DÜN ÇOCUKLARIMIZ SOKAKLARDAYDI

Yazan: Turgut Koçak 4 Haziran 2013

Ankara’da Kızılay ve çevresi pırıl pırıl öğrenci doluydu. Onlar bizim her şeyimiz, gururumuzdu. Liseliydiler, okullarından çıkıp gelmişler, dörtbir yanımızda çiçek tarlası gibi çiçek açmışlardı. Polis ise kin ve nefretle doluydu. Nerede bir öbek çiçek görse basıyordu gazı, olmadı peşine düşüyor, sokak sokak kovalayarak yıldırmak istiyordu. Sokak sokak onları izledim, onların yakınına düşen her gaz bombasında yüreğim ağzıma geldi. Öylesi bir karmaşa da bile ben böyleysem kimbilir annelerinin babalarının gözbebekleri çocukları anneleri ve babaları için ne kadar değerliydiler. Onlara gaz sıkan, gaz bombası atan, ve kovalayan polislerin çocukları yok muydu acaba? Vardı tabi. olmayanların da yakınları kesinlikle vardır. Belki de onların çocukları ve yakınları da buralardaydı kimbilir? Ancak polislerin önemli bir bölümünün gözlerini öylesine kin bürümüştü ki, vicdan muhasebesi yapacak durumda bile değillerdi.

Bir düşünelim? Türkiye tarihinde şimdiye kadar sayısız ilde bu çapta ve bu biçimde gösteriler olmuş mudur? Oysa bugün gösteriler mahalle mahalle, sokak sokak, meydan meydan sürüyor. Halk onca baskıya ve gaz ve basınçlı suya karşın yılmadan mücadeleye akan akın katılmaktan geri durmuyor. Bütün bu gerçeğe karşın Fas ve Cezayir gezisine çıkan Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha de denli halk düşmanı olduğunu gösteren konuşmalar yapmaktan kendini alamıyor. “Tencere tava hepsi hava” demenin dışında aklına başka bir şey gelmiyor. Ancak yurttaşlardan da karşılığı gecikmiyor; “tenceremiz tavamız var, çapulcuyuz havamız var.”

Bunları anlamak için çap gerekli. Eğer çapı olsaydı Sayın Recep Tayyip Erdoğan televizyonların karşısına geçip; “%50’yi evlerinde zor tutuyoruz” demezdi. Ne kadar emin %50 olduğundan. Köprülerin altında çok sular geçtiğinden haberi bile yok. Ama dün söyledik. Bu tehditten vazgeç Bay Recep Tayyip Erdoğan. Sokağa dökmek istediklerini bir de korumak için başlarına bir o kadar da polis dikmek zorunda kalacaksın. Ne diyelim bu tür davranışlar diktatör alışkanlığıdır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’da da diktatörlük hamdolsun gani ganidir.

Değerli dostlar bugünkü yazımızı uzun tutmayacağım. Çünkü söylemesi gerekeni söylediğim düşüncesindeyim. Artık önemli olan bundan böyle tek vücut tek yumruk olmaktır. Bu gerçeğin bilincinde olarak hareket etmeli ve her sorunda karşımızda efelenmeye yeltenen Recep Tayyip Erdoğan’ın Kasımpaşalılığına fırsat vermemeliyiz. Evet dün çocuklarımız sokaktaydı, bundan böyle de sokakta olacaklar. Kim ki, onların kılına zarar verir, vermeye kalkar bilinmelidir ki yaptıklarının hesabını misliyle öder.

Ayrıca kimileri dillerine dolamışlar, yok efendim ortalığı yakıp yıkan kimseler varmış, bunlar marjinallermiş. Evet böyleleri vardır, kesinlikle vardır ama bunlar bilinmelidir ki, iktidarın görevlendirdiği kimselerdir.

Halkın yürüttüğü mücadele haklı, bu haklı dava görülecektir ki, başarı ile taçlandırılacak, kaybedenler Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarı ve uluslararası sermaye ve işbirlikçi sermaye olacaktır.