Yazan: Turgut Koçak 10 Haziran 2021
AKP ve saray iktidarı döneminde diyebiliriz ki Türkiye ilkleri yaşar oldu. Elinizi nereye atsanız talan var, yalan var, hırsızlık var, soygun ve ihale yolsuzluğu var. Bütün bunların sorumluları ne kadar gizlenirse gizlensin yine de gerçeklerin ortaya çıkma huyundan dolayı ortaya çıkmıştır ama iktidar gücüne dayanarak ne hukuk takmıştır ne de başka şey, nasıl istiyorsa öyle davranarak bütün suçların üstünü örtmüştür. Zaten ortada yargı bağımsızlığı da olmadığı için ülkemizde asgari bir hukuk kurallarından bile söz edilemez hale gelinmiştir.
Daha düne kadar mafya liderleri ile içli dışlı iktidara muhalefet eden kim varsa korkutulur ve birlikte davranılırken ve hatta bunlar baş tacı yapılır en önemli vatansever olarak yutturulmaya çalışılırken birdenbire her şey tersyüz oluvermiştir. İçerde yaşanan çelişkiler yüzünden Sedat Peker’e sen mafyasın kaç kurtul yoksa hakkında dava açmak zorunda kalacağız denilmiş ama peşi de bırakılmayarak üzerine gitmeye kalkışılmıştır. Ancak sanılmasın ki bu iktidar temiz eller operasyonuna benzer bir operasyon başlatmak için bunu yapmış değildir. İçerdeki çelişkiler yüzünden her bir suçun su yüzüne vurma halidir bunlar o kadar.
Peker, anlaşıldığı kadarıyla AKP içindeki dengeleri altüst etmek için açıklamalarını bir sıraya koymuş yeri geldiğinde de açıklamaya başlamıştır. Çok önemli bir şey olmaz ise eğer daha da açıklayacağa benzer. İşte o zaman işler nereye varır dayanır hepimiz yaşayıp göreceğiz. Ne var ki iktidar kendine göre bir savunma mekanizması da geliştirmiş bulunmaktadır. Daha düne kadar AKP’nin bakanları, ileri gelenleri, iş insanları, bürokratları ve önemli mevkideki kişileri birliktelerken ve de Peker Rize’de yaptığı bir konuşmada kimlerin kanıyla banyo yapacağını söylerken devlet adına iktidar edenlerin hiçbirinden Peker’e karşı bir söz işitmiş değiliz. Aksine Peker savunulmuştur.
Oysa şimdi ne oldu? Takke düştü kel göründü. Artık Sedat Peker AKP ve saray iktidarının mensuplarınca suç örgütü lideri olarak görülmekte ve Peker’in söylediklerine itibar eden muhalefet denilerek Erdoğan başta olmak üzere AKP ileri gelenleri muhalefet edenlere ağızlarına geleni söylemektedirler. Yani dün dündür bugün bugündür sözünde olduğu gibi AKP’nin nasıl çark ettiğine tanık oluyor bütün dünya.
Bu yüzden kim Peker’in konuştukları ile ilgili bir şey yazacak veya konuşacak olsa söze suç örgütü lideri diye başlıyor.
Peki niye?
İktidar mensuplarının böyle başlamalarının nedeni belli. Çünkü onlar böyle diyerek Peker’in söylediklerinin bir anlamı olmadığını onun sözlerine itibar edilmemesi gerektiğini düşündüklerinden böyle söylüyorlar kesin. Peki, iktidar dışındakiler niçin söze veya yazıya böyle başlıyor o zaman? Onlarınki de özetle korku. Çünkü böyle derlerse haklarında herhangi bir soruşturma açılmayacağını, kendilerine bir şey yapılmayacağını düşünüyorlar.
Bizler dün de bilirdik Sedat Peker’i bugün de. Bu yüzden de adının başına suç örgütü nitelemesini yazmaya hiç ama hiç gerek duymuyoruz. Bu tür açıklamalar doğru mu değil mi biz ona bakarız. Öyleyse şimdi birkaç örnek verelim ve soralım:
- Demirörenlerin Ziraat Bankasından aldığı 750 milyon dolar ve ödenmemesi ile ilgili söylenenler nedir?
- Marina’ya çökülmesi olayı yanlış mı doğru mu?
- Kutlu Adalı cinayeti hakkında ne buyuruyorsunuz?
- Sonra Uğur Mumcu cinayeti ile ilgili söylenenler neyin nesidir?
- Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım ile ilgili uyuşturucu suçlaması ne oluyor? Baba Yıldırım’ın açıklaması da neyin nesidir?
- Doğan Holding’in medyasına konma işi, ele geçirilişinin öyküsü.
- Sonra yargı ile ilgili sözler…
- Mafyadan 10 dolar aylık alan AKP’li siyasetçi kim?
Eğer iktidar yanıt verebiliyorsa bunlara yanıt vermeli ve yargı harekete geçirilerek söylenenleri ihbar kabul ederek gereğini yapmalıdır. Yapmıyorsa TBMM’de konu ile ilgili araştırma önergeleri reddediliyor ve konunun üzerine gidilmesinin önü kesiliyorsa kimse kusura bakmasın asıl suç ortaklarını da buralarda aramakta yarar vardır. Bunları söyleyen Sedat Peker de olsa değişen bir şey yoktur. Önemli olan gerçek midir değil midir ona bakılır o kadar…