Yazan: Turgut Koçak 18 Temmuz 2020
AKP ve saray iktidarı ile birlikte sana ait senin özelin sayılabilecek, dokunulamaz ve tartışılamaz yurttaşlık hakların olduğunu sanıyorsan bilmelisin ki çok safsın çok. İktidar iktidar olmanın hesabıyla hemen her yurttaşın bilgilerine sahip durumda. Bu yüzdendir ki AKP’ye gidip kaydolmadığı halde pek çok kişi AKP’nin üyesi konumunda. Eğer yurttaşlar zahmet edip araştırırsa politika ile ilgilenmeyen yurttaşların çoğunun AKP üyesi olduğunu görecektir.
Çünkü AKP yaşamında asla AKP üyesi olmayan kimseleri bile üye yapmıştır. O zaman sormak gerekir, bir kişi AKP’ye üye olmadığı halde üyelik için gerekli olan örneğin T.C. numarası ile neden yurttaşları partiye kayıtlıymış gibi göstermek gereği duyar ki?
Bu konuda pek çok şey söylenebilir ancak bana göre AKP’nin bu yapıp ettiklerinin altında üye sayısı ilan edildiği zaman her çevrenin üzerinde psikolojik bir üstünlük sağlama isteği olduğu kadar ondan daha fazla başka nedenlere bağlıdır kesin. Çünkü AKP ve saray iktidarı ile birlikte seçimlere hile karıştırıldığına dair pek çok şaibeler söz konusu olmuş, bu şaibelerin araştırılmasına bile gerek duyulmaksızın konu kapatılmış ve AKP’nin seçimleri kazandığı kabullenilip susulmuştur. Doğal olarak bu gerçeği iyi bilen AKP seçimlerde hilenin daniskasını yapacak denli de gözü kara girişimleri olduğunu hemen hepimiz biliyoruz. Fetöcülerle hemhal olmuş AKP’nin geçmişteki seçim dümenlerini bilmeyen mi var? Aynı konuda deney kazanmış bir AKP Anayasa değişikliğini hem de YSK eliyle tam da oyların sayılacağı saatleri yakın mühürsüz oy pusulalarının ve zarflarının da geçerli olacağı kararını aldırtarak Anayasa değişikliğini kabul ettirmedi mi?
Bu olup bitenlerle ilgili AKP’nin üzerine gidilse demeyecek mi zaten benim 10 milyonun üzerinde üyem var, 20 milyona yakın oy alamayacak mıyım? İşte bu yüzden AKP’nin naylon üye sayısı var olan üyelerinin en az yarısı kadardır.
Yurttaşların telefonlarını bir iktidarın ele geçirmesi zor değildir. Kaldı ki bazı telefon şebekeleri zaten iktidarın güdümünde olduğu için AKP’ye niye telefon numaralarını vermesin ki? Hem bizler verdiğini düşünsek bile kanıtlayabilir miyiz? Ben dahil, sayısız yurttaşa İstanbul AKP il örgütünden İl Başkanı Bayram Şenocak imzası ile niye Sayın üyemiz diye mesaj gönderilir ki? Sonra AKPARTİ adıyla ve Recep Tayyip Erdoğan imzası ile Sayın Üyemiz diye gönderilen mesajın ne anlamı vardır?
Bizler AKP üyesi miyiz? Ben ki Türkiye Sosyalist İşçi Partisi’nin Genel Başkanı’yım bu tür mesajlar hangi akla hizmet gönderilen mesajlardır? Bizler ki AKP gibi bir yapıyla ölsek bile ne yolumuz kesişir ne de böyle bir yapıya hayırhak bakarız. Şimdi soruyorum; Sayın Vatandaşımız dense haydi neyse bunun bile kabul edilecek bir yanın yoktur ama bizlere gönderilen mesajda Sayın Üyemiz diye seslenilmektedir?
Sayısız yurttaşa da içi boş mesajlar sürekli olarak gönderilip durmaktadır. Belki ilk olacaktır ama bana benzer mesajlar gönderilmeye devam edilirse kesinlikle hem AKP’den hem de mesajın altında imzası olan zattan kesinlikle davacı olacağım. Benzer pek çok yurttaşa da aynı şeyi önermekteyim. Çünkü kimse bizlere irademiz dışında başka bir sıfatla seslenemez, kendilerindenmişiz gibi mesaj dahil çekemez.
Evet, yaratılmak istenen ortamın ne olduğunu iyi biliyoruz. AKP’nin üyelik anlayışından tutun da başkalarının asla dokunulamaz, devredilemez hakları olduğunu hiç aklından geçirmediğini de iyi biliyoruz. Dolayısı ile kimse bu ülkede bilinçli ya da değil hiçbir yurttaşı kendi politikalarına ve yaratmak istediği havaya ortak edemez.
Bizler ömrümüzce adamsendeci insanlar olmadık, bundan sonra da olacak değiliz. Kim hangi sıfatı taşırsa taşısın, hangi gücü arkasında bulundurduğuna inanırsa inansın ne bizlerin telefon numaralarını kullanıp kendi çıkarları için ne kullanabilir ne de asla taşımadığımız ve de taşımamızın gökyüzü yeryüzüne inse olanak dahilinde olmadığı halde bizlere üyemiz diye seslenemez, seslenmemelidir.
Evet, sizde her türlü oyun var biliriz. Kayserililer için söylenmiş söz örneğinde olduğu gibi eşeği boyayıp sahibine satmak girişiminde bulunmayın.
Huyunuzu biliriz, suyunuzun da farkındayız ama yeter anladınız mı yeter!