Yazan: Turgut Koçak 27 Nisan 2015
Değerli yurttaşlar AKP’nin bu ülke ve yurttaşlar için yapacağı hiçbir şey kalmamıştır. Bu yüzden de dün Başbakan koltuğunda oturan Ahmet Davutoğlu Gümüşhane, Bayburt ve Erzincan’da nafile konuşmalarından birini daha yaparak alana topladığı kalabalığa bol soslu din alıp cennet satarak ortaya öyle bir karşık yaptı ki demeyin gitsin. Hırsız olacaksınız aman dininiz bütün itikatınız sağlam olacak. Çalacak çırpacak köşeler döneceksiniz ama halkın karşısında dindar kesilip başkalarına yönelik ağzınıza ne geliyorsa söylemekten ne çekineceksiniz ne de utanacak.
Ne güzel değil mi? Öteden beri tutuculuğu ile bilinen Gümüşhane ve Bayburt’ta ne söyleseniz kabule hazır bir kalabalığa dini içerikli sözlerle seslenerek yürekleri fethetmeye çalışacaksınız ama iktidarınız döneminde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na çevre projeleri için AB’nin vermiş olduğu 144.5 milyon Euroluk hibe yardımı kayda bile geçirmeye gerek duymayacaksınız. Bin Ali Yıldırım’ı Erzincan’da (her ne sıfatla çıkıyorsa) kürsüye çıkarıp “şimdi başbakanımız sizlere mücdeler verecek” dedirtecek sonra da oradakiler mücde denilen şey neymiş hep birlikte öğrenecekler. Meğer ta Hazar Denizi’ne kadar uzanacak hızlı tren projsiymiş ve de Erzincan bu projenin merkezi olacakmış. Merkezi olacakta ne olacak mış diyorsanız onu da siz düşünün diyeceğim ama sizi yormayayım ben söyleyeyim; davul tozu minare gölgesi olacakmış. Ne diyeyim, artık Erzincanlılar da iş, aş için çalışacakları yerde bol bol minare gölgesinde otururlar artık. Hem adı Milyon Ali’ye çıkmış birinin yine hızlı tren porojesine el atmış olmasına ne demeli sizce? Gerçi Bin Ali Yıldırım orada Recep Tayyip Erdoğan’ı temsilen bulunuyor ama daha önce yapılan hızlı tren yatırımları ile ilgili yolsuzlukları bu ülke insanı az mı konuştu sizce? Yoksa konuştuklarımız yetmiyor da madem Bin Ali Yıldırım piyasaya çıkmışken biraz daha mı konuşalım istiyorsunuz?
Değerli yurttaşlar kim ne söylerse söylesin, kim ne palavra atarsa atsın, AKP iktidarı meşruluğunu tam anlamıyla yitiren bir iktidardır. Çünkü bu iktidarla birlikte Adalet mekanizması tam anlamıyla çökmüştür. Eğer bir ülkede yargı iktidar tarafından tamamen güvenilmez hale getirilmişse ki öyle gözüküyor. Bu durumda; ne yapılacak olan seçimlerin sonuçlarına inanılır ne de bu iktidarın iktidar olarak gerçekleştirdiği tek bir tasarrufuna. Çünkü önceki gün ülkemizde görülmemiş bir yarg skandalı yaşanmıştır. Dün ADALET YOK HÜKMÜNDE bir olay yaşanmıştır. Cemate yönelik operasyonlarla ilgili bir kararı görüşen mahkeme 75 sanığı tahliye etmiş, bu tahliye kararını ise hem başka bir mahkeme hem de savcılar hatta başsavcı da devreye girerek yok saymış ve sanıkların tahliyesini engellemiştir.
Bizler burada bu iş haklı mıdır, değil midir bunu tartışmaktan çok, adalet kurumunun AKP iktidarı elinde ne hale getirildiğini sizlerle paylaşmak istiyoruz. Adalet kurumunu bu denli işin içinden çıkılmaz hale getiren bir iktidar bizce bir an önce tabutlanması gereken bir iktidardır. Oysa bu konu ile ilgili olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu diyor ki, “Talimat Pensilvanya’dan geldi. Bunun bilgileri elimizde.” Siz bu duruma ne dersiniz bilemem ama bize göre bu durum aciziyet içinde olmanın daniskasıdır. Öyle ki, AKP neyi yapamıyor ya da yapmamışsa suçlusu buna göre cemaattir. Şimdi gelin de inanın inanabilirseniz bu mavala. Gerçi bu tevatür sözlere ancak ve ancak andavallılar inanır ama acaba Ahmet Davutoğlu meydana toplanıp kendisini can kulağı ile dinleyenleri ne sanıyor dersiniz?
Ahmet Davutoğlu son üç mitingiyle birlikte aslına bakarsanız bitmişliğin mavalını okuyan kürsü gürültüsü yapmaktadır. Ancak gürültü deyip geçmeyelim. Bu gürültü ile sizler ilgilenirken bu eli çabuklar göğü işaret ederek “Kuşa bakın kuşa” derler ve seçim sandıkları sonuçlarını AKP’nin kazanmasına ayarlarlarsa hiç şaşırmayalım hiç. Çünkü yargının bu hale getirildiği bir ülkede bir başka deyişle iktidarın emrine verildiği bir ülkede yapılan ya da yapılması kuvvetle olası seçim hilelerini hangi yargı ile önleyebilirsiniz?
Aha buradan söylüyorum, 7 Haziran gün saat 17.00’dan itibaren bu ülkede her şey olabilir.
Eğer böyle bir kalkışma olur, adalet mekanizması da tıpkı şu son kararına benzer bir tutum izlerse işte o zaman görev bu ülkenin halkına düşecektir.
Haramzadeler de bunu böylece bilmelidirler.