BİZİM MAHALLE

Yazan: Turgut Koçak 30 Mart 2020

Kapitalizmle ilgili ne olursa olsun bizden kimse olumlama anlamında tek bir sözcük dahi duymayacaktır.

Bugüne kadar kapitalist öğretinin savunucuları sömürülerinin sürgit devam etmesi için neler uydurmuşlardır neler. Bu uyduruk şeylerin peşine bizim mahalleden de yani soldan da düşenler olmamış değildir. Bilimin ve teknolojinin akıl almaz bir hızla yaşamımıza girmesi bile gelecekte kimsenin sosyalist iktidarlar kurulması için arayışa ve mücadeleye girmemesini gerektiren yeni bir durum olarak piyasaya sürülmesi ancak ve ancak bilim ve teknolojiyi yeterince kavramamış fakat uzaktan buraya hayran hayran bakanların aklını çelse de her fırsatta görülmüştür ki kapitalizm hem kendisini var etmek hem de dokunulamaz oluşunu ilan etmek için kullanmıştır bütün bunları.

Öz itibari ile sürü yerine konulan milyonların nasıl sömürüleceği ile ilgili kapitalizmin laboratuarlarında daha bizim bilmediğimiz neler söylenmiş neler dile getirilmiştir kestirmek bile zordur.

Örneğin günümüzde üretimin robotlarla yapılır hale gelmiş olmasını bile kapitalist sistemi savunanlardan çok solda yer aldığını düşündüğümüz kimseler konuşup yazarak bizim mahallede gedikler açılmasına yönelik söylemediklerini bırakmamışlardır. Örneğin robotlarla binlikte işçi ve emekçi sınıf ve tabakaların ortadan kalkacağı yönünde üretilen düşünceler kapitalizmin insanlık düşmanı saldırıları karşısında nasıl bir konum almamız gerektiği üzerinden değil de daha çok sosyalist öğretiyi savunacak ve bunun için mücadele edecek sınıfların da olmadığı savından kalkılarak bir nevi yazgıya teslim olma hali savunulup bizim mahallede kapitalizm adına karmaşa çıkarılmaya çalışılmıştır.

Şu anın, deneme ve sınamalarını kapitalist sistem çektiği ve çektirdiği pek çok piyasa filmleri ile dikkat edilirse çok daha önceden provasını bile yapmıştır. O sahneleri tek tek incelediğimizde görürüz ki ortaya çıkan yüksek felaketler karşısında sizin insan dediğiniz şey nedir, neyin nesidir bastıra bastıra anlatılmaya çalışılmıştır. Bugünkü korona virüse benzer sahneler bile diyebiliriz ki neredeyse an an kurgulanarak sanki bugünkü durum anlatılmıştır. Şimdi siz sanıyor musunuz ki kapitalizm, bu tür konuları laf olsun torba dolsun kabilinden kurgulayıp milyonlarca insana seyrettirmiştir? Bu tür filmlerle ufku açılan ne çok insan vardır dünya da biliyor musunuz? Bu insanların her birisinin öngörüleri ile çalkalanmaktadır ortalık. Kimi televizyon kanalları bile böylesi tevatürlere ekranlarını açıp bize izlettirmiyorlar mı? Bu tür tevatürleri yapanların birçoğu da sanki hâlâ bizim mahallenin adamları gibi kendilerini sunmuyorlar mı?

Kötü olan nedir biliyor musunuz, bizim mahalleden olup bitenlere aklı kıt yeten pek çok kimsenin de katılıyor olması. Bu korona virüs çıktı ya herkes bizim mahallenin bilgini sanır oldu kendisini. Bazıları öyle uçtu öyle uçtu ki sosyalizmin bile bu virüsten sonra insanlığın yaşamına gireceğini sanmakla kalmadılar açık açık konuşmaya bile başladılar. Bu tür tevatürlerle önünü görmeye çalışanlar niyeyse bir kez olsun kapitalist dünyanın bugüne gelinceye kadar sayısız deneme ve sınamayı niye önceden yaşanmış gibi yaşamımıza soktukları bile akıl edilip düşünülmedi. Sonuçta bütün dünyada alışık olmadığımız görüntülerle yüz yüze kaldık. Bu görüntülerden hem ürküp korkanlarımız oldu hem de macera yanları depreşenler. Korkup ürkenleri şimdilik bir yana bırakırsak macera yanları ağır basanların yolundan yürümek gibi bir seçimimiz de olamaz. Çünkü bunların akılları havada olduğu için ne bir dengeyi gözetecek durumları söz konusu ne de üst düzeyde teknolojiyle kapitalizmin savaşçılarını alt etmeleri olası.

Görülen gerçeklik şudur: Kapitalizm, sürekli olarak kendisini var etme ve egemenliğini sürdürme öyküsünün baş aktördür. Bu yüzden de korona virüsten sonra da topluma sunulacak olan şey yine sömürü toplumu, yine hak ve özgürlüklerin hiçe sayıldığı modern kölelikten öte bir şey değildir. Birilerinin yani bizim mahallemizin karşıtlarında akıl böyle işlediğine göre bizim aklımızın da tevatürlerle değil de bunları nasıl alt ederiz üzerinden çalışması ve ortaya çıkardığımız yol ve yöntemlerle yürümemiz gerekmektedir. Geçmişten biriktirdiğimiz şeyler öyle azımsanacak, yüz çevrilecek şeyler olmamakla birlikte yeterli de görülemez. Yani her yeni durum karşısında geçmişte günü gelince kullanırız diye düşündüğümüz neyimiz varsa hesap dışı değildir ancak egemen güçleri alt edecek silahlar niteliğinde de olmayabilir. İşte bu yüzden oturup düşünmeli, kapitalizmin yenilgiye uğratılması için onlar nasıl sahada tatbikatlar yapıyorlarsa bizler de yapmalı ve onları yenilgiye uğratacak yolu da gücü de kendimizde bulmalıyız. Yoksa bu korona virüs olayını bile ağzımız bir karış açık şaşkın şaşkın izlemekten başka bir şey yapamayız.

Bu yüzden de bu korona virüs olayından sonra bile morali bozulanlara, umarsızlık içinde çırpınanlara yol gösterici olup sosyalist saflara çekidüzen vermez isek durup bekleme ve dur bakalım ne olacak demekten başka herhangi bir şey de yapamayız.

Sonuçta kapitalizmi savunanlar hangi sınıf ve katmanları hedef almış ve onların ölümünü bile bir senaryoya sığdıracak kadar ileri gitmişlerse bizler de onların saldırı silahı ile ortaya koydukları Azrail silahını alt etmeli ve hükmetmelerine ve hükümlerine son vermeliyiz derim, o kadar…