DALGALI GÜNLER

Yazan: Turgut Koçak 6 Eylül 2014

Recep Tayyip Erdoğan’ın Galler’de yapılan NATO toplantısındaki girişimlerine gelince, muhteremin Obama tarafından sırtı sıvazlanmış, Obama ile uzun sayılabilecek bir konuşma yaptıktan sonra sözü bir kez daha “Paralel Yapı”ya getirerek Obama’dan ya Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iadesini ya da sınır dışı edilmesini istemişti. Obama ise Yalova kaymakamı hesabı Erdoğan’ın isteğini geçiştirmiş işi IŞİD’ın yok edilmesine getirerek Recep Tayyip Erdoğan’ın tepesinden bir kova buzlu su dökme girişiminde bulunarak Erdoğan’ı Işid’a karşı birlikte davranmak konusunda öyle bir çıkmazın içine sokmuştu ki, Recep Tayyip Erdoğan aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık hesabı çamura çöküp kalmıştı.

Gerçi IŞİD’a karşı Recep Tayyip Erdoğan’ın gönülsüzlüğünü yandaş basın 49 Konsolosluk personelimizin hâlâ IŞİD’ın elinde esir bulunmasına bağlıyorlar ama gerçekler hiç de böyle değildir. Çünkü Musul Konsolosluğu’ndaki personelin esir alınması bize göre geliyorum diyen bir şey olmasına karşın AKP iktidarı ve o zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hiç de uyarıları dikkate almamış, konsolosluk personelimizin bile bile IŞİD’ın eline esir düşmesine göz yumulmuştu. Bilinmez; belki de o zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bir tezgâhın bile bile içine girmiş de olabilirler. Çünkü IŞİD’ın kendilerine bir şey yapmayacağını oturup beklemelerini söyleyen zatı muhteremler bunlardır.

Bugünse IŞİD’a ortak müdahale öneriliyor. Müdahale gücünün içinde Türkiye’de yer aldığına göre Recep Tayyip Erdoğan 49 rehineyi bahaneyi bahane ederek belki de sıcak çatışmaların dışında kalmayı deneyecektir. Ancak Recep Tayyip Erdoğan’a emir büyük yerden gelmektedir, bize göre Recep Tayyip Erdoğan’da büyük yerden gelen iradeye karşı direnecek bir kararlılık da söz konusu olmadığından Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu için önümüzdeki günler daha da kararacak gibi görünmektedir.

Yine Ukrayna sorunu nedeniyle saldırı ve Savaş örgütü NATO’nun Rusya’ya tehditkâr davranması ise biliyoruz ki, Rusya için bir anlam ifade etmeyecektir. Çünkü Rusya NATO’yu geçmişten de iyi tanıdığı için saldırı ve savaş örgütü NATO’nun açtığı her kartı görecektir.

Davutoğlu, bayram değildir, seyran değildir acaba şu son padişahların mezarını niye ziyaret etmiştir ki sizce? Bize göre çok basit, muhterem Osmanlı düşü görmektedir ya, o düşlerin bugüne kadar tamamı da kırılıp dökülüp önüne konulmuştur ya, sanırız muhterem kendisi gibi bulanık kafalılara biz Osmanlı düşünden vazgeçmedik iletisi vermeyi hesaplamış olsa gerektir. Atatürk Orman Çiftliği’nin yağmasına ve oraya yasadışı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın saray yaptırmasına ve oraya taşınıp hükümranlığını da orada sürdürmek istemesine gelince; bugüne kadar zatı muhteremin işlediği suçların sayısı 1500’dür bu suça bir de bilmem ne sarayı eklenmiştir ne çıkar? Ak Saray mıdır yoksa bilmem ne saray mıdır ülkenin durumuna bakmak ve de bunları öyle konuşmak gerekir. Daha dün 301 yoksul maden işçimizin Soma Maden Ocağı’nda diri diri ölüme gönderilmiş olmalarını düşününce bunlar için yer üstünde değil, yer altında saraylar yaptırası geliyor insanın.

Haritayı, pusulayı şaşıranların karşılaşacakları şey için derler ki, bunların gözüne bir şey gözüküyor ya Allah’tan hayırlısı. Evet, doğrudur bunların gözüne bir şey gözüküyor…