DAVA…

Recep Tayyip Erdoğan demiş ki, “Davama ihanet edenleri affetmem.” Bu söz size yabancı mı geldi? İsterseniz şöyle bir geriye yaslanın ve düşünün, inanıyorum ki, anımsamakta zorlanmayacaksınız. Bildiğiniz gibi 12 Eylül1980 faşist darbesi öncesinde bu sözlerin hemen hemen aynısını MHP’leler kullanırdı. Çünkü bu slogan MHP lideri olduktan sonra kült slogana dönüşen “davadan döneni vurun! Ben dönersem beni de vurun!” diyen Alpaaslan Türkeş’e aitti. Bugün bu slogan fazla dillendirilmese de kim duysa bu sözü MHP’ye ait olduğunu söyleyecektir.

Gelelim Recep Tayyip Erdoğan’ın “Davama ihanet edenleri affetmem” sözüne; Sizce bu sözle “davadan döneni vurun! Ben dönersem beni de vurun!” sözü arasında ne fark var? Bence hiçbir fark yok. Fark olmadığı için de bugün Recep Tayyip Erdoğan gittiği her yerde zıvanadan çıkmış sözler söylemekten çekinmiyor. Peki, neymiş Erdoğan’ın davası? Demokratik, laik, sosyal bir devlet ülküsü olmadığına göre davasının ne olduğunu anlamak için falcı olmaya gerek yok. Bugüne kadar Recep Tayyip Erdoğan’ın feyz aldığı tek bir şey vardır o da şeriat hevesi olan İslam. Bu yüzdendir ki, insanlık düşmanı terörist katiller Suriye’de desteklenmekte, onlara her türlü silah ve mühimmat verilmektedir. Recep Tayyip Erdoğan’ın Müslüman Kardeşler Örgütü’nden bir farkı olsaydı gece gündüz Mursi sayıklar durur muydu? Ya da El Kaide ve El Nusra, IŞİD gibi katil sürülerini niye desteklesindi?

Recep Tayyip öyle bir dava adamıdır ki, Gezi gösterilerinde 7 gencimizin katledilmesi ile ilgili söylediği sözler bütün çıplaklığı ile ortadadır. Yine öyle bir dava adamıdır ki, konuşmalarında gaz fişeği ile vurulduğu zaman 14 yaşında olan Berkin Elvan’ı her gittiği yerde düşman ilan etmiştir. Afyon’daki partisinin toplantısında da berkin Elvan’ı diline dolamaktan vazgeçmiş değildir. Neymiş efendim; Berkin Elvan’la yatıyor, Berkin Elvan’la kalkıyormuşuz. Zatı muhterem sözünü ettiğiniz çocuk çocuk! Ya sizin yaşını başını almış, İslam inançlarına göre ülke yönetmeye kalkan ve farklı düşünenlerin canına okuyan şimdi idam cezası almış Mısır’ın devrik Cumhurbaşkanı için her fırsatta adını anmanıza ne buyurulur?

Öyle ki, zıvanadan çıkmışsınız bir kez. Ne adab biliyorsunuz ne de erkan. Danıştay’ın 146. Kuruluş Yıldönümü’nde ortaya çıkıp da Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’ne “edepsizlik ediyorsun” sözleriniz yenilir yutulur cinsten mi? Bu hareketlerinizle nasıl bir dava insanı olduğunuzu ortaya koymuş olmuyor musunuz? Demek; davanıza ihanet edenleri affetmeyeceksiniz öyle mi? Ne yapacaksınız Sayın Erdoğan? Yoksa onları ipe mi çekeceksiniz? Bunu da yapacağınızdan adımız gibi eminiz ama ne yazık ki, Türkiye halkının geldiği seviye sizin çok ötelerinizde olduğu için hevesiniz kursağınızda kalacaktır kesin.

Hukukçuların sizi eleştiremeyeceğini, sizden hesap soramayacaklarını bu tür davranışlar sergileyenlerin konuşturulamacağını söylemenizi hiç yadırgamıyoruz. Çünkü sizin davam dediğiniz anlayışta kargadan başka kuşa yer yok. Bu yüzden de bu kadar üst perdeden konuşarak herkese korku salmaya çalışıyorsunuz. Ancak ne demişler mızrak çuvala sığmaz. Afyon’daki toplantınızdaki gibi sizin karşınızda sizi kuzu kuzu dinleyip size biat edecek insanlar yok. Makamınız ne olursa olsun kimseyi sıraya dizip size bel büküp gerdan kıracak noktaya da getiremezsiniz. Bazıları için makam bahşeder ve önünüzde düğme iliklemelerini sağlayabilirsiniz. Ancak bu ülkede öyle insanlar var ki, onurlarını ne makam ne de para pul için bakır pula çevirmezler. Zaten sizin korkunuz da bu bence. Bu yüzden de nitelikli bir konuşma duysanız benziniz küle dönüyor. Sonra da nar gibi kızarıp ağzınıza geleni söylüyorsunuz söylemesine ya sizin başkalarına söylediğiniz önemli tabi de başkalarının da sizin için söyleyecekleri inanın yaşamınızda çok ama çok önemli olacaktır.

Bitirirken bir de CHP’ye ne yararı var, ne yapar, ne eder bilmediğimiz bir Genel Başkan Yardımcısı var Faruk Loğoğlu. Biz bu zatla ilgili pek çok eleştiri yazdık. Bir kez daha söyleyelim; Loğoğlu gibiler CHP’ye olsa olsa zarar getirir. Başbakan’ın sözleri için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ne diyor, Loğoğlu ne? Biri diyor ki, Recep Tayyip Erdoğan devleti yönetme ehliyetini yitirmiştir, öteki diyor ki, “Feyzioğlu saygısızlık yaptı.” tahta üstünde çalışan marangozlar bilir. Tahtanın öyle yerleri vardır ki, rendeledikçe bozulur. Rendelemek ve düzeltmeye uğraşmaktan ortaya çıkan hataya da marangoz hatası denir. Bize göre Faruk Loğolu gibiler CHP’de birer marangoz hatasıdır. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın düzeltemezsiniz. Düzeltmek için uğraşsanız bile hata daha da artacaktır.