasıl şiddet ve nefretle davranıyor? Sayın Erdoğan, bütün bunlar sizin izniniz olmasa nasıl yapılabilir? Hacıhüsrev Mahallesi’nde ne oluyor, evleri başlarına yıkılan onlara başlarını sokacak bir yer bile bırakmadığınızı, Tokatköy Mahallesi’nde de aynı şeyler, başka mahallelerde de. Bunu niçin yapmaktasınız? Şimdi bunların bütün güvenlik güçlerinin sert uygulamalarına karşın direnmeleri daha şiddetli değilse marifetleriniz yüzünden olması?
Sizin Avrupa dediğiniz yerde insanlar her türlü gösteri haklarını kullanıyorlar. Onların bu haklarını kullanmaları kimsenin lütfu değil. İnsan hakkı insan! Ya bizde Anayasa maddesi olmasına karşın niye insanlar yüzde 80 enflasyona karşın kitlesel gösterilere kalkışamıyor sebebini bilmiyor olabilir misiniz?
Gelelim gençlerle ilgili söylediklerinize. Tıpkı mahkeme önünde yargılanan bir Laz’ın durumunu sergileyip duruyorsunuz. Her ne hikmetse bir türlü İstanbul’a gelmiyor Hep bir Hopa’da, bir Rize’de öykünüzü yeniden başlatıyorsunuz.
Evet, bu ülkede darbeler oldu. Bu darbeler sonrasında sol ve sosyalist sola neler çektirildi biliyor musunuz? Onu, bunu bırakalım 12 Eylül 1980 darbesi sizi mi sildi ortadan, yoksa sol ve sosyalist görüşte olanları mı? Bugün elinizin altında tuttuğunuz tarikat, imam, cemaat, vakıf, dernekler 12 Eylül sonrası ülkemizde semirtilmedi mi? Yurtdışında imamların aylığını veren kimdi sizce? Sizin çocuklarınızın vakıf ve derneklerine gelen parayı bu ülkenin insanları bilmiyor mu sanıyorsunuz?
Bütün bu gerçeklere karşın kalkmış gençleri geçmişteki vesayet düzenini, darbeleri ve o dönemlerde yaşanan yoksullukları bilmediklerini üstelik de bu gençlerin çok zor ikna edileceğini söylüyorsunuz. İsterseniz Nesnel bir sokak söyleşişi yaptırın o bir şey bilmiyorlar dediğiniz gençler sizin iktidarının döneminde neler yaşamışlar ve de yaşatılıyorlar bir öğrenin zahmet olmazsa.
Bütün ekonomik uygulamalarınızın geveri bir avuç yandaşınızın arkına çevrili. Onlar semirdikçe semiriyor. Vurgun, soygun, yolsuzluk olağan işler haline gelmiş. Siz hiç değişmeyen tavrınızla gençleri eleştiriyorsunuz. O gençlerin çoğu iktidar denilince sadece sizi biliyorlar. Neler yaşadıklarını, ne çektiklerini, üstlerine, başlarına doğru dürüst bir şey alamadıklarını laf olsun diye mi söylüyorlar?
Düzelteceğiniz bir şey yok, yok olmasına da sürekli olarak bugün değil yarın düzelecek demenin ötesinde inandırıcı bir tek konuşmanız var mı? Sizin partilileriniz niye sokağa çıkamaz durumdalar? Bakanlarınız ve siz koruma ordusuyla gezdiğinize göre sanırız olup bitenleri anlamayanlar gençler değil de sizi sürekli övüp duran, bunu yaparken de yalan üstüne yalan atan çevrenizde oluşan saadet zincirine baksanız hayalleriniz mi yıkılır?
İster bakın, isterseniz bakmayın, ilk seçimde hayallerinizin nasıl yıkıldığına tanık olduğunuzda öyle sanıyorum konuşacak epey zamanınız olacak…