Yazan: Turgut Koçak 9 Ekim 2020
Dolar aldı başını gidiyor. Şurda durur, bundan sonrası kırmızı çizgidir denilmesinin olanağı yok. Hani böyle giderse 10 lira da olur yirmi de, otuz da. Bizim ise iktidarın yapıp ettiklerine bakarak bir yol bulmamızın olanağı kalmadı. Bu yüzden de daha fazla bekleyip oturmanın olanağı kalmamıştır. Bir yolunu bulup Avrupa’ya ya da ne bileyim dolarla maaş verilen bir ülkeye kapağı atmalıyız. Bunun içinse hangi yolu seçmemiz gerekir bilemiyorum. Bu da herkese göre değişir. Bu yüzden de kimimiz kaçak göçek, kimimiz sığınmacı, kimimiz de kalifiye eleman olarak kendimizi dışarı atmanın bir yolunu bulmalıyız bence.
Yoksa var ya ülkemizde nelerle karşılaşacağımızı kestirmenin bile olanağı kalmadı.
Hani artık kapağı attığımız ülkelerde bulaşıkçılık mı yaparız, hizmetçilik mi, yoksa en ağır işleri mi bilemem fakat biz bu uyarıları yapsak da yapmasak da iş bu noktaya doğru hızla gidiyor. Dolayısı ile uyanık olunmalı ve bir an önce içerdeki işlerimize bir çekidüzen verip sırra kadem basıp gitmeliyiz gidilecek yerlere. Hani bazılarımız için soluk bile alacak durum kalmadı. İktidarın yarın bize ne yapacağını bilemeyiz. Özetle işimiz de zor, karşılaşacağımız sorunların üstesinden gelmemiz de. Bizi yönetenlerin her şey iyi olacak sözlerine de kanmamak gerekir. Malum kapitalist sistem içinde bundan sonra hiçbir şeyin iyi gideceğini düşünmenin olanağı kalmadı. İş beğenmemezlik de etmeyelim diyeceğim de demiyorum çünkü bazı tehlikeli yollara bile düşmek var Allah korusun. Hani reisimiz sıkıntıya düştüğünüzde sabredin, acıyı bal eyleyin öğüdü verdi vermesine de bunun da hiçbir anlamının olmadığını zaten göre göre bugünlere geldik.
Diyelim ki attık başka bir ülkeye kapağı. Çok çalışmalıyız. Patatesten öte bir şey yememeye de özen göstermeliyiz ki işten değil dişten arttıralım. Gezip tozmak yok, keyfi para harcamak hiç olmaz. Yani bize insanlığımızı anımsatacak ne varsa onların hepsinden üç beyazdan kaçar gibi kaçmalıyız. Hatta ülkemize gelmek gibi bir hayali bile düşünmemeliyiz ki bir şeyler kazanırsak geride bıraktıklarımıza gönderebilelim.
Gerçi eskiye göre Almancı olmanın da bir yararı kalmadı ama yine de her şeyden mahrum kalarak dedim ya geride bıraktıklarımıza lüks olmasa da sürdürülebilecek bir yaşam sağlayabiliriz. İşler zor diyorum ya kapitalizmin beşiği ülkelerde de işlerin iyi gittiği söylenemez. Artık onlar da işçisine, emekçisine, çalışanına fazladan bir şey veremez durumda. Yani kapitalizm batıyor. Bu yüzden de ucuz işgücü olarak dışardan gelenlerin işi tabiki de herkesten daha zor olacaktır, bu tehlikeyi de aklınızdan çıkarmayın ki dünyanın herhangi bir yerinde kapitalizmin size artık cennet vaat edecek hali bile kalmadığını anlayın!
Ah be kardeşim, sen dolarla mı maaş alıyorsun diyenlere bakma.
Kara yazgını aka çevirmek için uyanık davran. Çalışmaktan utanma. Onurmuş, şuymuş pek düşünme, işine bak. Hani birileri itibar için paralar saçıyorlar ya sakın ola aklına itibarı falan getirip de dostuna, arkadaşına bir şeyler ikram edip savurganlığa kalkma, kalkıp da fukaralığın dip kuyusuna düşme. Oradan gönderdiğin paralar sonuçta bu ülkenin varsıl olup da şaşırmayanların elinde, güvenilir ellerde yani.
Bir de şöyle diyeyim. Kaç git kardeşim! Ülkenle ilgili aklının kıyısında köşesinde küçücük bir umut bile bırakma. Senin ülkenin yöneticileri ve para babaları kapitalizmin vahşi çılgınlığıyla kendilerinden geçercesine varsın para kazansınlar yeri geldiğinde onlarla övün. Kendinin sinek kadar değeri olmadığını kendine kabul ettir ki dünyada nokta kadar olsun bir değerin kalmasın.
Hani bazı sosyalist partiler var ya onlar sınıf mücadelesi diyorlarmış, sömürü kader değil diyorlarmış, daha iyi bir yaşam için işçileri, emekçileri, tüm çalışanları mücadeleye çağırıyorlarmış, kulağını kapat duyma onları. Sen elin memleketinde dişinden arttırıp gemisini kurtaran kaptan sözcüğüne inan ki öldüğün güne kadar gün görmeyesin. Onun bunun kapısında adam yerine bile konulmada geçip gidesin bu her dalı meyve dolu dünyanın meyvelerinden tatmadan…
Ya da ne bileyim insan ol insan!
Ki kendi kurtuluşun için, mücadeleye gir, korkak bir tavşan gibi yaşayıp kıyıda köşede yitme.
Gel partine, Türkiye Sosyalist İşçi Partisi’ne katıl” katıl ki sana dünyayı dar edenlere dünya nasıl dar edilirmiş gör, anla, dar et!
Başka bir dünyanın olduğunu göstermek olasıyken kendini köle yerine koyup, köleliğe övgü düzecek kadar alçaklaşanlardan asla olma asla.
Çünkü böyleleri en nefret edilen kimseler olarak anılacaklardır bilesin.
Çünkü bu türler en iğrenç kimselerdir en iğrenç bunu da kafana kazı…