DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

Yazan: Turgut Koçak 8 Mart 2021

Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili sayısız yazılar yazıldı ve tarihçeler verildi. Sonra bakıldı görüldü ki sol ve sosyalist solun haklı olarak kadınlarla ilgili politikaları etkili oluyor hemen bir dümen çevirip kapitalist dünyanın yöneticileri kadınlarla ilgili bu günü de sahiplenmek istediler. Çünkü onlar da iyi biliyorlardı ki sahiplendiklerinde Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün içini kolaylıkla boşaltabilirlerdi. Birleşmiş Milletler aracılığı ile bu gün sahiplenildi.

Sahiplenilirken de Dünya Emekçi Kadınlar Günü oldu 8 Mart Dünya Kadınlar günü. Bu yeri çıkışı solcular bile yerinde gördüler. Dediler ki biz kadınları emekçilerle sınırlı tutarak niye daraltıyoruz ki? Bu konu zaman zaman soldan liberalleşenlerle çok tartışıldı. Oysa 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü niçin kutlanıyordu bunun nedeni neydi diye düşünenler ayak diremişlerdi ama sağdan saldırının her alanda olduğu gibi bu alanda da yoğun olarak yürütülmesi sonrasında bir oyunda pata pat kalır gibi bir noktaya gelindi ve şu an aynı durum sessiz sedasız devam ediyor.

Yani 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne isteyen Dünya Kadınlar Günü diye kutluyor isteyen de Dünya Emekçi Kadınlar Günü diye. Oysa gerçekler bir kez daha ülkemizde ve dünyadan kendisini dayattığı için bu güne 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü diyenlerin giderek sayısını arttırdı arttırmaya da devam ediyor.

Dünya Emekçi Kadınlar Günü bizim ülkemizde daha da bir anlam kazanmış durumda. Kadınlar her zaman daha çok sömürülüyor, daha çok baskı altında tutuluyor, onların daha çok hak ve özgürlükleri ellerinden alınarak insan olma onurları bile mevcut soygun düzeni tarafından ellerinden alınmak isteniyor. Bugün ülkemizde acımasızca süren kadına şiddet ve kadın cinayetleri ve sonrası yaşanan dramlar sözünü ettiğimiz gerçeği apaçık gün yüzüne çıkarıyor.

Kadınlara karşı sistem adeta savaş açmış gibi. Dün olduğu gibi bugün de kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle sokağa dökülmelerinden hiç ama hiç hoşlanmayan iktidar onların üzerine polisi salarak kadın polisler ve erkek polislerce kadınlara akıl almaz şiddet uygulanabiliyor. Bunun için iktidarın gerekçeleri ise çok açık. Kimi zaman bu gerekçeler gerçek nedeni gizlemek için dini görüntü altında yapılıyor. Dinimiz bu konuda şöyle dermiş de namus şuymuş da, kadının yeri eviymiş de, erkeğinin karşısında kadın haddini bilmeliymiş de say say bitirilemeyecek kadar çok gerekçe sayabiliriz.

Dün, bugün sokaklar yine kadın gösterilerine sahne olacak. Bu duruma karşı kin ve nefret duyan iktidar ise polis zoruyla olağan bir gösteriyi ve hak arama hakkını bile zorbalıkla susturmaya ya da dağıtmaya çalışacak. Bunun nedeni bize göre iktidarın sınıfsal özden kaynaklanan kin ve nefretidir. İşte bu yüzden kadınların kurtuluşu ancak ve ancak özellikle durumlarının iyileştirilmesi demiyorum sosyalizmdedir. Örneğin bizim partimizin programında Türkiye Sosyalist İşçi Partisi iktidar olduğunda kadınlarla ilgili eşitlik konusunda tartışmaya meydan vermeyecek denli uygulamalar çok açık olacak ve kadınlara yönelik hemen her konuda işlenen suçların karşılıksız kalmayacağı eşitliğin amasız şunsuz bunsuz uygulanacağı belirtilmektedir ki sömürünün olmadığı bir ülkede kadınlarla ilgili sömürü de olmaz, istismar da, her türlü taciz, tecavüz ve cana kast de.

İnsanlığın tek kurtuluş seçeneği olan sosyalizmin yüce duygularıyla 8 Marta dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü partim Türkiye Sosyalist İşçi Partisi adına kutluyor ve mücadele ve dayanışmanın arttırılması gerektiğinin altını bir kez daha çiziyorum.