BU KEZ TÜM TÜRKİYE SICAK

Yazan: Turgut Koçak 1 Haziran 2013

Dün yazdık AKP iktidarı her konuda sınır tanımıyor. Ne bu iktidarın Amerikancılığının eline kimse su dökebilir ne de bir zulüm iktidarına dönüşmesinin. Dünkü olaylar gösterdi ki, AKP iktidarı ile birlikte Türkiye adım adım polis devletine dönüştürülmüş bulunmaktadır. Gezi Parkı ile ilgili başlayan protestolar elbette ki burada kalmayacak AKP iktidarı önümüzdeki günlerde tüm Türkiye’de sıcak günler yaşayacaktır. Bize göre AKP iktidarının ne meclisteki milletvekili sayısı önemlidir ne de onun dış güçlerce desteklenmesi. Bu iktidarın polisleri doğrudan öldürmeye yönelik şiddet kullanmaktadır. Bu yüzden de şu ana kadar üç olarak söylenen ölü sayısı bile tam olarak bilinmemektedir. Artık yaralıları saymaya bile gerek yoktur. Dün İstanbul’un sokaklarını cehenneme döndüren bu iktidarın hiç kuşkunuz olmasın ki cehennemi de uzak değildir. Şiddet salt İstanbul’da da uygulanmamıştır. Dünkü Ankara protestosu da polisin akıl almaz bir şiddetiyle karşılaşmış polisin attığı gazlar sonucu pek çok yaralananlar olmuştur. Ankara’da yaralananlar arasında tiyatro sanatçısı Leyla Okay’da vardır. Polisin attığı gaz bombasının Leyla Okay’ın kafasına isabet etmesi ile yaralanmış, beyin kanaması tanısı ile acil servise alınmıştır. Aynı gösteride TSİP/SGB’li bir gençte atılan gaz bombası sonrası ayağından yaralanarak arkadaşlarının yardımı ile olay yerinden uzaklaştırılmıştır. Ankara’nın pek çok semtinde olaylar neredeyse sabaha kadar devam etmiştir. Ayrıca gösteriler bugün de devam edecektir. İzmir’de de durum aynıdır. Antalya’da da Eskişehir’de de. Nihayet bugün için eylemler tüm Türkiye il ve ilçelerinde de devam edecektir.

İstanbul’daki yaşananları gördükten sonra bu iktidarla ilgili şöyleydi, böyleydi gibisinden analizler yapma dönemi bitmiştir. İstanbul’da ayağa kalkanlar göstermiştir ki, artık halk ayağa kalkmakta, Recep Tayyip Erdoğan’a kökünü, kömçeğini de al git demektedir. Dün İstanbul’da caminin duvarına yazılan yazılar da gerçekten çok ama çok anlamlıdır. “Tayyip cami duvarına işedi” yazısı verdiği anlam bakımından dikkate alınacak bir iletidir. İstanbul’un her sokağını cehenneme çeviren AKP iktidarı sanıyor ki, bu baskı ve zulmü ile halkı sindirir ve iktidarını da devam ettirir. AKP iktidarı için gerçekten de çanlar çalmakta, gidiş yolunda kamyonlarının freni patladığı için herkese ve her yere toslamayı sürdürmektedir.

Bu olaylara karşın başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bütün AKP ileri gelenleri dillerini yutmuş gibi seslerini çıkarmayıp polisin olayları bastıracağını beklemektedir. İçişleri Bakanı Muammer Güler bile ancak bu olaylarla ilgili “provakatör grupların işi” demekle yetinerek sadece polisin orantısız güç kullanıp kullanmadığını araştıracaklarını söylemekle yetinmiştir. Bugünkü yazımı çok uzatmayacağım. Buradan ilan ediyorum; AKP iktidarının işi bitmiştir. Son yaşadıklarımız bu iktidarın tepetaklak gittiğinin en güzel göstergesidir. Batı’nın yayın organlarında konu “Türk Baharı” olarak verilmektedir. Hiç kimse unutmasın ki, halkımızın ayağa kalkışı ile “Arap Baharı” ilişkilendirilmek istenmektedir. Gerçek o ki, bu yaşananların hiç ama hiç “Arap Baharı” ile ilişkisi yoktur. “Arap Baharı” olarak yaşananlar pek çok Arap ülkesinde süreç, BOP’un amaçları doğrultusunda gelişmiştir. Ancak Türkiye’deki süreç hiç ama hiç Arap ülkelerindeki sürece benzemeyecektir. AKP yıkılacak, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm yolunda dikkate değer mevziler elde edilecektir.

Gelelim Türkiye’deki uşak konumundaki medyaya. İstanbul’da ve Türkiye’de yaşananlar bütün dünyada en önemli haber olarak verilirken sözünü ettiğimiz medya fındık fıstık satmaya ve evlendirme pazarlarını sürdürmeye, yılışık, yapışık programlarla sanki her taraf güllük gülistanlıkmış gibi göstermeye devam etmektedir. Bu konuyu da açıklığa kavuşturalım. Bu yalaka ve kimliksiz medya da öfkemizden nasibini alacaklar, uşaklık ettikleriyle birlikte yerlerinden sökülüp çöp sepetine atılacaklardır. Bütün bunlara karşın, Ulusal Kanal’ı ve Halk TV’yi ayrı tutmak gerekiyor. Çünkü bu iki kanal yaşananları halktan gizleyenlerin tersine bütün zorluklara karşın halka duyurmaya devam etmektedirler.

İstanbullular, Ankaralılar, İzmirliler, Eskişehirliler, Antalyalılar, Adanalılar, Bursalılar, Mersinliler, Hataylılar, Diyarbakırlılar, Vanlılar, Edirneliler, Trabzonlular, Rizeliler, Manisalılar, muğlalılar, Kocaelililer, Çorumlular, Amasyalılar, Kayserililer, Niğdeliler, Gaziantepliler, Mardinliler, Sinoplular, Samsunlular, Giresunlular, Ordulular, Tekirdağlılar, Kırklarelililer, Bolulular, Sivaslılar, Erzurumlular, Erzincanlılar ve öteki tüm kentlerimiz, ilçe ve köylerimiz bu iktidara yeter demenin zamanı gelmiştir.

Öfkeni büyült.

İşbirlikçi Recep Tayyip Erdoğan iktidarının varlığına son vermek için Nâzım Hikmetin şiirinde yazdığı gibi ‘KAHREDEN Kİ ONLARDIR’ ol ve bitsin bu karanlık, bitsin bu AKP faşizmi…