BİRKEZ DAHA AFGANİSTAN

Yazan: Turgut Koçak 18 Ağustos 2021

Afganistan’da her şey çok hızlı oldu. Öyle ki burada her türlü istihbarati bilgileri elinde bulunduran ülkeler bile Kabil’i terk etmeye zaman bulamadılar. Kaçanların çoğu temsilcilik çalışanlarına haber bile vermeden ülkeden kaçtı. Şimdi ise birçok ülke yeni yönetimle nasıl bir ilişki kuracağının hesabını yapıyor. Hazin şeylerden birisi de hiç kuşkusuz Afganistan bayrağının indirilmesi ve yerine Taliban’ın emirlik bayrağının çekilmesi oldu.

Taliban her ne kadar değiştiğini söylese ve dış dünyaya açılmak için mesajlar verse de Taliban’ın insan hakları, hak ve özgürlükler açısından değişebileceğini özellikle de kadınlara karşı tutumunda şaşırtıcı adımlar atacağını hemen kimse beklememeli fakat Taliban’ın yine de bu kadar Afganistan’ı hızlı bir şekilde ele geçirmesini de iyi okumak gerekiyor. Çünkü öyle çok ülkeleri var ki Taliban’la çoktan işbirliği yapmaya bile açıklar.

Bugün Afganistan’da sol olarak niteleyeceğimiz dağınık güçler var elbette. Bu güçlerin kızgınlığı en çok ABD, Pakistan ve İran üzerine yoğunlaşmış durumda. Bunu önümüzdeki günlerde saflaşmada daha net göreceğiz elbette.

Pakistan İstihbaratı tarafından Suudi ve Körfez ülkeleri parasıyla kurulan Taliban örgütünün kuruluşunda ABD’nin parmağının olduğunu kemse yadsıyamaz. Bugün Taliban’ın Afganistan’da iktidarı ele geçirmesini en fazla olumlu karşılayan ülkeler arasında Pakistan’ın yer almasını da iyi kavramak gerekiyor.

Pakistan’da yıllardır İslamcı gruplar ve ordu içinde yer alan laik kesimler arasında mücadelenin kesintisiz sürdüğünü herkes biliyor. Üstelik nasıl bir sekülerlik ise Taliban’ı da yaratan sözde seküler ordu. Ordunun katı selefi ve vahabi öğretisine sahip olanları desteklemesi oldukça karmaşık gelse de bu işin jeopolitik yanı var.

Bildiğiniz gibi Doha’da Taliban’la ABD bir anlaşma imzaladı. Böylece ABD Taliban’dan alacağı güvenceyi de almış oldu. Bu anlaşmaya göre Taliban bundan böyle Batı hedeflerine saldırmayacağı gibi topraklarında da saldırı düşünen hiçbir gruba izin vermeyecek. Böylece ABD’de askeri güçlerini Afganistan’dan çekeceği sözünü verdi. Olayı irdelediğimiz zaman görüyoruz ki ABD terörist listesinde tuttuğu Taliban’ı eğer Batı’ya zarar vermeyecekse geçmişteki deneylerden de anladığımıza göre emperyalist siyaset esasında bunları değerlendirdiği için olanlar bizi de şaşırtmıyor. Şimdi Suudi selefi rejimiyle canciğer kuzu sarması geçinip giden ABD niye Taliban’la geçinmesin ki değil mi?

Dünkü yazımızda Çin’e de değindik fakat Çin’in aylar öncesinden Doha’da Taliban’la görüştüğüne ise pek değinmedik. Üstelik son zamanlarda Pakistan üzerinde de nüfuzunu arttıran Çin bu değişiklikten olabildiğince memnun olmalı ki Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele geçirmesini Asyalıların inisiyatifi ele geçirmesi biçiminde yorumladı. Şimdi kendisinden farklı hiçbir Müslüman gruba bile tahammül edemeyen Taliban görülüyor ki Çin ile yağlı ballı, ticaretini de arttıracağını söyleyen açıklamalar yapıyor. Çin’in geçmişte de Sovyet düşmanlığı nedeniyle ABD ile birlikte Sovyetlere karşı mücadele eden mücahitleri desteklediğini de unutmamak gerekiyor. Yeni durumda ise Taliban’la ilişkiler daha üst düzeye taşınacak gibi görünüyor.

Taliban kurulduğu günden bu yana Şiilere karşı acımasız davranıp katliamlara imza attı. Olmaması gereken bir durum olarak görsek bile bugün İran’da Taliban Afganistan’da yönetimi ele alınca Taliban’ı destekleyenler arasında yer aldı.

Demek ki İran’da Taliban’ın değiştiğini düşünüyor olmalı. Afganistan’da bulunan Şiiler Taliban’la çatışacağı ve ölümüne mücadele edeceği düşünülürken Taliban’la çatışmalar da gerçekleşmedi. Üstelik İran’ın bazı şehirlerinde Taliban’ı kınayan gösterilere katılan kadınları bile İran tutukladı. Bilindiği gibi İran IŞİD’ı çok daha azılı düşman olarak gördüğü için Taliban’la arasındaki çekişmeyi en aza indirmek için kimi adımlar attı. Taliban’la kurulan bu yeni ilişkiler pamuk ipliğine bağlı olsa da şimdilik durum iyi ilişkiler yönünde gelişti.

Bildiğiniz gibi Türkiye NATO güçleriyle birlikte Afganistan’da görev aldı ama bugüne kadar Taliban’la hiç çatışmaya da girmedi. Burada Pakistan’ın rolünün de olduğunu unutmamak gerekiyor fakat zaten Türkiye’deki yönetimin de Taliban’la bir ayrı gayrılığının olacağını düşünmemek gerekiyor. Her ne kadar Erdoğan rejimi Pakistan’a Afganistan’da birlikte davranma isteğini dile getirmiş olsa da bu isteğin Pakistan tarafından geri çevrildiğini de unutmamak gerekiyor. Kuşkusuz AKP ve saray iktidarının beklentisi çok yüksekti fakat yaşananlar gösterdi ki Türkiye askerleri Afganistan’ı terk edecek. Bununla birlikte Taliban’la yüksek düzeyde ilişkilerin geliştirilmesi ve sıcak tutulması için gayret edilecek.

Rusya Çin’in aksine Taliban’a çok da sıcak bakan bir ülke değil. Ancak Taliban’ın Rusya topraklarına eylem yapmak için militan göndermediği sürece de Rusya’nın işine bakacağı da bir gerçek.

Sonuç olarak Taliban ülke içinde katılığını sürdürse de ülke dışında ilişkilerini iyi tutmak için kimi taktik değişiklikleri kabul etmiş görünüyor. Bu değişim ise Taliban’ı şimdiden güçlendirecek sonuçlar verdiğini de açıkça gözlemliyoruz. Bu oportünist politika genel olarak radikal İslamcıların iyi bildiği bir şey.

Evet, yeni durum sonrası yüz binlerce kişi Afganistan’ı terk edecek, ancak kalan milyonların ise uzun süre bu dinci yönetimin kırım politikalarına ve baskı ve zulümlerine de katlanamayacaklarını söylemek hiç de kehanet olmayacaktır.