DERVİŞİN FİKRİ NEYSE…

Yazan: Turgut Koçak 30 Temmuz 2014

Önceki gün Bursa’da ağlak Bülent Arınç’ı AKP’liler dinliyor. Arınç ise derviş örneğinde olduğu gibi fikri neyse zikrinin de o olduğunu bütün çıplaklığı ile göstererek bir kez daha ahlakı, dürüstlüğü, sözümona iyi toplumu kadınlar üzerinden sözde anlatmaya çalışıyor. Neymiş efendim, kadınlar kahkaha atarak gülmemeliymişler. Eğer kahkaha atarak gülerlerse toplumun alimallah orta direği yıkılır, toplum gümbürtüyle gidermiş. Hem öyle cazibeli görünmek de neymiş; maazallah ortada ne ahlak kalırmış, ne birlik ne de dirlik. Kadınlar sokulmalıymış ki, çulun çaputun içine kimsenin dikkatini çekmeden oturmalıymışlar oturdukları yerde.

Şimdi Arınç’ın bu sözlerini işitip de bu partiye oy vermiş olan kadınlar ve de önümüzdeki cumhurbaşkanı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermeyi düşünen kadınlar hiç mi ellerini vicdanlarına koyup Arınç’ın ne demek istediğini sorgulamazlar? Demek ki, bu toplum denilen meretin çivisi ne hırsızların, ne talancıların, ne insan kasaplarının, ne zalimlerin, ne adaletsizlerin, ne nüfuz ticareti yapıp rüşvet alanların, ne rançıların, ne ihale vurguncularının, ne havuzcuların, ne villa üstüne villa alanların, ne insanları birbirine kırdıranların, ne din alıp din satanların yüzünden çıkmıyor da, kadınlar güler ve cazip görünecek bir hal ortaya koyduklarında çıkıyor öyle mi?

Bir insanın terazisi bu kadar kötü tartar işte. Bülent Arınç’ı dürüst ve ilkeli göstermeye kalkanlara sesleniyoruz; işte sizin Bülent Arınç dediğiniz zatı muhterem. Öve öve bitiremeyin ki, Arınç’ın sizlerin analarına, bacılarına da söyleyecek bir şeyleri olsun. 2014 yılının ortasını geçtik. Bir şaşkın zat çıkıyor çağdışı görüşlerini toplumumuza şırınga etmeye çalışıyor. Bize göre bu muhteremlerin tedavülden kalkması çoktan gelip de geçmiştir ama bunları uluslararası sermaye güçleri kullandığı için her türlü hokkabazlıklarına da olanak hazırlanıyor. Çünkü bunlar böyle davransınlar ki, milyonlar din adı altında uyutulsun ve de soygunun daniskası uygulanabilsin.

Bu alavere dalavere de mi tutmadı, o zaman da diktatörlüğün en kanlısı olan faşizme başvurursun olup bitsin. Aşağıdaki sloganlar Recep Tayyip’in Cumhurbaşkanı seçilmesi için propaganda amacıyla kullanılan sloganlar. Önce bu sloganları yazalım, arkasından da bu sloganları kimler kullanır adını koyalım.

MİLLİ İRADE MİLLİ GÜÇ

MİLLETİN ADAMI

TÜRKİYENİN GÜCÜNE GÜÇ KAT!

SAĞLAM İRADE

Şimdi bu sloganlar size bir şeyleri anımsattı mı? Anımsatmadıysa tarihe dönün ve bakın. Hitler’in, Musolini’nin, Salazar’ın, Franko’nun sloganları da bu sloganların aynısıydı. İşte toplum bir yandan Bülent Arınç’ın kadınlarla ilgili ahlak dersleriyle uyutulup zavallılaştırılır öte yandan da Recep Tayyip Erdoğan gibilerinin toplumun güce olan hevesi kabartılarak toplum bindirilir bir alamete sonra da götürülür faşist bir kıyamete. Çünkü yukarıdaki sloganlar toplumun insanca yaşaması, özgürlüklerini kullanması için hiçbir şey ifade etmezler. Burada tek savunulan şey; Recep Tayyip Erdoğan’ın bütün gücü elinde toplaması ve toplumun anasını ağlatmasıdır ki, İşte cumhurbaşkanı seçimleri faşizm özlemlerini dile getiren bir adamın bu afişler gerçek niyetini ortaya koymaktadır. Bu gerçekler ışığında Recep Tayyip Erdoğan’ı Çankaya yolunda durdurmak ilericilerin, devrimcileri ve sosyalistlerin en önemli görevidir. Türkiye Sosyalist İşçi Partisi ve devrimci Halk Partisi bu görevi yerine getiriyor. Herkesin sesimize kulak vermesi ve kararlarını gözden geçirmeleri gerektiğini söylüyoruz çünkü yarın gerçekten de çok geç olabilir.

Bitiriş Notu:

Partimizin Ekmeleddin İhsanoğlu’nun desteklenmesi kararını Akit Gazetesi’nden Abdurrahman Dilipak eleştirmiş.

Bu bile ne denli sağlam bir yerde durduğumuzun en önemli işaretidir.

O Akit ve Abdurrahman dilipak ki, şimdilerde din, iman adına Recep Tayyip Erdoğan’cı olmuş, canla başla soygunu, zulmü, yalanı, vurgunu, rüşveti vs savunmaktadır.

Ne diyelim TSİP’li ve TSİP dostları arkadaşlarım; gerçekten yumruğumuz yerini buldu. TSİP’i izlemeye devam edin…