DEMEK SİZ DE HATA YAPMIŞ OLABİLİRSİNİZ?

Yazan: Turgut Koçak 7 Temmuz 2013

Önceki günkü konuşmasında Recep Tayyip Erdoğan Bey lütfetti kendisinin de hata yapabileceği noktasına kadar işi götürdü. Oysa biz biliyorduk ki, Recep Tayyip Erdoğan Bey asla hata yapmaz, tam tersine hata yapanların tepesine bir balyoz gibi inerdi. Nitekim Recep Tayyip Erdoğan Bey’in hata yapacak bir kişi olmadığını 6 Haziran günü hemen anlayıverdik. Taksim’de toplanan ve basın açıklaması yapmak isteyen kitlenin üzerine polis şiddetle gidip göstericileri ara sokaklara sürdü. Ara sokaklarda ise polisin gaz, basınçlı su ve polis şiddeti uyguladığını açıkça gördük. Bütün bunlar yetmedi bölgedeki kafe ve işyerlerine girilerek tutuklamalar gerçekleştirildi. İşi bu kadar çığırından çıkaran iktidarın başı Recep Tayyip Erdoğan’ın hata yapmış bir yurttaş olacağına asla ama asla inanmak olası değildir. Bütün bu uygulananlar bizzat hata yapabilmenin ürünü değil, bilinçli bir kin ve nefretin ürünü olabilir ancak. Öyle olduğu gerçeği sayısız kez gözlerimizin önünde cereyan etti, bütün dünya bu görüntüleri izledi.

Düşünün İstanbul’un orasında burasında polis eşliğinde eli sopalı, palalı, satırlı bir takım it kılıklılar çıkıyor, oradan geçenlere hakaret edip şiddet uyguluyor. Göstericiler hiç bir şey yapmadıkları halde göstericilerin gazla, basınçlı su ve polis şiddetiyle iflahı kesilirken polisler bu it sürülerine karşı sırt sıvazlamanın ötesine geçen bir davranışta bulunmuyorlar. Dolayısı ile bu it sürüleri de polisin arasından kolaylıkla fırlayarak oradakilerin üzerine saldırıp darp edebiliyorlar. Bir kadına elindeki pala ile vuran, arkasından sırtına tekme savurup kovalayan kimseler polis tarafından çok olağan bir şey yapıyorlarmış gibi karşılanıyor olmaları acaba neyin nesidir? Bu kişiler kimdir? Nasıl bu kadar kendilerinden emin insanlara saldırma yürekliliği gösterebilirler? Bu kişileri buralara kim ya da kimler sürmüştür de polis bunların kılına bile dokunmaktan korkar, çekinir? Ya da ne bileyim polis bu kişileri neden ve niçin gözaltına alıp haklarında işlem yapılması yoluna gitmez de ellerini kollarını sallaya sallaya oradan uzaklaşmalarına izin verir? Neymiş efendim bu saldırıya karışanlardan iki kişi gözaltına alınmış, ne dediği, ne yaptığı belirsiz, bir valinin yaptığı açıklamaya kanıp ve görüldüğü gibi devlet görevini yapıyor yanılgısına düşeceğimiz sanılıyorsa gerçekten büyük bir yanılgıya düşülüyor demektir.

Haydi, polis yanlıdır, emir kuludur, uzun görev süresi nedeniyle sinirleri bozulmuş görevini yapamaz hale geldiği için işin dozunu kaçırmıştır diyelim (kesinlikle böyle değildir de diyelim dedik) Peki, bu ülkenin savcıları nerededir? Bunların işi bu saldırgan it takımının yaptıklarını dikkate alarak derhal görevli polislere emir verip yakalanmasını sağlamak değil midir? Ha aklımıza geldi söyleyelim; yoksa savcılar da tıpkı Hatay/Dörtyol’da yaşandığı gibi polisleri sıraya dizip teşhise kalkan zihniyetin kendilerini de mi sıraya dizeceklerinden korkmaktadırlar? Bilelim de bizde işimizi ona göre sağlama alalım nemize lazım…

İşin bu kadar zıvanadan çıkmasından ne Recep Tayyip Erdoğan Bey ne de partisi tek hata, tek kusur işlemiş değildir. Polisin uygulamalarının tamamı bilinçli bir emrin ürünü olup Recep Tayyip Erdoğan Bey’in ne pahasına olursa olsun iktidarda kalma hırsı ve sınıf kinidir o kadar.

Sonuç olarak; durumu olabilir böyle şeyler gibisinden değerlendirip bir köşeye çekilmek çok ama çok tehlikelidir. Bu konuda Recep Tayyip Erdoğan ve şürekâsının yapacağı hiçbir şey yoktur. İktidarın dışında kalanlarsa yaşananları pansuman demeçlerle geçiştiriyorlarsa bunları da halkın gözünde deşifre etmek bizim görevimiz olmalıdır. Söyledim söylüyorum, halkın sözde temsilcisi görünüp meclis çatısı altında politika yapıp olup bitenlere seyirci kalınan bir tutumla görev yapılmış olmaz. Bu yaşadıklarımız eğer başka bir ülkede yaşanıyor olsaydı iktidarın gücü ne olursa olsun feleği şaşırtılırdı. Peki, bizde ne oluyor? iktidara yönelik sert açıklamalar yapmanın dışında yapılan ne? Neymiş efendim BDP’nin de oyları ile TBMM başkanı seçilen Cemil Çiçek önümüzdeki günlerde Anayasa için siyasi partilerle görüşme turlarına başlayacakmış. Öyle görünüyor ki, ülkemizde yaşananlar çok olağan görülüyor. Deveye sormuşlar; “neren eğri” diye. Deve de yanıt vermiş; “nerem doğru ki.” Bu hesap ülkede her şey güllük gülistanlık bir tek eğri olan Anayasa’nın hazırlanmamış olması. Olsa olsa bu kadar olur gaflete düşmek. Olsa olsa bu kadar olur sırça köşklerde halkı yönetmeye kalkmak.

Şimdi dünkü olayların ışığında bir kez daha söyleyelim;

SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN SİZ HATA YAPMAZSINIZ. HALK SİZİ HATA YAPTIĞINIZ İÇİN DEĞİL, “HİÇ HATA” YAPMADIĞINIZ İÇİN İKTİDARDAN ALAŞAĞI EDECEKTİR BUNU DA BÖYLE BİLİN!

Bizden söylemesi…