ÇAL ÇAL OYNA…

Yazan: Turgut Koçak 10 Aralık 2020

İktidar için ne denilebilir ki? Öyle bir çürümüşler öyle bir çürümüşler ki çal çal oyna halinin dışında bir halleri kalmamış.

Gördüğünüz gibi TBMM’de 2021 yılı bütçesi görüşülüyor. Görüşülüyor da ne oluyor diye soracak olursanız şu kadarını söyleyebiliriz. Bu bütçe halkın derdine umar olacak bir bütçe olmaktan çok bir avuç vurguncu ve soyguncuya bal kaymak bütçe özelliği taşımasının ötesinde bir önem taşımıyor. Bu bağlamda bir anlamda da diyebiliriz ki bu bütçe AKP ve saray iktidarının karnesi sayılır.

Madem ülkelerin bir bütçesi var, bu bütçe de halktan alınan vergilerle oluşturulduğuna göre birilerinin de bütçedeki paraların nereye ve nasıl harcandığının sorulmasının hakkı doğuyor. Yoksa işleyiş böyle olmasa kim kime nereye harcadın diye sorabilir değil mi?

Eskiden Türkiye’de bütçe görüşmeleri yapılırken halk radyosunun başından kalkmaz, mecliste iktidar ve muhalefet partilerinin ne söylediklerine kulak kabartır en ince noktalarına kadar öğrenmeye çalışırdı. Öyle ya bu görüşmeler sonrası kabul edilen bütçe iktidarı da muhalefeti de ta ülkenin en ücra yerinde oturan yurttaşı da ilgilendiren bir nitelik taşıdığı için kanunlaşır olur biterdi. Şimdi ise durum başka. Bir önemi falan kaldı diyemeyiz. Yani Bütçe kanunu eskiden taşıdığı özelliğini hepten yitirmiş oldu.

Malum, Türkiye’de rejim değişti ve Türk Tipi bir Cumhurbaşkanlığı sistemi geldi ya olanlar da bu hesaba göre oluyor artık. Bütçeden sorumlu olması gereken Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM’yi taktığı falan yok. Gönderiyor yardımcısı Fuat Oktay’ı o da Bütçe Plan Komisyonu’nda eline verilmiş olan kağıtları okuyarak görevini yerine getiriyor. Erdoğan’sa kalan zamanını muhalefete ve herkese söz yetiştirmek için kullanıyor.

Eskiden Maliye Bakanlığı hazırlanan bütçe ile doğrudan ilgiliydi. Şimdi ise rejimin işleyişi gereği Cumhurbaşkanlığı ilgili. Artık Maliye Bakanlığı’nın da bütçe mütçe hazırladığı yok.

Böylesi bir dönemde işler kör topal giderken Kılıçdaroğlu bütçe konuşması nedeniyle ortalığı şöyle bir dalgalandırdı. Bu konuşmalardan ülke öğrendi ki Merkez Bankası rezervleri eksiye düşmüş, 128 milyar doların kime gittiği belli değilmiş. “Yerli ve millilikten” dem vurup duran iktidar da sürekli olarak dolarla borçlanıp ülkeyi bir güzel batırıyormuş.

Banka hesaplarında Türk Lirası payı yüzde 50’nin altına gerilerken, iki yılda milli gelirde 157 milyar dolar tüy olup uçmuş. Kılıçdaroğlu’nun getirdiği eleştirilere gıkını çıkaramayan AKP ve MHP milletvekilleri sürekli olarak topu taca atmaya, saha içinde top gezindirmeye başlamışlar. Kılıçdaroğlu, beşli çeteden söz edip onlara verilenlerin ellerinden yeniden alınacağını söylediğinde de iktidar milletvekillerinin yüzleri kül gibi geçmiş, sararıp solmuşlar. Kılıçdaroğlu onca söz etti muhteremlerin aklında hiçbirisi kalmadı ama her ne hikmetse iş getirilip Cumhurbaşkanı adaylığına dayandırıldığında herkes hop oturup hop kalktı. Sanki Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı adaylığından korkuyormuş havası yaratılıp parsa toplamaya kalkışıldı. Yani halka verecek bir şeyi kalmayan iktidarın zavallılığını izledik mecliste.

Ah şu millet ittifakı bir parçalansa, CHP’nin içinde öyle bir kriz çıksa ki AKP ve saray bir rahatlasa, İyi Parti ile CHP’nin arası bozulsa, HDP’nin adı anılmaz olsa ne iyi olacak da iktidar için şimdilik bu yönde bir umut belirtisi yok ne yazık ki. CHP, İyi Parti ve HDP’nin konuşmalarını duymamış görünen bir güruh var mecliste. Bu yüzden de millet ittifakını çatlatsa çatlatsa Cumhurbaşkanlığı adaylığı çatlatır diye düşündükleri için hep bir ağızdan Kılıçdaroğlu’nu konuşmayı yeğlediler.

Kılıçdaroğlu bunlara istediklerini vermedi. Millet İttifakı’ndan söz edip düşüncelerini kamuoyu ile paylaştı. Zaten Kılıçdaroğlu sürekli olarak sözü geçen partilerle zaten kamuoyunun gözü önünde görüştüğü gibi başka başka girişimlerini de devam ettiriyor. Ortak aday yerel seçimlerde işe yaradı hepimiz gördük. Cumhurbaşkanı adaylığında yaramaması için hiçbir neden yok.

Bu yüzden de Kılıçdaroğlu’nun kafasında parlamenter sistemi amaçlayan bir anlayış olduğu için bu yönde çabalarını devam ettirecektir kesin. İktidarın uyuz olmasının nedeni ise burada düğümleniyor. Öyle ya onca emek verip değiştirdikleri tek kişilik bir yönetim anlayışının ayağının altından toprak kayarsa bir mecliste şeriat isteyen milletvekili sıfatı taşıyanların sıfatları iyi bozulacak hem de hesabı sorularak… Bu nedenle de son bütçe konuşmalarından iktidar epey uyuz oldu…