BİDEN BİLİR BİZ BİLMEYİZ

Yazan: Turgut Koçak 3 Ekim 2014

ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın Türkiye’nin bölge ile ilgili kafasında geçen hemen her şeyi en ence ayrıntılarına kadar bilmesi kimseyi şaşırtmamalıdır. Şaşırtmamalıdır çünkü Türkiye’nin en gizli yerlerini bile rahatlıkla dinleyebilecek ve bilgi alacak bir CIA örgütlenmesi söz konusudur Türkiye’de. Daha da önemlisi üsler ve Kürecikte oluşturulmuş bulunan radar üssü laf olsun diye oluşturulmadı ya. Hem işin gerçeğini sorarsanız CIA’nın öyle canhıraş bir çalışmasına bile gerek yok. Bizler biliyoruz ki, ne Recep Tayyip Erdoğan ne de şimdiki Başbakan Ahmet Davutoğlu Amerika’ya bildirmeksizin soluk bile alamaz. Dolayısı ile bu konuda nefes tüketmeye gerek bile yoktur.

Ne demiş Recep Tayyip Erdoğan? IŞİD’la ilgili görüşlerimiz değişti. Tabi tabi elinoğlu adamın görüşlerini de değiştirir, tercihini de. Bugüne kadar Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu ikilisini Suriye’deki terör örgütlerinin desteklenmesi ile ilgili kesintisiz eleştirdik. Bugüne dek bu muhteremlerde eleştirilerin en küçük etkisinin olduğunu sanmıyoruz. Değil etkisinin olduğunu düşünmek tam tersine eleştiri yapan her kim olursa olsun bunların gözünde düşmanla işbirliği yapan kimseler olarak düşünülmüş, gerektiğinde de hertürlü baskı yoluna gidilerek insanlar susturulmaya çalışılmıştır.

Gerçi Amerika Başkan Yardımcısı Biden’ın söylediklerinin bir hükmü olmasa da yine de ilginç tarafları var. Hükmü olmasa da dememizin nedeni bütün bu senaryoların hazırlayıcısının Amerika olmasıdır. Önemli olması ise birtakım kukla yönetimleri nasıl elinde oynattığını göstermesi bakımından ders verici oluşudur. Bakalım Amerika Başkan Yardımcısı Biden ne demiş?

Amerika Başkan Yardımcısı Biden Türkiye’nin de içinde olduğu ülkeleri zehir zemberek bir dille suçlamış ve “Türkiye, Suudiler, Birleşik Arap Emirlikleri ve Esad’la savaşan herkes on binlerce ton silah ve yüz milyonlarca dolar verdi” demiş. Silah ve paranın IŞİD ve El Nusra’nın eline geçtiğini de dile getiren Biden, “Bu tedariği kesmeleri için ikna etmeye çalıştık ama başarılı olamadık. Şimdi IŞİD’la savaşmak için Sünni ülkelere ihtiyaç var. ABD bir daha Müslüman bir ülkeye saldırmaz. Sünni bir örgüte saldırıya Sünni ülkeler liderlik etmeli” diyerek gerçek niyetini bir güzel ortaya koymuş.

Konuşmalar bu merkezde olunca Beyefendinin isteği, AKP Hükümetinin kararı ile TBMM’ye getirilen ve kabul edilen savaş tezkeresinin de böylece ne anlama geldiği bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır diyebiliriz.

Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’na kadar hiç ama hiç kimse emperyalizmin böylesine ağır emirnamelerini yerine getirmiş değildir. Bu yüzden de ABD’nin isteği ile Mehmetçik eğer savaş alanına sürülür ve de kanı dökülürse bilinmeli ki, bu suçun vebali Recep Tayyip Erdoğan başta bütün AKP milletvekillerinin ve tezkereye evet oyu veren MHP milletvekillerinin omuzlarındadır. Ayrıca Ahmet Davutoğlu Başbakan olarak başta olmak üzere bütün bakanlarsa Yücedivanlıktır.

Bitirirken Not: Biliyorsunuz Anayasa Mahkemesi Torba Yasası olarak biline ve Recep Tayyip Erdoğan’ın onaylaması ile birlikte yürürlüğe giren kimi yasaları iptal etmiştir. Bu yasaların belli başlıları şunlardır. İnternete mahkeme kararı olmaksızın TİB Başkanı tarafından durdurma kararı verileceği yolunda kararı, Memurların dava açıp kazandıklarında idarenin bu kararları iki yıl süreyle uygulamayacağı ve cezai bir yaptırımla karşılaşmayacağı, özelleştirmelerdeki yolsuzlukların 5 yılı geçtiğinde kanuni bir yaptırımın söz konusu olamayacağı yolundaki kararlar iptal edildi. Bu iptal kararı ile birlikte AKP iktidarının sözcüleri ayağa kalktı. Bu konuda görüş belirten Recep Tayyip Erdoğan’sa, “İnternete olan nefretim giderek büyüyor” demiş. Gerçekten de bu iktidar ve bu iktidarın bütün uzantıları iyice zıvanadan çıkmışlardır.

Bu nedenle bir kez dah geniş halk yığınları ayağa kalkmalı iktidarın haddini aşan tutumlarına izin vermemelidir.