BİTİK BİR İKTİDARIN SON ÇIRPINIŞLARI

Yazan: Turgut Koçak 2 Mayıs 2021

AKP ve saray iktidarı 18 gün ülke nüfusunun yarısını içeri kilitlerken diğer yarısı da gerekli gereksiz sokaklarda ama bunlara sorarsanız bu salgın dolayısı ile alınan tedbir anlamına gelmektedir. Oysa bu tedbirlerin göreceksiniz ya hiçbir yararı olmayacak ya da yapılan iş ürkütülen kurbağayı değmeyecek. Ancak alınan tedbirlerin içinde yeme içme yerlerinin paket dışında kapalı olması ve de içki satılan yerlere yasağın getirilmesi ise ayrı bir çıkışsızlık olarak önümüze konulmuş bulunuyor. Bizce atılan bu adım iktidarın diyebiliriz ki bir din devleti provası. Muhalefet ise iki nedene bağlı olarak suskun. Birincisi aman bize dinsiz demesinler korkusu diğeri de iktidarın içki içmeyi savunuyorlar saldırısı olarak karşımıza çıkıyor. Ama bu büyük bir yanılgı. Çünkü toplum katında yükselen yaşam tarzına karışma isteği muhalefetten yukarda belirttiğimiz nedenler yüzünden dışa vurulmuyor.

AKP ve saray iktidarı doğrudan şeriatı uygulayacağız gücünde olmadığı için dolaylı yollardan yürüyor. İç ve dış dinamikler artık bu iktidarın siyasi İslam anlayışını kaldıracak durumda değil. Üstelik bugüne kadar AKP içinde kendisini ifade eden sağ siyasal hareketler de yavaş da olsa bir toparlanma halinde. Bu durumda da iktidar artık dar bir siyasal İslam anlayışına sıkışma yolunda hızla tükeniyor. İktidarın içeride ve dışarıda itibarı iyice tükenme noktasına geldi. Bu yanlış politikalarla da yeniden güç kazanmasının olanağı kalmamış durumda.

AKP ve saray iktidarı Fetöcü darbe kalkışımından sonra başka bir çizgiye çekti kendisini. İlk iş kendi darbe gerçekleştirdi ve bütün güçleri elinde topladığı sanısıyla tam bir çıkmazın içine yuvarlandı. Bu andan itibaren daha da cüretkar politikalar izleyen AKP ve saray iktidarı attığı her adımın kendisine eksi olarak döndüğünü göremese de az buçuk politika bilenler için bunların hiçbiri bilinmeyecek şeyler değil çünkü görünen köy kılavuz istemez. AKP ve saray iktidarı kendi kazdığı kuyuya kendisi düşmek üzere.

Bütün Doğu kurnazlığında olduğu gibi AKP ve saray iktidarı da aklınca herkesi parmağında oynatabileceği savına sarıldığından bir bakıyorsunuz ABD ile içli dışlı ve onların her türlü kirli politikalarına kendisini uyarlamış, olmadı bir bakıyorsunuz Rusya ile birlikte davranarak rakiplerini kündeye getireceği yalanına kendisini inandırmış. Üstelik AKP ve saray iktidarının izlediği politikalar nedeniyle de cumhuriyetin tüm kazanımları tek tek elden gitmiş. Dolayısı ile el atına binen çabuk iner hesabı sonuçlar İslamcı ve İhvancı politikaları nedeniyle iflas etmiş durumda.

Biden’ın seçildiği günden bugüne Erdoğan, hacı bekler gibi telefon bekliyor. Oysa ABD’nin istekleri dışarı yansıdığına göre çok açık. ABD S-400’lerin Türkiye’den çıkarılmasını, Rusya ile NATO’nun ilişki düzeyinin ötesine geçme, İran’la yakın teması kes, NATO’nun Suriye ve Irak politikası nasılsa ona uygun davran isteğinde. Bu istemlerin yapılacak olan NATO toplantısında da ödünsüz Erdoğan’a bildirileceğinden adımız gibi eminiz.

AKP ve saray iktidarının yeni bir çıkış aradığı da bilinmeyen şey değil, Müslüman kardeşler örgütüne bir mesafe konulduğunu, televizyon yayınlarının durdurulduğunu, Mısır’la yakınlaşmaya gidildiğini düşünürsek AKP sözcülerinin söylediklerinin aksine Haziran ayında yapılacak NATO toplantısında kükrenilemeyecek, istekler tek tek kabul edilerek kös kös ülkeye dönülecektir. AKP ve saray iktidarının takkiyeci politikaları çökmüştür. İçerde durmadan arsa satışı yapan bir iktidardan da yarının kurtarılacağını beklemek safdillik olmaktan öteye bir anlamı yoktur.

AKP ve saray iktidarı eliyle kumpas davaları devam ettirilmektedir. Orduya çekilen operasyonlar yüzünden bugün ordu hem güven anlamında hem de olması gereken güç anlamında gücünü önemli ölçüde azaltmıştır. Ortadoğu, Afrika, Kafkaslarda izlediği siyaset bumerang örneği yine dönüp iktidarın kendisini vurmuştur. Balkanlarda da durum pek farklı değildir. Bir anlamda iflas etmiştir. Ekonomi çökmüş, üretim artırılamamış, hazine tamtakır kuru bakır haline gelmiş, yoksulluğun ve sefaletin önü alınamamıştır.

Bütün bu görüntülere baktığımız zaman söyleyebiliriz ki bu bitik bir iktidarın son çırpınışlarıdır.

Bunun yanına ülke içinde konulan yasakları ve son 1 Mayıs yasağını da koyunca söylenecek fazladan da söz kalmamaktadır.