Yazan: Turgut Koçak 23 Ekim 2021
Osmanlı ile yatıp Osmanlı ile kalkan AKP ve saray iktidarı dipten doruğa din sömürücülüğü yaparak işini yürütmeye devam ediyor. Bunun için en iyi yol da hiç kuşku yok ki Vakıf ve dinci dernekler olarak örgütlenmek oluyor. Sözünü ettiğimiz çevre ne güzel tarikatları, cemaatleri, dinci vakıf ve dernekleri bir koalisyonda tek çatı altında toplamış. Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) böyle oluşmuş. Sözünü ettiğimiz vakıfların ve derneklerin yönetiminde kimler varmış bir bakalım.
Çocuk tacizi ile gündeme gelen Ensar Vakfından Ekmelleddin İhsanoğlu’nun geçmişte yöneticiliğini yaptığı İslami İlimler Araştırma Vakfı’na kadar kimler var kimler. Suikast eğitimi yaptırdığı ortaya çıkan SADAT ile yakınlığı tartışılmaz ASTER’e oradan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜRGEV’e değin onlarca örgüt TGTV çatısı altında toplanmış. Bu vakıf ve derneklerin çoğunun başında da AKP’nin ileri gelenleri yer alıyor. Bu isimler özetle şunlar. Recep Tayyip Erdoğan (Birlik Vakfı, Cumhurbaşkanı), Ömer Dinçer (Ensar Vakfı, Başbakanlık Müsteşarı, Çalışma ve Milli Eğitim Bakanlığı), Hayati Yazıcı (İlim Yayma Vakfı, Gümrük ve Ticaret Bakanı), İsmail Kahraman (TGTV kurucusu, TBMM Başkanı, Cumhurbaşkanı yardımcısı), Zeki Ergezen (Birlik Vakfı, Bayındırlık Bakanı), Abdülkadir Aksu (TGTV kurucusu, İçişleri Bakanı), Ali Coşkun (TGTV kurucusu, Sanayi ve Ticaret Bakanı), Cemil Çiçek (TGTV kurucusu, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi).
Bugünlerde oraya buraya çöken ve zorbalıkla Adalar iskelesindeki yeri bile işgal eden TÜGVA’nın nasıl bir yapılanma içinde olduğunu düşünürsek diğerleri için de bir yargıya varmakta zorlanmayacağız. Bu vakfın yönetiminde oğul Bilal Erdoğan, Usame bin Ladin’i anımsadınız mı? İşte onun adı konulmuş olan yeğen Usame Erdoğan, mütevelli heyeti üyesidir.
TGTV’nin iş tuttuğu kurumlara bakın hele bir. THY, Ziraat Katılım, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türk Telekom, Halk bank, Dışişleri Bakanlığı, Gençlik ve Spor bakanlığı, Ulaştırma ve Habercilik Bakanlığı, TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı… Bu vakfın amblemi ise rahle. İşte bu kuruluşa Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti verilmiş.
Peki, bu vakıf ne yapacakmış?
“Medeniyetimizi yeniden ihya ve inşa edecek nesilleri yetiştiren bir vakıf olmak.” Gibi bir görevi yerine getirecekmiş.
Sizce ne ihya edilecek acaba? Bunların kafasının içi cıfıt çarşısı gibi. En gerici anlayışlara bunlar pabuç giydirir cinsinden kimseler. Bunların yetiştirdiği nesillere ne buyrulur? Ne buyrulacak gelecekte palazlandıklarında kafa koparmaktan tutun da kimsenin hak ve özgürlüklerini kullandırmayacak denli çağdışı bir anlayışın önünde gidenler ne kazandırırsa onu kazandırırlar. Düşmanlıklar, kin ve nefret de bunların bir numaralı işidir.
Eee peki, bunlar olsa ki kendi anlayışında bir iktidarı tam anlamıyla oturtsalar neler yaşanır hiç düşündünüz mü? Düşünmediyseniz düşünün. Çünkü bunların benzerlerini bizler Pakistan’da, Afganistan’da, Irak’ta, Mısır’da, Suriye’de, Tunus’ta, Sudan’da fazlasıyla gördük, ülkemizde de yaptıkları eylemlerle tanıdık ve biliyoruz. Biraz da ne demek istediğimizi anlamanızı kolaylaştırmak için TÜGVA’nın kendi değerlerinden birisinden söz edelim yazımızı bitirirken.
“Zorbalaşan sistemlere ve kötülüklere karşı durarak, erdemli bir toplumun oluşumu için sosyal dayanışmaya katkı sunan iyiliklerin peşinde olmak.”
Buyurun bu iktidarın ülkemiz insanlarını ve ülkemizi düşürdüğü duruma bir bakın ve sonra da bu kuruluşun kendisini ifade ettiği anlayışına daha da inanıyorsanız inanın. Neymiş efendim? Zorbalaşan sisteme karşı durarak bize iyilikleri dokunacakmış.
Her şeyinizle ortada olduğunuza göre daha bize neyin nesini anlatıyorsunuz siz.
Haydi ordan siz de haydi ordan!