CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ

Yazan: Turgut Koçak 28 Mayıs 2014

Şunun şurasında cumhurbaşkanı seçimine ne kaldı ki? Bu yüzden de birçok siyasi daha şimdiden cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanmış bulunuyor. Recep Tayyip Erdoğan bu yüzden Köln kapılarına kadar gidip Soma madencileri için iki imamın duasıyla başlayan toplantı gerçekleştirdi. Kemal Kılıçdaroğlu bu yüzden en son gidilmesi gereken Kemal Derviş’i ziyaret etti. Bahçeli ise bu konuda ziyaretlerini devam ettirdi. Eee bütün bunlar olurken HDP Eşbaşkanı Ertuğrul Kürkçü duracak değil ya, o da kendine göre bir demeç patlatıverdi.

Sistem partilerini anlıyoruz. Bu ülkeyi sevmeseler de seviyormuş gibi görünmeyi başat görevleriymiş gibi gösterirler. Bu yüzden de sistem partileri ülke için “hayırlı” bir aday arayışı içindeler. Sistem partileri derken kimse HDP’yi ayırdığımızı düşünmesin, çünkü bize göre HDP de değişik bir bakış açısıyla olayları yorumlamasına karşın sistem partisidir. HDP, etnik köken ve inanç üzerinden kendisini farklıymış gibi gösterse de bu politik bakışta bir başka açıdan sistem partisi olmaktan öte gidemez.

Bu yüzden de doğal olarak HDP geniş halk yığınlarının çıkarına bir aday öneremeyecek, bazı kesimlerin ruhunu okşayacak bir aday dillendirmekle yetinecektir. HDP Eşbaşkanı Ertuğrul Kürkçü’nun cumhurbaşkanı konusunda da önerisi özetle şöyledir. HDP’nin cumhurbaşkanı adayı kültürlere eşit uzaklıkta olacak. HDP adına konuşan ister eşbaşkanlar olsun, isterse bir başka yetkili önlerine konan burjuva seddini bir türlü aşamamakta toplumda parçalanmayı derinleştirecek olan söylemlere ısrarla devam etmektedirler. Bu yüzden de Ertuğrul Kürkçü’nün “kültürlere eşit uzaklıkta” olarak tarif ettiği aday; gerçekte hiç de daha ilerici bir adayı olmayacak olamayacaktır.

Bu tür söylemlerle geline geline; “militan demokrasi” söylemine gelinmiş, “militan demokrasi” söylemi sanki yeni bir şeymiş gibi topluma sunulmuştur. Ne var ki, “militan demokrasi” ilk kez dile getirilen bir anlayış değildir. Bu tür görüşler kapitalist sistemin egemenliği sonrasında yaşanan çelişkileri gizlemek asıl amaç olan sosyalizme yönelimi engellemek amacıyla birçok sağ ve sol sapma unsurlarca dile getirilmiş, bu görüşler ise sosyalist önderlerce tarihin çöplüğüne atılıp işleri bitirilmiştir. Bütün bunlara karşın çöplükten sanki yeni bir şeymiş gibi alınıp HDP yöneticileri tarafından kullanıyor olması da bir rastlantı sayılmamalıdır. Hoş, HDP’nin bileşenlerine baktığımız zaman bu gerçeği anlamak hiç de zor olmayacak, gerçekler bir bir gözümüzün önüne serilecektir.

Ertuğrul Kürkçü’nün sözünü ettiğimiz önerisinin dolayısı ile ilericiler, devrimciler ve sosyalistler için bir şey ifade etmediği bu nedenle çok açıktır. Bu yaklaşım aslında “Kürt açılımı” ile soslanıp topluma sunulmakta, öz itibariyle de bir adım ötesi için Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığına dolaylı desteği içermektedir. TSİP olarak halkımıza öteki politik örgütlerin aksine gerçekleri söylemek yükümlülüğümüz olduğuna inandığımız için HDP’nin ortaya attığı öneriye doğrudan karşı çıkmakta ve bu tür aday önerisinin ne Türk, ne Kürt emekçilerini kucaklamayacağını açıkça dile getirmekteyiz.

Yazıyı bitirirken bir konuya değinmeden de geçemeyeceğiz. Tavşanlı AKP İlçe Örgütü tarafından Recep Tayyip Erdoğan’a madencilerle çekilmiş bir tablo hediye edilmiş. Erdoğan’ın sağında solunda yer alan madencilerin yüzü ise kömür karasına bulanmış olarak görünüyor. Bizce tablo, böyle bir tablo olmamalıydı. Recep Tayyip Erdoğan madenci kaskıyla apak ortada, sağında solunda da Soma’da yaşamını yitiren kömür karası içinde sedyede yapan madenciler olmalıydı ki, günün önem ve anlamı ile örtüşebilsin.

Ancak Tavşanlı AKP İlçe Örgütü’nde bu gerçeği anlayacak akıl ve insani ölçü olmadığından tablo cuk diye yerine oturmuş.

Halkla ve madencilerle basbayağı alay edilmiştir.