Yazan: Turgut Koçak 18 Mayıs 2021
AKP ve saray iktidarı ile birlikte ülkemizde çürüme tavan yaptı. Öyle şeyler yaşıyoruz ki bizler nedenini niçinini çok iyi bilsek de geniş halk yığınlarının olup bitenler karşısında akılları şaşıyor.
Ülkede bütün değer yargıları değişti. İnsanlarımız mafya dizileri izleye izleye iyi mafya kötü mafya seçiciliği arasında kaldı. İnsanlar içine itildikleri kötü koşullardan çıkmanın ve haksızlığa karşı direnmenin yolunu bu karanlık dehlizlerde arıyor. Mafya denilen suç çeteleri mahallelere inmiş halkın çocuklarını ağına düşürerek kimisine torbacılık yaptırırken kimisini de bu korkunç bataklığın içine gömüyor. Ortalık atan tutan, kaçıp kurtulan mafya liderlerinden geçilmiyor.
Mafyanın uyuşturucu işinde en çok adı geçen ülkelerden birisi konumuna geldik. Eroin meroin derken kokain de yaşamımızın bir parçası haline geldi. Sokakta bu tür uyuşturucuya ulaşmanın yolları basbayağı kolaylaşmış görünüyor.
Artık öyle ki İstanbul’un uyuşturucu konusunda çok daha fazla adı geçiyor. Yapılan operasyonlardan yakalanan uyuşturucu miktarı akıllara durgunluk veriyor. Dikkat edilirse Türkiye uyuşturucu ticaretinde neredeyse ilk adından söz edilen ülkeler arasına girdi. Türkiye’nin uyuşturucu konusunda transit ülke olduğunu açıklayan resmi bilgiler akılları hoplatıyor.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş önceki gün yaptığı açıklamasında BAE’ye giden “captagon” cinsi uyuşturucunun ele geçirildiğini, bu uyuşturucu ederinin de 313 milyon lira olduğunu dile getiriyor. Bu açıklamaların Güney Amerika’dan ülkemize sokulan kokainle ilgili açıklamalardan sonra gelmesi de ilginç bir görüntü verdiği gibi konunun ne kadar ciddi olduğunun da sinyalini veriyor. Bu durumda gösteriyor ki bir yandan gemiler dolusu uyuşturucu geliyor, bir yandan da kolay para kazanmanın ve yoksul mahallelerinin kontrolü için birilerinin yollarını açıyor.
Bizler uyuşturucu çetelerinin birçok mahallede nasıl bir faaliyet gösterdiklerini de gördük, sokak savaşlarını da. İstanbul’da uyuşturucuya karşı halkın tepkisini dile getirmek için yapılan gösterilere çeteler tarafından silahlı saldırılarda bulunularak Hasan Ferit Gedik bu gösteri sırasında öldürüldü.
Çetelerin eylemleri o kadar aleni hale gelmiş ki polisle yapılan konuşmalar kayıtlara geçmiş. Bu kayıtlarsa yine polis kayıtlarına operasyon hazırlığında olan polis tarafından geçirilmiş fakat bu konuşma ile ilgi dava bile açılmamış.
Aşağılarda yaşananları ise yukarıda yaşananlar tamamlıyor. Mafya siyaset ikilisi bu yolla oteller, marinalar ele geçirmiş ve paralar istifleyerek ülkenin ağası beyi olmaya soyunmuşlardır. Kimi partilerde ise parti başkanı ve yöneticilerini bile mafya belirlemeye kalkışmış.
Yargı ise bu konulara bakmıyor bile. Diyebiliriz ki bazı eller yargıyı devre dışı bırakmış. Şimdi çürüme iktidarın çabaları ile tavan yaptığı için olup bitenler konusunda nelerle karşı karşıya kaldık nelerle. Dün silah silaha dövüşün yerini öyle görüyoruz ki video savaşları almış Video savaşlarıyla bir süre daha izleyeceğiz.
Ancak şurası bilinsin ki bu çürümenin sorumlularının yapıp ettikleri yanlarına kalmayacak.
Çünkü bizler varız, biz sosyalistler varız…