Yazan: Turgut Koçak 4 Eylül 2021
İnsan kendi kendisiyle çelişirse rahatı kaçar, kimsenin yüzüne bakamaz hale gelir. Ancak bizim ülkemizde her dönem hurra oraya hurra buraya koşanlar bazı ilkelere hiç mi hiç önem vermiyorlar. Dün AKP işbaşına geldikten ve daha sonra 1923’ten günümüze kadar Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk için demediklerini bırakmayanlar hiçbir şey olmamış gibi yumuşak iniş yaparak bu kez de cumhuriyetin kazanımları, Atatürk falan demeye başladılar ki bunlar nerelerde görev almışlar unutmuşlar bile. Yeni bir şevkle yazıyor, çiziyor ve konuşuyorlar.
Bu çevreler için olumlu söz bulamıyoruz. Hele de gerçekleri az buçuk gördüler hiç diyemeyeceğiz. Çünkü bunlar her dönem siyasette rüzgarın yönü ne tarafa dönerse onlarda o tarafa dönmenin erbabı kimseler.
Hani bunlar kim diye düşünüyorsanız söyleyelim; ikinci cumhuriyet savunucuları, liberaller ve liberalleşmiş solcular, etnisite ve inanç üzerinden politika yapanlar, ülkeye demokrasiyi siyasi İslamcıların getireceğine iman edenler ve Fetöcüleri sivil toplum örgütü gösterip onları öve öve bitiremeyenlerdir özetle.
Bugün bunlar nerede toplanırlarsa toplansınlar ne yazarlarsa yazsınlar savundukları hem dünü ile hem bugünü ile kendilerini ele veriyor. Bütün kavramlar bunların elinde sanki oyuncak, içine girip öyle bir değiştiriyorlar ki komünizm dediklerinde söylediklerinin komünizm falan olmadığını görüyorsunuz. Bunlar dün de demokratik kitle örgütünden nefret ederler bu ismi kullanmazlardı bugün de kullanmıyorlar.
AB’den demokrasi beklentileri, ABD’den de özgürlük beklentileri hiç mi hiç bitmez. Bu yüzden de bizleri yeri geldi bunlar; “hala klasik sermaye düşmanlığı yapıyorsunuz” diye eleştirdiler şimdi de eleştiriyorlar fakat kendilerine de ayar vermiyor değiller hani. Malum rüzgâr başka yönden esmeye başladı ya…
Ama ne diyelim bunların her biri bir yerde yuvalanmış. Çokları da bunların pisliğinde mavi boncuk aramaktan hoşlandıkları için her yerde bu tipleri öne çıkarmaya çalışıyor. Yetersizlikleri, bilgisizlikleri bir yana kurnaz birer keşiş gibi davranmayı bildikleri çok açık. Sinsilikleri, saldırganlıkları her bir yerde bulunuyor olmaları hatta sendika ve kimi siyasi partilerde bile kendilerine at oynatma fırsatı tanısa da artık eskisi gibi rollerini iyi oynayamadıkları da kesin. Çünkü yeni soyundukları roller bunların boyunu bayağı aşıyor.
Bunlar dün söylediklerini bugün değiştirdiklerinde dönüp de özeleştiri yaparlar mı derseniz yapmazlar. Her dönemin adamı olmayı nasıl olmuşsa iyi öğrenmişler bu yüzden de sütten çıkmış ak kaşık hesabı üste çıkmaya çalışırlar kabulde görürler ne yazık ki. Onlar için değişen bir şey yoktur. Güç kimdeyse onun çevresinde kümelenip pervane olurlar. Bu kimseler AKP içinde yerlerini alırlarken hiç ummadığınız hatta konduramadığınız yerlerde bile kendilerine yer edinirler. Her dönem çevrelerinde kendilerini sahiplenen bir topluluk da bulurlar ne yazık ki.
Şu an yeni bir gelgitler yaşanıyor. Malum dün öve öve bitiremedikleri AKP’den artık hayır yok. Bu geminin terk edilmesinin zamanı çoktan geldi de geçti bile. Bu gerçeği Vatan Partililer göremeseler de bu çevreler herkesten iyi gördükleri için AKP’nin parça pençik olacağını gördüklerinden yeni adresler aradıklarını da unutmamak gerekir. AKP iktidarı kendilerini kullandığı kadar kullandı. Şimdiyse başka kapılar bulmalılar ki hem kendilerini kullandırtabilsinler hem de kullanılmanın karşılığını alabilme şansını yakalayabilsinler. Yoksa ortada dımdızlak kalmak gibi bir durum da var.
Bu yazı kapalı gibi oldu ama. Bizce değil.
Bu gibi kimseler benim yazdığımdan kimi kast ettiğimi çoktan anladılar bile. Bu yüzden de bir an önce kamuflaj olabilecekleri adresler bulmalılar ki hesapları şaşmasın. Şaşmasın da bu tiplere karşı uyanık olmak da yabana atılacak bir şey değil hani.
Malum karşınızda dönek takımı var şaka değil…