BİR KEZ DAHA İÇ GÜVENLİK YASASI

Yazan: Turgut Koçak 5 Şubat 2015

İç Güvenlik Yasası ertelendi ya, Ahmet Davutoğlu ve AKP’lilerin dumanı tepelerinden çıkıyor. Davutoğlu her zamanki gibi Kastamonu’da konuşuyor ve CHP ve MHP Genel Başkanı’na ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaşa verip veriştiriyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında AKP’nin antidemokratik uygulamaları karşısında halkın direnme hakkını kullanması ile ilgili sözleri Davutoğlu’na çok dokunmuş olmalı ki, tehditvar bir şekilde Kılıçdaroğlu’na “…en önde yürüyecekmiş, yürüyebilirsin ancak eline molotof kokteyl vs alırsan bilmem ne oğluna yapılan muamele neyse sana da aynısı yapılır” diyor. Yani özetle söylersek Kılıçdaroğlu’nu açıktan açığa tehdit ediyor. Dokunulmazlığı aynı zamanda da Anamuhalefet Partisi’nin Genel Başkanı konumundaki birisi böyle tehdit edilebiliyorsa sıradan yurttaşların bu yeni İçgüvenlik Yasası ile ne kadar tehdit altında olduğunu varın siz düşünün artık.

Keyfilikte hiçbir iktidar AKP’nin eline su dökemez. Bank Asya’ya el koyma hesapları başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP’lilerce açıktan açığa yapılmakla kalmadı. Dün bankanın polisle varılıp kapısına dayanıldı. Üstelik de TRT yalan yanlış haberler vererek piyasayı öyle bir aldatmaya kalktı ki, salt bu yüzden dolar üst noktalara çıktı. Sonradan öğrenildi ki, el koyma değil, yönetime müdahaledir yapılanlar. Ancak bütün bunlara karşın Bank Asya’da hesabı olanlar ya da hesabı olmayıp da bu görüşe yakın duranlar banka şubelerine koşarak yaratılmamak istenen paniği paralarını yatırarak denilebilir ki büyük ölçüde engellediler. Görüşlerine tabiki de katılmıyoruz ama üzerlerine gidilenler kim olursa olsun hukuk ayaklar altına alınarak yapılıyorsa doğru bulunmasının olanağı yoktur. Çünkü bu yöntem sadecek Bank Asya’yı batırmaz, aynı zamanda da tüm bankaları ve şirketleri yakından ilgilendirir ki, yapılan bu tetikleme Türkiye ekonomisi için yıkım demektir ve bedelini de hal öder. Soruna salt bu açıdan bile bakılsa Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’liler suçludurlar ve yaptıklarının cezai yaptırımları vardır.

Ahmet Davutoğlu sadece CHP Genel Başkanı’na da yüklenmedi. MHP ve HDP’yi terörü savunmakla suçlayarak aynı kulvarda olduklarına yönelik suçlamalarda bulundu. Niye? Çünkü MHP de HDP de İç Güvenlik Yasası’na haklı olarak karşı çıktılar. HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, sözü geçen yasayı engellemek için gerekirse el ele vermekten söz ederek bu yasayı günlerce tartışıp seçimlere kadar ve de sonsuza kadar engellemekten söz etti. MHP ise böyle bir yasanın demokratik bir ülkede çıkarılmaması gerektiğine vurgu yaptığı için Ahmet Davutoğlu tarafından hedef seçildi.

Sizin anlayacağınız AKP tam bir köylü kurnazı. HDP ve PKK ile ‘çözüm süreci’ni birlikte kotarmaya kalkışırken her nedense Davutoğlu’nun aklına bu iki örgütü terörist olmakla suçlamak gelmiyor. İş, İçgüvenlik Yasası karşısında bir ölçüde de olsa birleşen muhalefet için terör suçlaması yapmaktan kendisini alamıyor. Sözün özü tam anlamıyla yavuz hırsızı oynuyor Ahmet Davutoğlu.

Öte yandan YSK’nın aldığı karar da evlere şenlik bir karar bizce. Bu karar bile 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak seçimin güvenirliliğine gölge düşürüyor. Neymiş efendim, Recep Tayyip Erdoğan illere çıkıp tıpkı AKP’nin Genel Başkanı gibi konuşuyor ya, bu tür toplantılara kalkışmaması için YSK’ya başvurulmuş ve Recep Tayyip Erdoğan’ın mitinglerinin engellenmesi istenmiş. Oysa YSK ne yapıyor? Bu isteği reddediyor.

Ülkemizde yaşanılanlar ilk kez bu denli tehlikeli noktalara tırmanmıştır. Bununla birlikte AKP hâlâ olağan bir rejimin içindeymişiz gibi her tarafa saldırıp her tarafa söz yetiştirmeye çalışıyor. Saray oyunları hız kesmeksizin sürerken yığınlar daha da bir yoksulluğun içine itilip sindirilmeye çalışılıyor. İşte İçgüvenlik Yasası’nın geçirilmek istenmesinin altında yatan gerçekler de böylesine apaçık ortada.

Mecliste ve mecis dışında var olan partiler İçgüvenlik Yasası’nın TBMM’den geçmemesi için harekete geçmeli ve AKP’nin her istediğini yapamayacağını AKP’ye bir güzel göstermelidir ki, AKP daha fazla keyfiliğe yönelip ben her istediğimi yaparım kafası ile hak ve özgürlükleri ayaklar altına almaya yeltenemesin…