DİNSİZ DERLERSE

Yazan: Turgut Koçak 8 Temmuz 2015

Sağcı ve faşizan görüşlere sahip bütün partilerin en büyük hazineleri yalandır. Bu tür partilerin yalana başvurmaktan başka da yolları yoktur. Çünkü başka türlü yığınları kandırıp iktidarlarını ne sürdürme olanakları vardır ne de toplum katında çekici olan bir yanları. Bu partiler, toplumun en geri yanlarına seslenerek onları kendi saflarına çekmeye çalışır. Irksal politika onların en çok istismar ettiği konudur. Nasıl Almanlara en büyük kötülüğü Alman ırkı şöyledir, böyledir diyerek Hitler yapmışsa bizim ülkemizde de bütün sağ partiler ırksal bir yaklaşımla Türklere en büyük kötülüğü yapmaktan bir an bile geri durmazlar. Bugün, MHP başta, AKP de işine geldiği zaman ırksal bir yönelim göstererek yığınların geri yanlarına seslenmekte bu yüzden de bölücü bir politika izlemektedirler. İşte bu yüzde 7 Haziran seçimleri göstermiştir ki, bir kez daha parlamentoya giren bu iki parti en halk düşmanı yüzlerini bir kez daha göstermekten çekinmeyeceklerdir.

Sağ ve faşist partiler salt ırksal bir duruş göstermezler. Bunlar dini de en çok istismar eden partiler olup halkı Allah’la uyutmanın bir yolunu bulurlar ve halkın yüzlerce yıllık uykusundan asla uyanmasını istemezler. AKP 3 Kasım 2002 yılından bu yana din istismarcılığı konusunda yapmadığını bırakmamıştır. Dini kullanarak hem kitlelerin gözüne kül üfürmüş hem de onların dini duygularını kullanarak yığınları peşinden sürüklemeyi başarmıştır. 13 yıllık süre içinde de AKP iktidarında dönmeyen dolap kalmamış vurgunlar, talanlar, rüşvetler, hırsızlıklar, adam kayırmalar, nüfuz ticareti, kara para aklama ne arasan tavan yapmıştır.

İşte AKP’nin içine düştüğü durumu da değerlendirmek isteyen MHP bu saydığım konuları meydanlarda siyaset olarak yapmış ve oyunu da önemli ölçüde yükseltmiştir. Seçim sonuçları belli olduktan sonra da söylediklerinin hepsini unutmuş 180 derece ters dönerek; AKP iktidarı düşmüş olmasına karşın, şu anda devam eden AKP’nin hükümet etmesine en büyük katkısını koymuştur. Çeşitli bahaneler ileri sürerek yeni bir hükümet kurulmasını bırakalım Deniz Baykal’ın TBMM Başkanı olmasını bile engellemiştir. MHP’nin Deniz Baykal’ın TBMM Başkanı olmasını engelleyen nedeni de nihayet öğrenmiş bulunuyoruz.

Deniz Baykal’ın CNN’de konu ile ilgili programa çıkması sonrasında gerçekler ortaya dökülmeye de başlamıştır. Deniz Baykal’ın açıklamalarından sonra sözümona akademisyen olan Hallaçoğlu öyle bir açıklama yapmıştır ki, bu açıklama tam da faşist zihniyetin tıynetine uygun bir açıklamadır. Söylediğimiz gibi yalancı ve din istismarcısı olan bütün sağ partilere taş çıkartan bir açıklama Hallaçoğlu’ndan gelmiştir. Neymiş efendim?

Eğer MHP; Deniz Baykal’ın seçilmesini sağlarsaymış, AKP tarafından kendileri niye dinsiz bir partinin adayını destekliyorsunuz diye eleştirilmezler miymiş? Yani sizin anlayacağınız Hallaçoğlu CHP’yi dinsiz bir parti ilan etmek gibi bir yönteme başvurmuştur ki, bu tutum tam da faşistlere yaraşır. Gerçi CHP’liler bu açıklamaya tepki gösterip Hallaçoğlu’nun özür dilemesini istemişlerdir ama buna hiç ama hiç gerek yoktur. Çünkü faşistlerin özürünün de bir anlamı yoktur ettiklerin sözlerin de. Zaten AKP iktidarı döneminde eğitim sisteminden tutalım da ne zaman gerici bir yasa çıkarılsa MHP her defasında AKP’nin yanında yer almaktan küçücük bir çekince duymamıştır.

Şimdi sormak gerek. Şu an sizin partinizden milletvekili seçilen Cumhurbaşkanı seçimlerinde de aday gösterilen Ekmeleddin İhsanoğlu’nu CHP desteklerken niçin CHP’nin dinsiz bir parti olduğu aklınızın köşesinden bile geçmemiştir de şimdi toplumun gözünde sıfırı tükettiğiniz bu an böyle bir zırvalamaya başvurmak zorunda kaldınız? Aslına bakarsanız burada çıkıp konuşması gereken Ekmeleddin İhsanoğlu’dur. Çünkü İhsanoğlu milyonlarca dinsiz suçlaması yapılan bir partinin oylarını almış bir kişidir. Ancak diyecek bir şey yok, Ekmeleddin İhsanoğlu da tüm öteki faşistler gibi susacak ve Devlet Bahçeli’nin koltuğunun altında pusup oturacaktır.

Bu işi daha fazla uzatmanın ve yığınları bıktırmanın bir gereği yoktur. Kaç/ak Saray’ın muktediri seçimin yenilenmesini mi istiyor onlara buyurun demek ve onlarla kıyasıya bir mücadeleye girişmek gerek. MHP’de boyunun ölçüsünü alır daha da güdükleşerek oturur oturduğu yerde artık…