BU GÜNDEMLE

Yazan: Turgut Koçak 19 Mayıs 2021

Türkiye’de gündem ne kadar da hızlı akıyor. Öyle ki gündemi yakalamak için Etiyopya’dan uzun koşu atleti getirsek yine de zor ulaşırız gibi gözüküyor. Çünkü ülkemiz tam anlamıyla bir tüketim toplumu haline getirilmiş. Eh tabi bütün bunlar yapılırken de akıllara durgunluk verecek bir şeylerin yaşanıyor olması gerekli ki kimse herhangi bir konuyu etraflıca tartışıp konuşamasın. Yeni bir gündemle ortalık allak bullak olsun ki bir öncesi belleğimizden silinip gitsin. Bir düşünün tam Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın bakanlığına kendi şirketinden aldığı dezenfektanı konuşacağız ama ne mümkün bir yenisi bu gündemi silip süpürüp bir kıyıya atıyor ki üzerine gidilmesi ne mümkün.

Film kareleri o kadar hızlı ki bir görüntü silinmeden yenisiyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Öyle ya Turizm bakanımız neyin necisi ona da bir klip çekmek gerekmez mi? Bir de bakıyorsunuz ki öyle bir klip çekilmiş ki sanırsınız bu ülkenin yediden yetmişe hepsi köle hepsinin ruhları köleleştirilip işleri bitirilmiş. Ülkemize turist gelecek diye insanlarımız her denileni yapan birer tasmalı köpeğe dönüştürülmüş. Üstelik de hem aşılı hem de zararsız. Bu durumda geriye ne kalıyor? Turistlerin ülkemize getirilmesi ve alabildikleri kadar hizmet alırken bir yandan da beylerin beyefendilerin yani bakan beylerin kasaları paralarla dolsun. Karpuzdu, karpuzun içinde çıkan çocuktu derken bizler bu ülkede yaşayıp yaşamadığımızdan bile emin olamıyoruz artık.

Elde olur da bizde neden olmasın? ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ dizisinden öğreniyoruz meğer yeraltı dünyası nelere kadirmiş nelere. Beyaz kadın ticaretinden Uyuşturucu kaçakçılığına yol veren trafiğe hatta bırakalım transit geçilmesini merkezine dönüştürülmesine kadar oradan da iyi mafya kötü mafyaya kadar bir sürü tiplerle kapı komşu olup çıkıyoruz. Bunların içlerinde vatan kurtaranları mı ararsın, hain politikacıların kulaklarını çekeni mi var oğlu var vesselam. Bir zamanlar anımsıyor musunuz böyle bir filmin seyri için o dönemin başbakanı bile sinemaya gidip izlemişti de basın kamuoyuna olayı halk adamı böyle olur cinsinden sunmuştu bildiniz mi? Hadi sizi gündemin bu kadar hızlı değiştiği bir zamanda yormayalım filmin adını söyleyelim olsun bitsin ‘Kurtlar Vadisi’!..

Vallahi ne diyeyim; kır atın yanında duran ya huyunda ya suyundan bir şeyler kapıyor gördüğünüz gibi. Bizler buraya kolay gelmedik. Bizlere söylenen yalanlar yüzünden kafamız gitti. Her söylenene inanır olduk. Aşı konusunda halka söylenenler bir türlü doğru çıkmıyor fakat hastaneler zinciri sahibi bakanımız sağ olsun bizi hemen yeni bir tarihe inandırıveriyor. Bizler de bugün yarın olmadı bir başka yarın diye bekleşip duruyoruz. Yeminle diyorum bir meleşip durmadığımız kaldı geriye, bu nasıl iş?

Şu 18 günlük kapanma ile de haklı olarak az dalga geçmedik. Tam kapanma derken tam kapanmamaya dönüştürüldü iş. Yöneticilerimiz her şeyi öyle inceden inceye düşünmüş taşınmışlar ki kim sokağa çıkar kim çıkamaz belirlenmiş. Çıkacakların sayısı da yüzde 70’lerde. Böyle olunca da haklı olarak herkes kapanmayı kapanmama anlamış ve atmış kendisini dışarı. Otobüsler de tam dolu, sokaklar da. 1 ekmeği poşetine koyan alışverişten geliyor. Olmadı bir sürü görevli kağıdı uydurulmuş. Dedik ya her şey inceden inceye hesap edilmiş market ne satılacağı ne satılamayacağına varıncaya kadar bizim yerimize büyüklerimiz akıl etmişler. Sonra vaazcısı, imamı, cumacısı, Kur’an kursçusu, kanaat önderi, şeyhi, şıhı da dışarda ama bir kişinin canı kızarmış tavuk çekti diye polisler ona basmışlar cezayı. Özeti işler rayından çıkmış.

Yeni video savaşlarının arkasından bir yetkili her türlü soruşturma yapılması emri vermiş. Vermiş vermemiş derken aklımız iyice karıştı. Karıştı çünkü savcıların soruşturma açıp açamayacakları konusunda ikircikliğe düştük. Birileri şimdi babayiğit savcı çıkar mı çıkmaz mının arkasına düşmüş dur bakalım ne olacağının düşleriyle yazıp çiziyor fakat ülkede hukukun kalmadığını birçokları unutmuş gibi. Savcısı, yargıcı da emir kulu olmuş ki tıpa mıpa denilip duruyor.

Bizim söylediklerimiz daha buzdağının görünen kısmı. Görünmeyenini de bilginizi yoklayıp siz ortaya çıkarın. Babayiğit falan aramayı da bırakın.

Sonra efendim bekleyin Resmi gazetede bu gecenin şansına ne düşecek ne gibi bir kararname yayınlanacak ona bakın ve kimsenin yanına olup bitenlerin bırakılmayacağına kendinizi inandırın ki başkalarını da inandırabilin. Günü geldiğinde de devrisabık yaratmayalım şaşkınlığı ile bir sürmede siz çekmeye kalkmayın. Kalmayın ki inandırıcılığınız olsun, halk sizin bir şeyler yapabileceğin inansın.

Sosyalistlere gelince onlara inanıyorlar inanıyorlar da onlara da sizin de gücünüz yok kazanamazsınız ki diyorlar. Her şeye bir kulp bulmayı becerenler niyeyse bir tek zihniyetlerini değiştirmek akıllarına gelmiyor.

Ne yapacaksınız? Yalan yeline bağırlarını vermişler uyuyup duruyorlar işte…