BURNUNDAN KIL ALDIRMAYANLAR

Yazan: Turgut Koçak 16 Temmuz 2014

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Sandığa tıpış tıpış gideceksiniz oy vereceksiniz” dedi ya, birileri hemen ortaya atılıp vay bu ne diktatörlük gibisinden eleştiri yağmuruna başladılar. Hem kel hem fodul olan AKP zihniyetinde olanlara değildir sözüm. Çünkü onlar zaten demokrasiye falan inandıkları yok. Onlar için insan hakları, kadın hakları, falan filan da neymiş. Recep Tayyip ne derse harfiyyen uymaktan başka bir meziyetleri olmayanların ayinesi iştir kişinin sözüne bakılmaz örneğinde olduğu gibi sözlerinin zaten bir değeri de yoktur inandırıcılığı da. Dün, Recep Tayip Erdoğan Sakarya’da konuşmuş. Gazetelerin yazdığına göre Recep Tayyip Erdoğan’ı kitlesel bir kalabalık dinlemişmiş. İşte bu kalabalığın arasında asılı olan bir pankart dikkati çekmiş. Hakan Şükür’ün resmi ile birlikte bu pankartta; “abi ben Sakaryalıların yüzüne nasıl bakarım” yazıyormuş. Bu pankart üzerinden de karşılıklı atışmalar yaşanmış. Hakan Şükür attığı Twiitte demiş ki; “Bizim hırsızlığımız, yolsuzluğumuz yok.”

Ben Sakarya’yı iyi bilirim. 15-16 Haziran 1974 tarihinde kurulan partimiz Türkiye Sosyalist İşçi Partisi’ni örgütlemek için az emek vermedim. Sakarya o zaman da, bugün de tutucu bir kent görünümünü bir türlü aşamadı. Ne var ki, bütün bu zorluklara karşın, sol ve sosyalizm dendi mi akla TSİP’ten başka bir örgüt gelmezdi. O zor koşullara karşın Sakarya TSİP’in ilk örgütlendiği yerlerden bir oldu. Sonra koşullar olumlu anlamda değişeceğine Sakarya’da tutuculuk daha da bir arttı. Eski TSİP’lilerin büyük bir çoğunluğu ise savrulup yok oldular. Bugün bildiğimiz, tanıdığımız arkadaşlarımızsa ya etliye sütlüye karışmıyorlar ya da CHP’de mesaiye devam ediyorlar.

İşte bugün de tıpkı o eski günlerdeki zorlukları çiğneyip geçecek bir TSİP’e gereksinim var Sakarya’da. Ancak o zaman Recep Tayyip Erdoğanların coşkuyla karşılandığı bir kent olmaktan çıkar Sakarya. TSİP olarak bunu bildiğimiz için eski arkadaşlarla değil ama yepyeni genç ve dinamik partililerle yeniden çıkacağız Sakarya’da alanlara.

Yani sizin anlayacağınız Sakaryalılar sözümona Hakan Şükür’ün resminin yanına; “abi ben Sakaryalıların yüzüne nasıl bakarım” diye yazarak sözümona dalga geçmişler. Bu pankartı düşünenlere ve bu pankarttan coşku duyanlara bir çift sözümüz olacak. Sizler her yönüyle ipliği pazara çıkmış Recep Tayip Erdoğan’ın yüzüne ya da ne bileyim o sizin yüzünüze nasıl bakıyor acaba? Ben Sakarya Devlet Hastanesi’nde görev yaptım. Görev yaptığım dönemde diyebilirim ki, en iyi hizmeti hastanenin röntgen servisi veriyordu. Bu yüzden de Sakarya’yı en uzak ilçelerine kadar iyi bilirim. İnsanlara iyi hizmet verir ve de düşüncenizi adam gibi anlatırsanız onlar da rahatlıkla sizinle olmaktan çekinmezler. Demek ki neymiş; Sakarya’nın bu görünüşüne bakıp da kimse aldanmamalıymış. Yürekten inanıyorum ki, Sakaryalılar da ülkeyi batıran, yurttaşları adam yerine koymayan birisinin ipini çekmekten büyük bir zevk alacaklardır. Bu gerçeği ben Sakarya’da çok yaşamış bir insanım. Sakarya’nın faşist ve gericileri az gelirdi de ta Erzurum’dan, Yozgat’tan bizleri yıldırmak için tetikçi getirirlerdi o zamanın sağ partileri. Peki, söktü mü bütün bu gayretler? Sökmedi, aksine TSİP daha da bir güç kazandı. Bundan böyle de öyle olacağından Sakaryalılar kuşku duymasınlar.

Ha bir de Recep Tayyip Erdoğan Hopa’daki İHH’ya yönelik protesto için alandakilere şöyle seslenmiş; “İHH’ya saldırı alçakça.” Bu sözler boşuna değildir. Recep Tayyip Erdoğan’ın bu çevreler yeni dinci yandaşlarıdır. Bu dinci yandaşlar ki, gidip Hopa’ya kışkırtıcılık yapmışlar, Hopa halkı ve devrimcilerinden de hak ettikleri yanıtı almışlardır. Hepsi bundan ibarettir.

Yazıda ister istemez alanı genişlettik. Oysa benim sözünü ettiğim şey; Kılıçdaroğlu’nun sözlerine solcu gibi görünenlerin yanıt yetiştirme gayretlerine girmeleridir. Neymiş efendim, hiç böyle şey söylenirmiymiş? Söylenir efendim. Recep Tayyip Erdoğan’a oy verecekler ta dünyanın öbür tarafından gelip oy verecekler, sizler de tatilinizi ya da ne bileyim rahatınızı bozup sandığa giderek oylarınızı kullanmayacak; sonra da çıkıp bol bol Recep Tayyip Erdoğan hakkında yazıp, çizip kafamızı ütüleyeceksiniz. Sandığa gitmeyenlerin yüzdesi yüzde yirmilere varmış dayanmış. Peki, bunların içinde Recep Tayyip Erdoğan’a oy verecek kimse var mıdır bu yüzdenin içinde acaba? Yoktur, çünkü onlar dünyanın öte ucundan da gelir ve oylarını kullanırlar. Bu durumda kaybedenler genellikle kimlerdir dersiniz? Sol ve sosyalistler. Cumhurbaşkanı seçimlerinde de sonucun daha şimdiden böyle olacağı yazılıp çiziliyor. Eğer böyle olursa sonuç belli, Recep Tayyip Erdoğan Çankaya’ya çıkar oturur, sizler de bir kez daha yırtınmaya ve halkın gözünü boyamaya devam oranıza buranıza da kına yakarsınız artık.

Biz sosyalistleri merak etmeyin siz.

Çünkü bizler her koşulda çıkar ucunda hayatımızda olsa mücadele eder, asla beyaz bayrak çekmeyiz asla…