Yazan: Turgut Koçak 26 Ekim 2020
Her şey ne kadar da açık değil mi? Bolivya’daki seçim sonuçlarının Elon Musk’un beklediği gibi gitmemesi sonrasında sizce neler olmuştur biliyor muyuz? O Elon Musk ki kendisine yönelik bir şeyler yazan birisine; “Dilediğimize darbe yaparız! Alışın buna” demişti.
Bolivya’daki aşırı sağcı, dinci ve aynı zamanda da Amerikan uşağı konumundaki kimseler darbe gerçekleştirince Bolivya’nın lityumuna konacağını hesap ettiği için Elon Musk amacını gizlemeden saklamadan açıkça ifade ederek kimilerini şaşırtmıştı biliyoruz.
Seçimleri Evo Morales’in partisi kazanınca işin rengi değişti. Olan olmuş, bir kez daha ABD’nin darbecileri aradan bir yıl bile geçmeden yapılan seçimlerde yenilgiye uğratılıp bir ölçüde de olsa işleri bitirilmişti.
Yine ilgilenenlerin iyi bildiği gibi Bolivya’da 2005 yılından sonra yükselişe geçen Evo Morales’in partisi Sosyalizme Doğru Hareket (MAS) özellikle nüfusun yüzde 60’ını oluşturan yoksul yerli halkı örgütlemiş ve reformcu bir çizgi izleyerek yoksullara yönelik sosyal programlar, sendikaları güçlendirme ve toprak reformu da gerçekleştirerek önemli sayılabilecek adımlar atmıştı. 2009 yılında ise bir anayasa hazırlanmış bu anayasa ise liberal dünyanın bile övgüsünü çekmişti. Ancak bütün reformcu çizgilerin ortak yazgısında olduğu gibi oligarşik yapıya dokunmayan Morales, Rusya ve Çin ile Bolivya’nın ekonomisine yarar getirecek anlaşmalar da yaptığı için bedel ödemekle karşı karşıya gelmesi gecikmedi.
2019 yılınca sağcı ve dinci oligarşi, ABD ve Batı medyasının açık desteği ile Morales’i devirdi. Morales 20 Ekim 2019’da seçimi kazanmasına karşın ABD’nin bölgede işini kolaylaştıran Amerikan Devletleri Topluluğu’nun (OAS) oyunlarıyla ülkede karışıklıklar örgütlendi ve sokağa çıkan paramiliter güçler ülkede terör estirmeye başladılar. Tehdide ordunun da katılmasıyla kan döküleceğini düşünen Evo Morales istifa edip Şili’de sürgüne razı oldu. Artık ülke ırkçı ve faşist söylemleri olan iktidara Tanrı ve İncil adına el koyduğunu açıklayan Senato’nun kadın başkan vekili Jeanine Anez’e ve kurduğu ‘geçici hükümete’ kaldı.
İşte bu cunta ülkenin onca başarılarını bir yıl içinde kasıp kavurup yok etti. Morales üzerinden kampanyalar yapıldı, MAS’ın kapatılma girişimleri zar zor mahkemeden döndü. Cunta virüs salgınını da bahane ederek 3 kez seçimleri erteledi. Beyaz çetelerse MAS’ın en büyük destekçileri olan yerlilere ‘sizi öldüreceğiz” diyerek saldırdı. Bu arada darbeciler CHE’yi öldürenlere memnuniyetlerini sunmayı da ihmal etmedi. MAS’ın tabanına yönelik onca zulmü ise ne yazık ki Batı görmezden geldi.
18 Ekim tarihinde yapılan seçimleri bir kez daha MAS kazandı ve destek bulamayan Anez ise adaylığını bile çekmek zorunda kaldı. Böylece Geçmişin Maliye Bakanı Luis Arce, başkan yardımcısı David Choquehuanca yüzde 55.1 oranında oy alarak açık bir farkla kazandılar. Onca eziyet görmüş olan MAS yanlıları seçimleri kazanarak hemen ülkenin her yerinde öne geçtiler. Geçmişte Morales’in rakibi ABD ve liberallerin desteklediği aday Carlos Mesa ise Luis Arce karşısında oyların yüzde 28,8’in ancak aldı. Santa Cruz eyaletinin en zengini Luis Fernando Camache’nin ise oyları yüzde 14’te kaldı.
Peki, bu yenilgiyi hazırlayan neden ne idi?
Cunta istediği bir baskıyı uygulayamadğı gibi kurumları ve parlamentoyu da feshedemedi, MAS’ı kapatamadı.
Morales dönemi sağlık reformu çöpe atılınca virüs salgını da ortalığı kasıp kavurdu ülkede sağlık faciaları yaşandı.
Bolivya sağı MAS’ın karşısına birlikte çıkamadı.
Sağ hile yapmaya cesaret edemedi.
Morales döneminin ekonomik başarıları iyi hesap edilemediğinden. Toplumdaki memnuniyetsizlerin daha fazla tepki gösterebilecekleri düşünülmedi.
Durum bu olunca da Bolivya’da sağcı, dinci ve ABD yanlısı oligarşik güçler hak ettikleri bir yenilgiyi böylece tatmış oldular.
Sonuçta ABD, Venezuela’daki gibi Bolivya’da da yenilgiyi tatmış oldu. Darbeciler yenildiler tamam da tümden ortadan da kaybolup gidecekleri de düşünülmemeli. Bu nedenle de bazı terör eylemlerine fırsat verilmemeli, Ordu ve polis gücü yeniden oluşturulmalı, Neoliberal anlayışların ekonomiye getirdiği çöküşü de göz önüne alarak ekonomi yenibaştan inşa edilmeli, medya üzerinde durularak bir kısım medyanın kışkırtıcılığına izin verilmemeli,
Amerikan yanlısı bütün yapılar olabildiğince temizlenmeli ve girişecekleri her eylem etkisiz bırakılarak önü kesilmelidir.
Ve nihayetinde Bolivya solu, reformla kendisinin sınırlamamalı daha radikal adımlar atarak sağın elini ayağını bağlamalıdır.
Gerçi şu anki ortamda sözünü ettiğimiz sağcı, dinci ve Amerikancı kesimler yeni bir darbe yapmaları için ortamları büyük ölçüde kalmasa da darbe yapabilecekleri bu kez bir önceki darbelerinde başarısız olmalarının dersini de alarak gelecekleri için bu yöndeki hiçbir kalkışmaya da izin vermeyecek şekilde iktidarın bir hazırlık içinde olması gerektiği asla gözlerden ırak tutulmamalıdır.