BÜTÜN TSİP’LİLER GÖSTERİLERE KATILMALIDIR

Yazan: Turgut Koçak 15 Şubat 2022

Elektriğe, doğalgaza, akaryakıta uzatmayalım iğneden ipliğe gelen zamlardan sonra ülkemizde susmuş ve sindirilmiş kitlelerde bir kıpırdanma başladı. Halk onca yasak ve polisiye engellemelere karşın yeter deyip sokağa iniyor ve içinde bulunduğu zor koşulları en çok AKP ve saray iktidarının ve de bugüne kadar vur patlasın çal oynasın ülkeyi soyan sermaye güçlerinin yani patronların yüzüne haykırıyor. Haykırmakla kalmıyor elbette. Öyle sinip kalınarak ve beklemeye yatılarak da hak alınamayacağını öğrenmiş durumda. Bu yüzden de yığınlar polis şiddetine karşı durarak protestolarını devam ettiriyorlar. Hani bir söz vardır ya “korkunun ecele faydası yoktur” diye öyle artık bıçak kemiğe dayandığı için insanlar sokaktalar. Isınmadan olmaz, ocak yakılmadan çorba bile kaynatamazsın. Elektrik yoksa bunların hiçbirisini zaten yapamazsın. Hani bir de elektriğe, doğalgaza ve akaryakıta zam yapılması her şeye zam anlamı taşıdığı için yurttaşlar artık bunları bir ölçüde de olsa gördüler ve bu yüzden de sokaktalar. İktidar şimdi sokağa sıçramış muhalefeti kendisi için tehlikeli gördüğü için önünü baştan kesmek istediğinden sopa gösteriyor.

Bugüne kadar AKP ve saray iktidarının halka nasıl davrandığını ve halkı nasıl küçümsediğini her fırsatta biliyoruz. Örneğin Soma faciasında derdini anlatmak isteyen bir işçi hem de Erdoğan’ın gözü önünde tekme tokat dövüldü. Döven kişi adeta ödüllendirilip Almanya’da elçiliğimize atandı da Alman Devleti kabul etmedi. Zamlar halkı ayakta duramaz hale getirdi. İktidarın her anlamda yolsuzlukları, hırsızlıkları halkın öfkesini daha da bir arttırdı. Bugün yığınlar bu iktidara karşı öfke duyuyorsa bu öfkenin nedeni çok açık.

Ne var ki AKP ve saray iktidarı dipten doruğa hiçbir şeyin farkında değilmiş gibi davranıyor. Toplumu germek ve sorunlarına karşı burun kıvırıcı noktada olmak iktidarın öteden beri başvurduğu yöntem. Dolayısı ile bu iktidar tarafından körüklenen milliyetçi ve inanç noktalarını kaşıyarak dehşet saçan bir yere sürüklenmenin koşulları hazırlandı hazırlandığı kadarıyla. Gerçekleri görmeyip tam tersi kendi çıkarları için her şeyi yapabileceklerini sananlar hesabını da vereceklerdir. Yani bu iktidar bu davranışlarından vazgeçmediği sürece eriyip bitecek ve de kesinlikle silinip gidecektir.

Bugün yükselen sol ve sosyalist seslerin daha da bir anlam kazanması için parti olarak partili arkadaşlarıma diyorum ki nerede olursanız olun yığınlarla birlikte hareket ederek özverili bir mücadele sergileyin. Gerektiğinde en önden yürüyerek yol açıcı olun. Bunu başarmak görevimizdir. Unutmayın ki bizlerin dışında kaldığı ya da örgütlü hale getirip yer almadığı her türlü mücadele yenilgiyle karşılaşacaktır. Bu yüzden de yüksek bir dayanışma ruhu ile sol ve sosyalist yapılarla da dayanışmayı yeri geldiğinde en yüksek düzeyde gösterin!

Bugün iktidarın zulmünden iyice bıkmış olan kitleler bu iktidarı işbaşından götüreceğini düşündüğü millet ittifakı adı altında toplanan kesimlerden çok büyük beklentileri olabilir. Bu yüzden de bizlere karşı her zaman olduğu gibi gelinen bu noktada da şimdi zamanı değil diye eleştiri yönetenler çıkabilir. Eleştirenleri de bizi anlayıp saflarımızda yer alanları da iyi tanımalıyız. Öteleyici ve dışlayıcı bir dil asla kullanmayarak ve sınıf pusulasından şaşırmadan görüşlerimizi anlatmaya devam etmeliyiz. Ayrıca var oluş nedenimizi de halkımıza anlatmak sorumluluğumuz olduğunu hiç mi hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. Bugün öyle bir ortam doğmuş gözüküyor ki yığınlar parlamenter sisteme gereğinden çok işlev de yüklemiş olabilir. Bir başka deyişle sistem içi bir noktaya düşüldüğünün hesabını da yapmıyor olabilir. Daha da ileri gidilerek okları sosyalistlerin üstüne yöneltenler de çıkabilir. Bunların olabileceğini iyi hesap etmeliyiz.

Ancak her zorluğun üstesinden nasıl gelmemiz gerektiği konusunda da yaratıcı olmalıyız. Zaten olay ve olguları doğru kavramak söylediklerimizin daha iyi anlaşılması için sınıf pusulası ile hareket etmemizi gerektirir bu yönde de bizlerde fazlası ile bir birikim vardır.

Evet, Türkiye Sosyalist İşçi Partisi komünist olduğunu söyleyen partiler içinde en eskisidir fakat birçok aydın, gazeteci ve soldan etkilenen kimselerin dili bizim partimizden söz etmiyorsa bırakın nedenler ileri sürmeyi ve sizler işinize bakın. İşini doğru yapanlar gerçekten de günü geldiğinde ısrarla bizi görmek istemeyenlere de kendilerini kanıtlar ve gösterirler. Parti olarak hiçbir yerin stepnesi görüntüsü veren bir davranış sergileyemeyiz. Ancak biliriz ki dayanışma önemlidir, her türlü güç ve eylem birliği önemlidir. Dost partiler önemlidir. HDP’nin aldığı oy ve durduğu yer açısından önemi tartışılamaz. Bu gerçekler ışığında bir dünya kurulursa bilelim ki biz o yeni dünyada yerimizi alırız. Ama partimizin bağımsız bir parti olduğundan ödün vermeden bunu yaparız. Çünkü TSİP olarak her türlü burjuva öğretisinden uzağız, örgütsel olarak da bağımsızız.

Şurasını da unutmayalım ki emek eksenli partiler ve emek örgütleri olmaksızın bu ülkede çöpü bile emekçilerin yararına buradan alıp buraya koymanın olanağı yoktur. Bırakalım sosyalist bir düzen kurmak için üretim araçlarının ve kapitalizmin stratejik kurum ve kuruluşlarının kamulaştırılmasını halkın yararına bir kamulaştırma istemek bile emek eksenli partiler ve emek örgütü kitle örgütler olmaksızın başarılamaz.