BU NE AYMAZLIK!

Yazan: Turgut Koçak 18 Ağustos 2015

Recep Tayyip Erdoğan bir başka dünyada yaşıyor, Ahmet Davutoğlu başka bir dünyada. Trabzon’da yaşamını yitiren komiserin cenaze töreninde Erdoğan’ın söyledikleri büyük tepki çekti. Beşir Atalay Kırıkkale’ye gidemedi bile. Yalçın Akdoğan ise büyük bir tepki gördü ve protestolar arasında tören alanını terk etmek zorunda kaldı. Siirt’te görev yaparken PKK saldırısı sonrası yaşamını yitiren astsubay’ın annesi Elif Hanım ise şu sözleri söylemekten çekinmedi:

“Yazıklar olsun böyle Cumhurbaşkanı’na da böyle Başbakan’a da! Kendi çocuklarını göndersinler askere.”

Son 1 ay içinde yaşamını yitiren asker ve güvenlik görevlilerinin sayısı 43. Her gün yeni ölümler ve olaylarla da karşılaşmamızın önü alınamıyor. İşbaşında meşruluğu olmayan bir AKP hükümeti var. İktidardan düşmüş ama ülkenin yazgısını belirleyen kararlar almaktan çekinmiyor. TBMM tatilde, Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan muktedirse bambaşka havalara girmiş bulunuyor. Ona göre sistem fiilen değişmiş.

Bunun sadece yasal kılıfına uydurulması kalmış. Fiilen değişmiş olduğunun anayasal dayanağı yok ama güce dayalı bir değişiklik söz konusu. Yani sizin anlayacağınız Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı yetilerini kullanmayı elinin tersiyle bir kenara itmiş, kendi uydurduğu ve güce dayalı olarak kullanacağını açıkça söylediği başkanlık yetkilerini kullanmaya başlamış.

Hukukçulara bakılırsa bu fiili durum; doğrudan Anayasa ihlalidir ve de suçtur. Bu yüzden de Recep Tayyip Erdoğan artık demokrasi sınırları içinde konuşulacak birisi değildir. İşi daha da ileri götürüp Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Vatan hainliği’nden yargılanması gerektiğini söyleyenler bile var.

Eleştirilerin aksine az sayıda da olsa Recep Tayyip Erdoğan’ı savunanlarda yok değil. Örneğin dün gece CNN’de ‘Akıl Çemberi’ adlı programda tartışmacılardan Genel Başkanı İhsan Aktaş şu yanıtı veriyor. Ülkenin entelektüel kişilerinde Recep Tayyip Erdoğan takıntısı var. Yani demek istiyor ki, bütün bu eleştirilerin bir anlamı yok. Eğer Recep Tayyip Erdoğan’a eleştiri yöneltenlerin takıntıları olmasa her şey yolunda. İnsan diyecek bir şey bulamıyor. Onca köşeye sıkışmışlık altında bile Recep Tayyipgilleri savunmak için göbek çatlatanlar var ya yuh olsun onlara…

Bildiğiniz gibi Recep Tayyip Erdoğan yasal olarak da başkan olmak istediği için 7 Haziran seçimlerinde alanlara çıkarak AKP’ye 400 milletvekili istedi. Baktı, gördü alanlarda isteğine uygun hava yok, bu sayıyı önce 330’a sonra 275’in üstünde bir sayıya kadar indirdi. Ne var ki çabası boşa gitti halk Recep Tayyip Erdoğan’ı başkan olarak görmek istemediği gibi AKP’yi de iktidar olarak görmek istemediği için AKP’ye gerekli oyu vermedi. Koşullar tabiki de koalisyonu göstermesine karşın, AKP koalisyon kurmamak için her yolu denedi. Bir de yenilenecek seçimlerde oyunu arttırmak için savaş ilan etti. Artık, çözüm rafa kaldırılmıştı. 1 ay içinde yaşadıklarımız ortadadır. Ülke neredeyse bir içsavaşın öngününe getirilip bırakılmıştır. Dün Alanya’da sokağa çıkan bin kişilik grubun gösterisinin bir adım ötesi tehlikenin boyutlarını göstermesi açısından ders alınacak bir örnektir.

Ülke hızla çatışma ortamına sürüklenmekte, bu havada sert politikalar izleyerek AKP seçimi kazanacağını hesap etmektedir. Yani sözün özü seçim güvenliğini bile sağlaması olası görünmeyen bir iktidarın gölgesinde ülkemizde seçimler yenilenmek istenmekte böylece de Recep Tayyip Erdoğan tahtın tartışılmaz adamı olarak halkımıza kabul ettirilmek istenmektedir.

Evet, bunlar aymazdır.

Evet, bunlar ülkemizde yaşanan olayların boyutunu doğru olarak okuyamamakta, ülkeyi içine düşürdükleri konumu kendi çıkarları için kullanmak istemektedirler.

ANCAK BU BÖYLE GİTMEZ

RECEP TAYYİP ERDOĞAN DİKTATÖRLÜĞÜ DEVAM ETMEZ!