Yazan: Turgut Koçak 21 Eylül 2021
İdlip’de İslami terör örgütleri daha uzun süre kalamazlar. Bu işin bir şekilde çözülmesi yakın bir gelecekte kaçınılmaz olacak. AKP ve saray iktidarının Suriye’ye karşı çekilen operasyonda eylemli olarak rol alması kim ne söylerse söylesin önümüzdeki gelişmelerde Türkiye için ciddi şekilde önem taşıyacak.
AKP ve saray iktidarı İdlip’le bu denli ilgilenmemiş olsaydı hiç kuşku yok ki Suriye çoktan İslami terör örgütlerinin birer ikişer defterini dürmüş olacaktı fakat AKP ve saray iktidarının dayatması nedeniyle burası bir çıbanbaşı gibi kaldı ve kalmaya da devam ediyor. Teröristlerden arındırılması ister istemez şimdiye dek mümkün olmadı.
Bugün gerçek o ki burada konuşlanan IŞİD ve IŞİD’ın kolları konumunda İslami terör örgütleri yeri geliyor askerlerimizin yaşamına kast ediyor. Son zamanlarda 2 askerimizin yakılarak katledilmesi de gündeme bir bomba gibi düştü. IŞİD’a kadılık yapan ve kuşçuluk dükkanı olan Arwin, askerlerimizin yakılarak katledilmesinin hükmünü vermiş. İktidar şimdiye kadar bu gerçeği bildiği halde kılını kıpırdatmazken ancak gazetecilerin ve CHP milletvekillerinin olayın peşini bırakmaması sonucu yeniden tutuklandılar.
Bakın AKP ve saray iktidarı bu olaya nasıl bakıyor:
İktidara göre bu bölgeye çok önemli yatırımlar yapılmış. Okuldu hastaneydi, açılarak halkın yakın ilgisine mazhar olunmuş. Burası Türkiye’nin yanı başındaymış bu bağlamda da güvenlik açısından önemliymiş.
Burası bizim kontrolümüzde olursa zamanla ülkemizdeki Suriyelileri buraya gönderebilirmişiz. Hani bir de burayı ilhak edersek var ya yemede yanında yat, iktidar için getirisi öyle böyle olmaz hani. Böylece 2023’te seçimlere gidilirse AKP oy yüzdesini tavan yaptıracağını düşünüyor tabi ki de.
Bu benzer düşünce bize yabancı değil. Körfez savaşında Turgut Özal ne hayaller kurmuştu hâlâ unutmuş değiliz. Körfez savaşında oynayacağımız rolle 1 koyup üç alsak kötü mü olurdu? Öyle yaptık fakat bu yanlış hesabın Türkiye’ye nelere mal olduğu gerçeği hiç mi hiç aklımızdan silinmedi. AKP ve saray iktidarının da alçağı sonuç Turgut Özal’ın aldığı sonuçtan da beter olacaktır kesin.
O günlerde ekonomik ve siyasi olarak Türkiye ne ağır bedeller ödedi, kaldı ki şu an her şeyin çivisi çıktığı için ödenecek faturanın bedeli kesinlikle çok daha ağır olacaktır ama bu işin de Türkiye’nin sırtına emperyal güçlerce yıkıldığını göz ardı etmemek gerekir. Bu bölgede kurulan hayalleri boşa çıkaracak pek çok somut durum vardır ortada. Kaldı ki bölgede Rusya’nın ve ABD’nin varlığını da unutmamak gerekir.
Bildiğiniz gibi Esad uzun süre sonra Moskova’ya gitti ve Putin’le görüştü. Bu görüşmenin 3 askerimizin katledildiği döneme rastlaması ve bu görüşmeden yansıyan bilgilere baktığımız zaman AKP ve saray iktidarının politikalarının hiçbir şekilde bataklıktan kurtulamayacağını göstermiyor mu? Suriye’nin yüzde 90’ı bugün Şam’ın elinde İdlip’i kontrol altına almaması için bir neden mi var? İdlip’deki sorunun nedeni burada yabancı güçlerin bulunmasıdır. Yoksa Şam için sözü geçen terör örgütlerinin hiç mi hiç kıymeti harbiyesi yoktur. Yeni yapılan seçimlerde Suriye Merkezi yönetimi halktan gereken desteği aldığı için üstelik işgalci emperyalistler tarafından meşruiyet tartışması da yapılamayacağından Şam’ın işi daha da kolaylaşmıştır.
Rusya ile Suriye arasında gelişen ilişkilerde hesaba katılırsa Rusya’nın etkisinin arttığı net bir şekilde görülmektedir.
Diyelim ki ABD bölgeden çekilmek zorunda kaldı. Ki bu da büyü bir olasılıktır. Bu durum da karşımıza tıpkı Afganistan’da olduğu gibi bir karmaşa çıkaracaktır ki bu görüntüyü akıldan çıkarmamak gerekir. AKP ve saray iktidarı ise sorunu kökten çözmek yerine sorunun bir parçası olmayı çıkar hesapları yaparak sürdürmektedir. İktidarın seçim kazanma derdi yüzünden Türkiye’nin nerelere sürükleneceği bilinmiyor olamaz.
Bununla birlikte AKP ve saray iktidarının Suriye politikasını ne değiştirmesi ne de Türkiye’nin başına çorap örmeden ciddi bir politik adım atması olasıdır. Bizler peşin peşin söyleyelim de halkımız farkına varsın YETER ARTIK YETER!