BİR DEV MASALI

Yazan: Turgut Koçak 3 Ağustos 2014

Türkiye’nin bütün kentleri Recep Tayyip Erdoğan’ın resimleriyle donatıldı. Sokaklar, caddeler, apartman cepheleri onun Führerlik alameti olan slogan ve fotoğraflarından geçilmiyor. Öyle bir algı yaratılmak isteniyor ki, bu adamdan daha güçlü kimse olamaz, karşısına kim çıkarsa siler süpürür. Bu yüzden de apartman boyu fotoğrafları ile kentlerimizin görüntüleri zaten AKP iktidarı ile birlikte çirkinleştirilmişti, şimdi daha da çirkin hale getirildi. Baskın basanındır örneğinde olduğu gibi Recep Tayyip Erdoğan’ın Çankaya yarışını kazanması sağlanmaya çalışılıyor. Gerçekten de onun dev fotoğraflarının çevresinden geçen insanlar isteniyor ki, küçüklük kompeksine kapılsınlar ve de kiminle savaştıklarını görsünler ki, savaşmaktan da, direnmekten de vazgeçip yenilgiyi kabul edip Recep Tayyip Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkışını ahlar vahlar arasında seyretsinler.

Küçükken hepimiz sayısız masallar dinlemişizdir. O masallarda kan içip insan etiyle beslenen devlerden söz edilir. Aslında sözü edilen masal devleri öyle olağanüstü büyüklükte, her şeyi bir vuruşta un ufak eden, önüne kim çıkarsa ezip geçen yaratıklar falan değildir. İnsanlık tarihi yüz yıllar boyu zalimlerin egemenliklerine tanıklık etmiştir. Bugünün masallarına konu edilen devlerin çoğu da ya birer kral, ya padişah ya da sultandır aslında. Zalimlikleriyle o kadar ünlüdürler ki, onların zalimlikleri dilden dile anlatılırken insanların içine işleyen korku nedeniyle birer deve dönüşüp çıkmışlardır. Artık onlar insana benzeyen ama insan olmayan yaratıklardır halkın gözünde. Öyle ki, bu devler anlatılırken bir dudağı yerde, bir dudağı gökte diye tanımlanır ki, bu tanımlama korkuyu daha da büyütmek içindir. Sözü özü yığınların boyun eğmesini ve efendilerine köle olarak hizmet etmesini sağlamak içindir bütün bu uydurmalar. Eğer böyle olmasaydı, sözü geçen masal devleri acar bir delikanlı ya da ne bileyim Keloğlan gibi eli ayağı birbirine dolaşan birisi tarafından yok edilip öldürülmez, halkta nihayetinde masallarda mutlu sona ulaşmazdı. Gerçi masallarda devler öldürülür halk geçici bir mutluluğa erer ama bu mutluluk uzun sürmez, tarih sahnesine hemen başka bir dev çıkarak halkın kanını emmeye ve insan eti yemeye devam ederdi. Devam ederdi çünkü sınıflı toplumların bu gerçek değişmeyen yazgısıdır.

Nasıl geçmişte insanlığın karşısına sınıflı toplumun ortaya çıkmasıyla birlikte devler çıkmış ve insanlık bunca zulmü görmüşse, günümüz toplumu olan kapitalist sistemde de; sistem karşımıza devler çıkartarak bizleri o devin kulu kölesi olmaya zorlamıştır. Recep Tayyip Erdoğan da sizin bizim gibi insandır ama o öyle bir güç ve irade sahibidir ki, kimse onu yenemez. Bu algıyı insanoğlunun gerçeğinde daha da kalıcı hale getirmek için bin bir numara söz konusudur. İşte bu numaralar nedeniyle Türkiye’nin dört bir tarafı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlülük ifade eden fotoğrafları ile donatılmıştır. Recep Tayyip Erdoğan’ın apartman büyüklüğündeki fotoğrafı güç alemeti olarak üstümüze üstümüze gelmekte kimilerinin gözünde ne yazık ki bir masal devine dönüşmektedir.

Masal devini bir vuruşta deviren bir yiğit ya da ne bileyim sümüklü bir Keloğlan’ın yaptığı işi bugün milyonlarca insan yapamıyorsa kahramanlar sonuçta cürümü kadar yer yakar, Keloğlanlarsa bir alay alameti işlevinden öte bir iş görmezler çünkü. Oysa kitlelerin alameti öyle midir? Kitlelerin alameti tahtları devirir, taçları kırar döker. Oysa tarihin sınıflar tarafından yapıldığını söyler bilim. Madem öyledir, niçin masallarımız hep bir kahramandan ya da ne bileyim sümüklü bir Keloğlan’dan söz eder? Yanıtı basit, egemenler yığınların bu işe karışmasını istemezler de ondan. İyiye ve güzele doğru gidişin önünü tıkamak için mücadeleyi bireyselleştirirler.

Bu yanlış yüzünden kimi devrimci örgütlerin mücadele anlayışının önüne bile kahramanlıklar geçer ve de kitlelerin eseri olacak olan devrim çıkmaz ayın son çarşambasına kalır. Elbette yazımızın konusu bu değil. Konumuz Recep Tayyip Erdoğan’ın nasıl yenilmez bir güç olduğu yolunda yaratılmak istenen algıdır. Bu algıyı yaratmak isteyenler bizlerden çalınan paralarla bütün kentleri bir dudağı yerde bir dudağı gökte Recep Tayyip Erdoğan fotoğraflarıyla süslemişlerdir. Acar bir yiğidin ya da sümüklü bir Keloğlan’ın bir devi bir vuruşta devirmeleri ya da onu alla, tahtalıköye yollamaları masallarda kalmıştır. Sorun günümüzde dev yerine geçenlerin nasıl tahtalıköye yollanacağıdır.

Recep Tayyip Erdoğan güçlü (?),

Recep Tayyip Erdoğan İradeli (?),

Recep Tayyip Erdoğan milletin adamı (?),

eeee biz neyiz peki?

Topumuz bir acar yiğit ya da sümüklü bir Keloğlan kadar da mı olamayız?

Ne dersiniz, bir masal devi gibi güçlü olduğu algısı yaratılarak karşımıza çıkarılan onca yolsuzluk, onca çalıp çırpma, onca hukuksuzluk, onca zulüm şahsında somutlanan Recep Tayyip Erdoğan’ı Çankaya yolunda durduramayacak mıyız?

Bunun için ille de bir acar yiğit ya da sümüklü bir Keloğlan mı olmamız gerekiyor?

Yanıt çok net.

DEVRİM KİTLELERİN ESERİDİR O KADAR.