BU ÇİÇEK BİZDEN DEĞİL SAKIN SU VERME…

Yazan: Turgut Koçak 7 Mart 2021

İktidar toplumla adeta dalga geçiyor. “İnsan Hakları Eylem Planı” diye bir şey çıkardı şimdi de onu tartışıyoruz. Oysa iktidar ne derse desin duymamalı ve biz iktidara gelince neler yapacağımızı anlatmalıyız ama bir türlü bunu yapamıyoruz. İktidarın söylediklerine takılp kalıyor, tam tartışırken bir de bakıyoruz ki meğer iktidar bizimle dalgasını geçmiş. Eğer öyle olmasaydı Recep Tayyip Erdoğan niye çiçeğe su verilecek dikenine verilmeyecek yönünde neden hemen bir açıklama gereği duyacaktı değil mi?

Kendileri ünlü ünlü sıfatlar almış olan kimseler ortalığa dökülmüş bu plana vallahi de bizde imza atarız diye ha babam ortalığı velveleye verenler var. Bu çevreler dün ne yapmışlarsa ve de ülkenin başına ne biçim belalar sarmışlarsa yine aynı oyunu oynuyorlar. Biz böylelerine ne diyebiliriz ki, Atın gitsin imzanızı desek bunları gaileye almaktansa desek daha iyi olacaktır kesin.

Geçerken Türkiye Barolar Birliği’nin tepesine çökmüş olan Metin Feyzioğlu’ndan da söz etmeden olmayacaktır. Birçokları gibi o da ayarlarına döndü ve ordan, burdan kopup gelenlerle birlikte daha güvenli sularda kulaç atmanın daha iyi olacağı sonucuna vardılar ki tümünün adına Feyzioğlu’ndan duyduğumuz sözler herkese yetti de arttı bile. Ne diyor Metin Feyzioğlu; “Yıldızlara ulaşmamızı sağlayacak bir eylem planı!” Doğrudur, bu yoksul halk on yıllardır siz ve sizin gibiler tarafından uyutulup kandırılmaktadır. Sizlerin hizmeti ise her niyeyse dün olduğu gibi bugün de hem emperyalist güçlerin hem de onların yerli işbirlikçilerinin yararınadır ama yine de bir türlü ortalıktan silinmiyorsunuz. Bugün bir kez daha size gereksinim duyulduğunun kokusunu almış olmalısınız ki girdiğiniz fare deliklerinden birer ikişer başlarınızı uzatmaya başladınız.

Yani bir kez daha AKP ve saray iktidarı bunları anımsamış ve insan haklarından söz eder olmuşsa babasının hayrına değildir. Çünkü bu konular 9-11 Mart arası Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi AİHM’nin mahkemesinin kararlarının uygulanılıp uygulanmadığını da görüşecek. Madem öyle Türkiye bu konuda ne kadar göz boyayabilirse o kadar iyi olacaktır. Bu nedenledir ki bugün “İnsan Haklar Eylem Planı” diye bir şey salt içeriyi kandırmaya yönelik değil aynı zamanda da dışarının da kandırılmasına yönelik bir çıkıştır o kadar. Yoksa iki de bir bayat pilav ısıtılıp ısıtılıp niye önümüze getirilsin ki? Zaten AKP ve saray iktidarının yol haritası da bu kadar belliyken değil mi?

“Her çiçeğe su vermeyeceğiz, dikenleri ayıracağız” demek ne demek? Buradan ne anlaşıyor? Özetle söylersen yine değişen bir şey yok. İktidara muhalefet edenlere yine günü gösterilecek yine onların tepesinde iktidarın kılıcı sallanacak demektir. Bu anlayışta olanların insan haklarıyla bir ilintileri olabilir mi? Bizce olamaz. Öyleyse yapılmak istenen şey içerde özellikle de dışarda doğabilecek pürüzleri kaldırmaktan ibarettir o kadar…

Ne yazık ki bugün özellikle de mecliste bulunan muhalefet bu işi ciddiye almakta hatta konuyu tartışılır bulduklarını bile dile getiren bir tutum sergilemektedirler. Oysa bu gerçekler ışığında konu ele alınırsa iktidarın bu tür oyalamalarıyla hiç mi hiç ilgilenilmediğini göstermek en iyisidir de niyeyse muhalefet her fırsatta bunların tuzağına düşmekten yine de yakasını kurtaramamaktadır.

Sonuç ne zaman bu konuları alsak aynı kapıya çıkmaktadır. Çıkan kapı ise milliyetçiliğin ve liberalizmin bataklığıdır.

Bu bataklıkta oyun oynayanlar için kandır, kazan ön plandadır ama artık bu oyunların da kitleler tarafından içyüzünün yavaş da olsa anlaşıldığı unutulmamalı gönderilmesi gerekenler bir yolu bulunup iktidardan bir an önce gönderilmelidir.