Yazan: Turgut Koçak 4 Nisan 2022
AKP içinde yer alanlar içinde renkli kişiliği ile Ethem Sancak’ın bulunması ve zaman zaman ettiği sözleri de dikkate alınarak eleştirilmesi tabi ki de bir rastlantı olmamakla birlikte politik kişiliğiyle de çok yakından ilgilidir.
Sancak’ın Erdoğan aşkı pek çok kimseyi şaşırttığı bir gerçektir. Hem bu Erdoğan yakınlığı bu sözlerle mi ifade edilir bizi ilgilendirmez fakat bu yaklaşımda bir gariplik olduğu da muhakkak. Bu ifade şeklini enine boyuna düşündüğümüz zaman çıkar ilişkilerindeki coşku sonucu söylenmiş sözler olduğu gerçeği net bir şekilde görmekteyiz. İşin içinde bir adı geçen kişinin dünya görüşü ile yakından ilgili olduğunu da iyi bilmeliyiz.
Perinçek’çi ve Maocu olduğu söylenen Sancak bu yaklaşımını elbette yıllardır içinde bulunduğu politik çevreden edinmiş bir kişidir. Çünkü Perinçek ve politik çizgisi de en az Ethem Sancak kadar yararcı bir politik çizgiye sahiptir. Yani bu politik çizgi için yarar nerdeyse orada olmak gibi öteden biri bir politikayı kendisine ilke edinmiştir, başkaca da bir özelliği yoktur.
“Biz Amerikan’ın desteğiyle iktidara geldik. Taç giyen baş akıllanır” diyen sözü bir başkası söylese geçilip gidilir fakat AKP’nin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu organında bulunan bir kişi söylüyorsa önemli sayılmalıdır. Çünkü bizler AKP’nin ta Amerikalarda kurulduğunu, Türkiye’de parti kurma çalışmalarına kimlerin katıldığı ve ne gibi işlevleri olduğunu zaten bildiğimiz ve bu konuyu çeşitli kez dile getirdiğimiz için yeni bir şey olmadığını biliyoruz. Ancak kamuoyuna bunun açık edilmesi partinin böylesi bir organında görev alan bir kişinin söylemesi önemli ve etkilidir diye düşünüyoruz.
Ama bir şey var. AKP’nin kuruluşunda ve iktidara getirilmesinde ABD rol oynadığına Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu hareketin başını çeken kişi olması hesabıyla davranışlarda yine de bir çelişkiyi açıkça görmekteyiz. Çünkü Ethem Sancak’ın Erdoğan’ın bir neferi gibi hareket edeceğini açıklamasını da bir yere oturtmak gerekir değil mi? Söylenene göre AKP’yi kurdurtan ve iktidara getiren güç Amerika ise Recep Tayyip Erdoğan da bu hareketin başını çeken kişiyse Sancak da bu nedenle muzdaripse tıpkı AKP’den istifa ettiği gibi Recep Tayyip Erdoğan’la da aşkına bir son verip neferi olmaktan da vazgeçmesi gerekir fakat işte burada bizim düşündüğümüz gibi olmuyor.
Perinçek ve partisi Vatan Partisi; Erdoğan’da nasıl bir Atatürkçü ve emperyalizm karşıtı bir kişilik yarattıysa bu kişiliğe inancını sürdürdüğü için Ethem Sancak’ta AKP ile Erdoğan’ı farklı yere koyuyor demektir ki bu da eşyanın doğasına aykırı bir şeydir.
Ukrayna-Rusya savaşında AKP ve saray iktidarı çıkarlar hesabı ikili davranmaya devam etti. Bir yandan Batı ve saldırı ve savaş örgütü NATO’ya yeşil ışık yakılırken öte yandan da Rusya ve Ukrayna ile de ilişkiler sıcak tutuldu. Bütün bunlar çıkarlar gözetilerek yapıldığı gibi Batı ile de işlerin sıkı fıkılığından vazgeçilmeyen bir yol izlendi.
Ancak bu gidişin hangi yana ağır basacağı konusunda bir belirsizlik olduğu da bir gerçek. Bu yüzden bazı şeylere de hazırlıklı olunması söz konusudur. Perinçek tıpkı bir diplomat gibi Rusya Erdoğan’ın iktidarının bağlarını kuran ir hava yaratmak istiyor ve iktidarın bu bağlamda kendisine muhtaç olduğu izlenimi yaratmaya çabalıyor. Sancak’ın istifası sonrasında işlerinin eskisi gibi tıkır tıkır gitmeyeceğini tekerine çomak sokulması olasılığının varlığını da unutmamak gerekir. Perinçek’in Rusya üzerinde etkisi belirsiz fakat öyle bir etki yaratılmak isteniyor ki bazı ekonomik zorlukların üstesinden Perinçek sayesinde çıkılacağı görüntüsü bilinçli bir şekilde yaratılmaya çalışılıyor. Olmadı işlerinin bozulacağı düşünülen Sancak’a Rusya ile kurulacak ilişkilerle bir çıkış yolu hazırlığı yapıldığını da düşünebiliriz.
Sonuçta Sancak için AKP’ye girişi ve Erdoğan aşkı da bir çıkar ilişkisi olup öyle görünüyor ki bu çıkar ilişkilerinde alttan alta ciddi bir sorunun da yaşanıyor olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
Hani gördüğünüz gibi alengirli işlere bizim aklımız pek yatmıyor. Çünkü bizler her koşulda halka kan kusturan dinci, gerici, faşizan davranışları olan bir iktidara hiçbir zaman yakınlık göstermediğimiz gibi onlarla uzlaşmaz bir çelişki içinde oluruz. Perinçek ve avanesinin ise yararcı politikaları nedeniyle her yolu geçerli saydıklarını bildiğimiz için Sancak’ın son çıkışlarını da Perinçek’in çizgisinde kendisini ifade eden Sancak için de bir şaşırtıcı yanı yoktur.
Önümüzdeki günlerde bu konu nasıl olsa biraz daha alevlenerek tank palet fabrikasıydı, şuydu, buydu önümüze gelecek ve hep birlikte olacakları da öğrenmekte nasıl olsa gecikmeyeceğiz.