Yazan: Turgut Koçak 28 Şubat 2014
Telefon konuşması sonrası Erdoğan ailesi toplanıp paraları sıfırladılar mı?
Sıfırladılar.
Evde bulunan kayıt kuyut kağıtlarını övütmek için eve övütücü getirildi mi?
Getirildi.
1 Milyar dolar eş, dost ve “saygın işadamları"na dağıtıldı mı?
Dağıtıldı.
Geliş gidişleri görüntüleyen fotoğraflar servis edildi mi?
Edildi.
Telefon konuşmaları başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm AKP ileri gelenlerince “montaj " denilerek inkar edildi mi?
Edildi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yüksek hissiyatı ile konuşmaların montaj olduğunu hissetti mi?
Hissetti.
Gazetecilerin sordukları “konuşmaları incelettiniz mi sorusuna Bakan Fikri Işık, “incelemeye gerek yok montaj” dedi mi?
Dedi.
Başbakan ve oğlunun arasında geçen konuşmanın Amerika’da üç kuruluş tarafından incelendiği, montaj olduğunun kesinlik kazandığı söylendi mi?
Söylendi.
Bu kuruluşlar daha sonra; bu kadar büyük yalan olmaz böyle bir şey yok dediler mi?
Dediler.
Başbakan her gittiği yerde bu konuşmanın yalan olduğunu söylüyor mu?
Söylüyor.
Bu kasetlerin cemaat tarafından üretilip piyasaya sürüldüğünü söyleyerek iki de bir Pensilvanya’ya tehdit dolu çağrılar yapıyor mu?
Yapıyor.
Ülkemizde bütün suçları cemaatin sırtına yıkmak için binbir kılığa giren Başbakan değil mi?
Başbakan.
Cemaate; “ne istediniz de vermedik” diyen kim peki?
Başbakan.
Cemaate her istediğini veren Başbakan cemaatin işlediğini ileri sürdüğü suçların bu durumda ortağı olmuyor mu?
Oluyor.
Peki, niye cemaate karşı olma silahına bu kadar belbağlamıştır acaba?
Başka türlü çıkış yolu kalmadığı ve başka yollarla inandırıcı olamayacağını düşündüğü için olsa gerektir.
Demokrasi AKP’nin bugünkü girişimleriyle çıkardığı yasalarla ortadan kaldırılmıyor mu?
Kaldırılıyor.
Burjuva demokrasisinin kırıntılarının bile kalmadığı bir rejim nasıl bir demokrasi olabiir acaba?
Demokrasi olmaz, faşizm olur.
Türkiye’nin yolsuzluk, baskı ve zulümle içine düşürüldüğü durum sadece Recep Tayyip Erdoğan ve iktidarının mı suçudur?
Hayır, işin içinde yüksek rakımlı tepede oturan zatı muhteremde vardır.
Bugün AKP iktidarı tarafından bu noktaya getirilen Türkiye’nin çıkış yolu var mıdır?
Vardır.
Nasıl olacak bu?
AKP’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk adım olarak politik sahneden indirilmesi ile.
Bu yetecek mi?
Kuşkusuz hayır.
Sonra ne olacak peki?
Partimizin yığınlara seslendiği BAĞIMSIZLIK-DEMOKRASİ-SOSYALİZM yolundan yürünecek, iflas etmiş olan, zaten öz itibariyle soygun, hırsızlık, baskı ve zulüm düzeni olan paranın padişahlığına yani kapitalizme son verilerek SOSYALİST bir sistem kurularak gerçek kurtuluşa, yani gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan ekmek ve özgürlük günlerine ulaşılacak ve tüm haramzadelerin varlığına son verilecek.
DUYURUYORUZ…
TURGUT KOÇAK YOLDAŞIN “HER GÜN” BAŞLIKLI ÖNCEKİ YAZILARI